Menüyü Kapat
AykırıAykırı
    Çok Okunanlar

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04

    Tebeşirle Yazılmış Bir Başkaldırı

    14 Nisan 2025, 22:38
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Facebook X (Twitter) Instagram
    AykırıAykırı
    • Gündem
    • Toplum
    • Kadın
    • Ekoloji
    • Analiz
    • Söyleşi
    • Yazılar
    • Seçmeler
    • Kitap
    AykırıAykırı
    Anasayfa » Şili’de Geleneksel dinlere olan inanç azalırken Şeytan Tapınağı güç kazanıyor

    Şili’de Geleneksel dinlere olan inanç azalırken Şeytan Tapınağı güç kazanıyor

    The Temple of Satan: Satanists and Luciferians of Chile, ismine rağmen kurban kesmiyor veya cemaatinden şeytana tapmasını istemiyor. 100 üyesi arasında, örgütte ahlaki normlara, dogmalara ve dini dayatmalara meydan okumanın bir yolunu bulan halkla ilişkilerciler, itfaiyeciler, polis memurları, avukatlar ve psikologlar var. Satanist terimini benimsemelerine rağmen, Şeytan'a tapınmıyorlar veya ona inanmaları gerekmiyor. Bunun yerine, akılcılığa, bireyselciliğe, zevke ve sıradan hayata değer veriyorlar. Tanrılardan ziyade insanlığı övüyorlar.
    AdminosAdminos15 Kasım 2024, 15:10
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    ABD’deki Şeytan Tapınağı’nın kilise olarak ilan edilmesiyle manşetlere çıkmasından ve panik dalgası yaratmasından beş yıl sonra, nüfusunun yarısının Katolik olduğu muhafazakâr bir ülke olan Şili’de benzer bir örgüt, hükümetten kendilerini yasal olarak dini bir dernek olarak tanımasını istiyor.

    Akademisyenler, inananlar ve bölge sakinleri, Katolikliğin uzun süredir devam eden geleneğinin kamuoyundaki tartışmalarda öncü rol oynadığı Şili’nin, yıllar içinde Katolik kilisesi içinde yaşanan çok sayıda cinsel taciz skandalının ortaya çıkmasının ardından bir inanç krizi yaşadığını belirtiyor.

    Şili Üniversitesi Yahudilik Çalışmaları Merkezi’nde profesör olan Luis Bahamondes, “Bu tür örgütler artık daha önce neredeyse imkânsız olan şeylere meydan okumak için daha fazla desteğe sahip olduklarını hissediyorlar” dedi. Ve bunun nedeni, “çok yakın zamana kadar, Katolik Kilisesi benzeri görülmemiş bir güce sahipti. Her şey hakkında bir fikri vardı: siyaset, ekonomi, jeopolitik, cinsellik ve eğitim.”

    The Temple of Satan: Satanists and Luciferians of Chile, ismine rağmen kurban kesmiyor veya cemaatinden şeytana tapmasını istemiyor. 100 üyesi arasında, örgütte ahlaki normlara, dogmalara ve dini dayatmalara meydan okumanın bir yolunu bulan halkla ilişkilerciler, itfaiyeciler, polis memurları, avukatlar ve psikologlar var.

    Satanist terimini benimsemelerine rağmen, Şeytan’a tapınmıyorlar veya inanmak zorunda değiller. Bunun yerine, akılcılığa, bireyselciliğe, zevke ve sıradan hayata önem veriyorlar. Tanrılardan ziyade insanlığı övüyorlar.

    Sizin Adınıza Karar Veren Bir Tanrı Yok

    Grubun sözcüsü Haborym, Santiago Genel Mezarlığı’ndaki mezarlar ve türbeler arasında yaptığı yürüyüş sırasında, “Şimdiki zamanınızın ve geleceğinizin sahibi sizsiniz, sizin adınıza karar veren bir Tanrı yok,” dedi. Şeytan figürünün tamamen sembolik olduğunu ve ritüellerinin “duyguları ortaya çıkarmak ve rasyonel aklı bir kenara bırakmak için” gerçekleştirildiğini belirtiyor.

    Haborym ve Şili’deki Şeytan Tapınağı’nın diğer üyeleri, özellikle birçoğunun kamuya açık işlerde çalışması ve artan tehditler nedeniyle gerçek isimlerinin kullanılmaması şartıyla konuştular.

    “Rosemary’s Baby” gibi Hollywood filmleri ve “True Detective” gibi TV dizileri, Satanistlerin kurban etme, kötülük, acı ve ölümle bağlantılı olduğu fikrini yansıtmaya yardımcı olurken, Şili’deki Temple of Satan gibi modern gruplar hayvan istismarına şiddetle karşı çıkıyor, sabıkalı kişilerin üye olmasını yasaklıyor, zevki bir günahtan ziyade bir hayat tarzı olarak görüyor ve sorulmadıkça fikirlerini ifade etmiyorlar.

    Üyeler kabul edildikten sonra, Tapınak içinde ve diğer ortaklar arasında kendilerini tanıtacakları yeni bir isim (genellikle bir iblis veya düşmüş melek) seçebilirler.

    İlgi Büyük

    Haborym, 2021’de kurulan Şili’nin Şeytan Tapınağı’nın 100 üyesi olduğunu ve son birkaç haftada 400’den fazla kişinin katılmak için başvuruda bulunduğunu söyledi. İlgi, grubun ülkenin Adalet Bakanlığı’ndan kendisini dini bir dernek olarak yasal olarak tanımasını resmen talep ettiği Temmuz ayının sonunda arttı.

