Menüyü Kapat
AykırıAykırı
    Çok Okunanlar

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04

    Tebeşirle Yazılmış Bir Başkaldırı

    14 Nisan 2025, 22:38
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Facebook X (Twitter) Instagram
    AykırıAykırı
    • Gündem
    • Toplum
    • Kadın
    • Ekoloji
    • Analiz
    • Söyleşi
    • Yazılar
    • Seçmeler
    • Kitap
    AykırıAykırı
    Anasayfa » Adaletin Maskesi Düştüğünde: Sacco ve Vanzetti’nin Sessiz Çığlığı

    Adaletin Maskesi Düştüğünde: Sacco ve Vanzetti’nin Sessiz Çığlığı

    Asiye KarahanAsiye Karahan9 Nisan 2025, 22:40
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Yıl 1927. ABD.
    Dünya kapitalist sistemin çelik dişlileri arasında ezilirken, bir mahkeme salonunda iki yoksul göçmen, Nicola Sacco ve Bartolomeo Vanzetti, yargıçların, basının, burjuva sınıfın ve sistemin nefretini sırtlanıyor. İtalyanlar, anarşistler, işçiler… Yani sistemin gözünde hem “yabancı”, hem de “düşman”.

    Yedi yıl boyunca, delil yetersizliğine rağmen, milyonlarca insanın özgürlük çağrısına rağmen tutulan o karanlık dosya, sonunda kurşunla mühürlendi. 23 Ağustos 1927’de, Boston’da, elektrikli sandalyeye götürüldüler. Dilleriyle değil, bedenleriyle susturulmak istendi onlar. Ama o gün susturulamayan şey, adaletin haykırışı oldu.

    Anarşisttirler çünkü insanı ve özgürlüğü savunuyorlardı

    Sacco bir ayakkabı işçisiydi, Vanzetti ise bir balık satıcısı. Hayatları boyunca elleriyle kazandılar ekmeklerini. Onları farklı kılan tek şey, hayata olan inançlarıydı. Adaletin sadece mahkeme salonlarında değil, yaşamın her anında var olması gerektiğine inanıyorlardı.

    Anarşisttiler. Çünkü otoritenin doğasında baskı olduğunu biliyorlardı. Çünkü halkların özgürleşmesini, sınıfsız bir dünyayı hayal ediyorlardı. Ve bu yüzden sistem için bir tehdittiler.

    Yargı değil, intikam vardı o mahkemede

    Sacco ve Vanzetti, Braintree’de bir soygun sırasında iki adamın öldürülmesiyle suçlandı. Ancak yargılamada kullanılan “kanıtlar”, doğrudan değil dolaylıydı. Gerçek suçluların izleri bile örtülmüştü. Olay yerinde görüldüklerine dair bir kanıt yoktu. Silahlar üzerinde yapılan balistik testler bile çelişkiliydi.

    Ama sistemin gözünde bu ayrıntıların bir önemi yoktu. Onlar göçmendi. Fakirdi. Anarşistti.
    Ve hepsinden önemlisi: baş kaldırmışlardı.

    Dava boyunca tanıklar korkutuldu, kanıtlar yok sayıldı, medyada karalama kampanyaları yürütüldü. Yargıç Webster Thayer’ın sözleri bugün bile tarihin utanç vesikasıdır:
    “Bu iki adam, bu ülkede doğmamış olmalarının ve anarşist inançlara sahip olmalarının cezasını çekecek.”

    Tüm dünya ayağa kalktı, ama yetmedi

    ABD’nin dört bir yanında protestolar büyüdü. Avrupa’da gösteriler yapıldı. Einstein, H.G. Wells, Anatole France, Upton Sinclair, George Bernard Shaw gibi isimler onların masumiyetini savundu. Ama sistemin kulakları sağırdı.

    Çünkü mesele sadece iki adam değildi.
    Mesele, tüm emekçilerin, göçmenlerin, yoksulların başkaldırısının simgesiydi.
    Sacco ve Vanzetti’nin infazı, bir mahkûmiyet değil, bir mesajdı.
    “Sisteme kafa tutarsan, seni yakarız.”

    Ama yakamadıkları bir şey vardı: Bellek

    Bugün hâlâ onların isimleri yaşıyor. Kurşunlar geçer, elektrikli sandalyeler paslanır. Ama zulmün karşısında eğilmeyen insanların hikâyesi sonsuzluğa kazınır.

    Sacco ve Vanzetti’nin son sözleri, bugünün genç kuşaklarına da bir çağrı gibi yankılanıyor:

    “Ben suçsuzum. Ama asıl önemli olan, neden bu halde olduğumuzdur. Halk için, yoksullar için, özgürlük için yaşadık. Ve şimdi bunun için ölüyoruz.”

    Sacco ve Vanzetti yaşıyor, çünkü adalet için verilen her mücadelede onlar var

    Bugün İstanbul’da, Atina’da, Şili sokaklarında polisin copuna karşı yumruk kaldıran her gençte onlar var.
    Bir işçi grevdeyken, gözaltına alınırken, “hakkımı istiyorum” dediğinde onların sesi duyulur.
    Öğrenciler kampüslerde özgürlük için yürürken, devlet gözaltılarla susturmak istediğinde onların gölgesi o gençlerin omzundadır.

    Çünkü mücadele, unutmamakla başlar.
    Unutmamak, direnmenin ilk halidir.

    Paylaş. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki YazıKadıköy’deki Dayanışma Konseri Sonrası 5 Öğrenci Gözaltına Alındı, 3’ü Tutuklandı
    Sonraki Yazı Selçuk Bayraktar’dan Depremzedeye 150 Bin TL’lik Tazminat Davası

    Bunlar da ilginizi çekebilir

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04
    YAZARLAR
    D. Şener Yıldırım

    D. Şener Yıldırım

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Asiye Karahan

    Asiye Karahan

    Adaletin Maskesi Düştüğünde: Sacco ve Vanzetti’nin Sessiz Çığlığı

    9 Nisan 2025, 22:40

    Ceren Çilli

    Ceren Çilli

    “Bir Duvara Yaslandım ve Ağladım”

    8 Nisan 2025, 23:28

    Deniz Özel

    Deniz Özel

    Barikatların Ardında Üç Ses: Michel, Clément ve Courbet

    7 Nisan 2025, 00:13

    Haşmet Demirel

    Haşmet Demirel

    Neo-Liberal Taşların Döşediği Faşist Ruh

    27 Mart 2025, 17:57

    • Facebook
    • Twitter (X)

    Analiz ve Yorum

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    Barcelona 1936: Bir Şehir Nasıl Anarşistleşti?

    7 Nisan 2025, 21:48

    Kamu Vicdanına Çağrı: Boykot!

    1 Nisan 2025, 20:13

    Direniş Karnavalları: Geziden Üniversite İsyanlarına Anti Otoriter Sol

    1 Nisan 2025, 19:15
    Aykırı
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Uygulama Fikir Meclisi tarafından geliştirilmiştir

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.