Menüyü Kapat
AykırıAykırı
    Çok Okunanlar

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04

    Tebeşirle Yazılmış Bir Başkaldırı

    14 Nisan 2025, 22:38
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Facebook X (Twitter) Instagram
    AykırıAykırı
    • Gündem
    • Toplum
    • Kadın
    • Ekoloji
    • Analiz
    • Söyleşi
    • Yazılar
    • Seçmeler
    • Kitap
    AykırıAykırı
    Anasayfa » ‘Türkiye kadınlar için güvenli bir ülke değil’

    ‘Türkiye kadınlar için güvenli bir ülke değil’

    Özgür Kadın Aktivisti Ayşe Minaz Kadınların kaybolması ve kadınların öldürülmesinin toplumsal çürüme kaynaklı olduğunu belirterek Türkiye’nin artık kadınlar için güvenli olmaktan çıktığını belirtti. Rojin Kabaiş’in kaybolduğu kampüste çok sayıda güvenlik noktası olmasına rağmen böylesi bir alanda bir kadının kaybolmasındaki tezatlığa dikkat çeken Minaz, “Bu da en güvenli yerlerin bile kadınlar için son derece güvensiz olduğu anlamına geliyor” dedi. Minaz, herkesi Rojin’in bulunması için seferber olmaya çağırarak aksi halin Gülistan Doku, Firdevs Babat, İpek Er gibi sonuçları doğuracağını belirtti.
    AdminosAdminos1 Ekim 2024, 12:06
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Özgür Kadın Hareketi aktivisti Ayşe Minaz özellikle son süreçte kadınların kaybedilmesi ve öldürülmesinin toplumda yaratılan çürümenin en uç noktası olduğunu belirtti. Minaz, bu durumun yeni olmadığını belirterek, “Bu çürümenin nedeni bölgede yıllardır uygulanan özel savaş politikaları ve kolluğun uyguladığı şiddettir. Bugün bu ülke kadınlar için güvenli değil ve Türkiye kadın güvenliği açısından çok kriminal bir ülke haline geldi. Bu da yetkililerin ve sistemin suç ortaklığı yaptığını gösteriyor. Biz kadınlar toplumun hiçbir kesiminde kendimizi güvende hissetmiyoruz” dedi.

    Rojin Kabaiş’in ailesine destek olmak için üniversiteye geldiklerini, kampüste çok sayıda güvenlik noktası olmasına rağmen böylesi bir alanda bir kadının kaybolmasındaki tezatlığa dikkat çeken Minaz, “Bu da en güvenli yerlerin bile kadınlar için son derece güvensiz olduğu anlamına geliyor. Bu tür konularda toplumun duyarlılığının arttırılması ve kadına yönelik şiddete karşı duran platformların seferber edilmesi gerekiyor.”

    Seferberlik Çağrısı

    Minaz, Kabaiş için başlatılan arama çalışmalarına dikkat çekerek, arama çalışmalarının çok yetersiz olduğunu söyledi. Karşılarında üniversiteye girmelerini istemeyen, bu tür toplumsal olaylara ilişkin çağrı yapmalarını engellemek isteyen bir güç olduğunu belirten Minaz, herkesi Rojin’in bulunması için seferber olmaya çağırarak aksi halin Gülistan Doku, Firdevs Babat, İpek Er gibi sonuçları doğuracağını belirtti. Minaz, kadınlar için Aile, sistem gibi bütün alanlar son derece güvenliksiz olduğuna vurgu yaptı.

     Van Kadın Platformu ve birçok kadın örgütünün arama faaliyetlerine dâhil olduğunu söyleyen Minaz, “Umarım kısa sürede Rojin’den bir bilgi alırız. Rojin’i bulabilmek için daha ciddi politikaların devreye sokulması gerekiyor. Kadın güçleri olarak mümkün olan her yerde kadına yönelik şiddete karşı duracağız. Türkiye’de kadın olmakla bölgede kadın olmak aynı şey değil. Çünkü bölgede üniformalı şiddetin yoğunluğu çok. Kadın örgütleri güçlenmeli. Herkes Rojin’e sanki kendi çocuğu kaybolmuş gibi sahip çıkmalı” diye bitirdi. (MA)

    Güvensiz Kadın Güvenliği Kampüs Kaybolmalar Özgür Kadın Hareketi Suç Ortaklığı
    Paylaş. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki YazıRojinin akibeti, Rojine ne oldu?
    Sonraki Yazı Gelevera Deresi’ne yeni HES: Su sorunu yaşıyoruz

    Bunlar da ilginizi çekebilir

    Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetimi 300 İşçiyi İşten Çıkardı: Genel-İş Sendikası Eylemde

    14 Nisan 2025, 16:18

    Tarikat Şeyhinin Cinsel Taciz Davası: Şok Ses Kayıtları “tasavvufi” Diyerek Savunuldu!

    12 Nisan 2025, 19:48

    Selçuk Bayraktar’dan Depremzedeye 150 Bin TL’lik Tazminat Davası

    10 Nisan 2025, 13:41
    YAZARLAR
    D. Şener Yıldırım

    D. Şener Yıldırım

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Asiye Karahan

    Asiye Karahan

    Adaletin Maskesi Düştüğünde: Sacco ve Vanzetti’nin Sessiz Çığlığı

    9 Nisan 2025, 22:40

    Ceren Çilli

    Ceren Çilli

    “Bir Duvara Yaslandım ve Ağladım”

    8 Nisan 2025, 23:28

    Deniz Özel

    Deniz Özel

    Barikatların Ardında Üç Ses: Michel, Clément ve Courbet

    7 Nisan 2025, 00:13

    Haşmet Demirel

    Haşmet Demirel

    Neo-Liberal Taşların Döşediği Faşist Ruh

    27 Mart 2025, 17:57

    • Facebook
    • Twitter (X)

    Analiz ve Yorum

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    Barcelona 1936: Bir Şehir Nasıl Anarşistleşti?

    7 Nisan 2025, 21:48

    Kamu Vicdanına Çağrı: Boykot!

    1 Nisan 2025, 20:13

    Direniş Karnavalları: Geziden Üniversite İsyanlarına Anti Otoriter Sol

    1 Nisan 2025, 19:15
    Aykırı
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Uygulama Fikir Meclisi tarafından geliştirilmiştir

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.