    Haborym, “İnsanların Şeytan adına cinayet işlemesini istemiyoruz” dedi. Şili’deki Şeytan Tapınağı’na katılmak için başvuranlardan, bir form doldurmaları, sabıka kaydı olmadıklarını kanıtlamaları, özel bir komisyon tarafından mülakata alınmaları ve son olarak bir psikolog tarafından değerlendirilmeleri gibi uzun bir süreçten geçmeleri isteniyor.

    Kiliseye son zamanlarda yoğun ilgi olması üzerine Şili’deki Katolik, Anglikan, Yahudi ve Evanjelist kiliselerinin liderleri ortak bir açıklamada, “Şeytancılığın tarihi iyi bilinmektedir ve sıklıkla trajedilere neden olmuştur” dedi.

    Anton Szandor LaVey tarafından 1966’da kurulan Şeytan Kilisesi’nin adımlarını izleyen modern Satanistler, göksel veya doğaüstü varlıklardan ziyade şüpheciliği ve mantığı övüyorlar. Takipçileri kendi inançlarını, ayinlerini ve ruhsal uygulamalarını formüle etmekte özgürdürler.

    Çoğu Ateist Ya da Büyüye İnanıyorlar

    Kendini Satanist ve Luciferci olarak tanımlayanların çoğu ateist, diğerleri ise cadılığı benimsiyor veya büyünün gücüne inanıyor.

    Dört yıl önce Yahudiliği terk eden ve bir yıl sonra Şili Şeytan Tapınağı’nı kuran Azazel, “Varoluşumuza ve gerçekliğimize anlam kazandıran hem akademik hem de ezoterik bazı temellerin olduğunu kabul ediyoruz” dedi.

    Tıpkı Azazel gibi, diğerleri de geleneksel dinlerden duydukları hayal kırıklığı nedeniyle Şeytan Tapınağı’na yöneldiler. Yeni cemaat üyeleri arasında sadece okültistler ve ezoterikçiler değil, aynı zamanda Katolikler, Yahudiler, Protestanlar ve Evanjelikler de yer alıyor.

    Yehova’nın Şahitleri ailesinde doğup büyüyen bir diş hekimliği öğrencisi olan Kali Ma. “Satanizm ‘de çözümler veya mutlak gerçekler yoktur. Kendi tanrınızı kendiniz yaratırsınız ve kendi inanç biçimini kendiniz oluşturursunuz. İkisini karşılaştırırsak, Yehova’nın Şahitleri klasik bir tarikattır, Belirli şeyleri yapmanıza izin vermezler, size nasıl giyineceğinizi, ne yapacağınızı, nasıl davranacağınızı, sakal bırakıp bırakmayacağınızı söylerler.” Diyerek bu inanca neden ilgi duyduğunu onu cazip kılanın ne olduğunu da tarif ediyor.

    Şili hükümetinin Şeytan Tapınağı’nı meşru bir dini dernek olarak tanıyıp tanımayacağı henüz belli değil; ancak varlığı, yakın zamana kadar bu muhafazakâr toplumda düşünülemez olan bir tartışmanın başlamasına yardımcı oldu.

    Haborym, ” Tanınmayı talep etmek, Şeytani estetiğin övdüğü her şeyin nihai ifadesidir: Statükoya başkaldırı ve köklü geleneklerle bağları koparmak anlamına geliyor. Dini bir varlık olarak bizden istenen her şeye uyuyoruz,” diyor. “Bu yüzden tartışmalı bir figür olmamızın ötesinde bizi reddetmek için hiçbir neden olmaz.” (Ajans Press-AP)

    Ateist Bireysel Büyü Cadı Kurban Satanizm Şeytan Tapınağı Şili
    Paylaş. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki YazıABD’de Hamburgerlerden Hastalanan Kişi Sayısı 104’e Yükseldi
    Sonraki Yazı Bolivya’nın Kadın İnşaatçıları İstismarcı Sisteme Meydan Okuyor

    Bunlar da ilginizi çekebilir

    Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetimi 300 İşçiyi İşten Çıkardı: Genel-İş Sendikası Eylemde

    14 Nisan 2025, 16:18

    Tarikat Şeyhinin Cinsel Taciz Davası: Şok Ses Kayıtları “tasavvufi” Diyerek Savunuldu!

    12 Nisan 2025, 19:48

    Selçuk Bayraktar’dan Depremzedeye 150 Bin TL’lik Tazminat Davası

    10 Nisan 2025, 13:41
    YAZARLAR
    D. Şener Yıldırım

    D. Şener Yıldırım

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Asiye Karahan

    Asiye Karahan

    Adaletin Maskesi Düştüğünde: Sacco ve Vanzetti’nin Sessiz Çığlığı

    9 Nisan 2025, 22:40

    Ceren Çilli

    Ceren Çilli

    “Bir Duvara Yaslandım ve Ağladım”

    8 Nisan 2025, 23:28

    Deniz Özel

    Deniz Özel

    Barikatların Ardında Üç Ses: Michel, Clément ve Courbet

    7 Nisan 2025, 00:13

    Haşmet Demirel

    Haşmet Demirel

    Neo-Liberal Taşların Döşediği Faşist Ruh

    27 Mart 2025, 17:57

    • Facebook
    • Twitter (X)

    Analiz ve Yorum

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    Barcelona 1936: Bir Şehir Nasıl Anarşistleşti?

    7 Nisan 2025, 21:48

    Kamu Vicdanına Çağrı: Boykot!

    1 Nisan 2025, 20:13

    Direniş Karnavalları: Geziden Üniversite İsyanlarına Anti Otoriter Sol

    1 Nisan 2025, 19:15
    Aykırı
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Uygulama Fikir Meclisi tarafından geliştirilmiştir

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.