Menüyü Kapat
AykırıAykırı
    Çok Okunanlar

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04

    Tebeşirle Yazılmış Bir Başkaldırı

    14 Nisan 2025, 22:38
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Facebook X (Twitter) Instagram
    AykırıAykırı
    • Gündem
    • Toplum
    • Kadın
    • Ekoloji
    • Analiz
    • Söyleşi
    • Yazılar
    • Seçmeler
    • Kitap
    AykırıAykırı
    Anasayfa » Assos’un Çığlığı: Ormanlar Taş Ocağına Kurban Edilmesin!
    Güncellendi:16 Kasım 2024, 23:57

    Assos’un Çığlığı: Ormanlar Taş Ocağına Kurban Edilmesin!

    Aykırı İçerik KolektifiAykırı İçerik Kolektifi16 Kasım 2024, 23:54
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Çamkalabak Köyü sınırlarında 83 hektarlık bir alanda taş ocağı açılması için verilen ruhsat, Assos’un bakir doğasını ve bölge halkının yaşamını tehdit ediyor. “ÇED gerekli değildir” kararıyla başlatılan bu proje, yalnızca ağaçları değil, bir ekosistemi, bir yaşam alanını yok ediyor.

    Doğayı Yıkım Projesi Haline Getiren Sistem
    Taş ocağı için ağaçların kesilmesi ve ormanın tahrip edilmesi, yalnızca bir köyü değil, Kuzey Ege’nin ekolojik dengesi için hayati öneme sahip olan Tuzla Çayı’nı da tehdit ediyor. Çevresel etki değerlendirmesinin gereksiz bulunması, mevcut sistemin doğayı ve insan yaşamını hiçe sayan önceliklerini bir kez daha gözler önüne seriyor.

    Halkın Çığlığı: “Talanı Durduralım”
    Bölge halkının kurduğu Assos Çamkalabak Köyü Ormanı’nı ve Tuzla Çayı’nı Koruma Platformu, bu projenin yıkıcı etkilerini dile getiriyor:

    • Bölgede yapılan küçükbaş hayvancılık ve arıcılık sona erecek.
    • Tuzla Çayı ve ona bağlı dereler yok olacak, biyoçeşitlilik ciddi şekilde azalacak.
    • Tarım alanları ve zeytinlikler zarar görecek, bölge halkının geçim kaynakları kuruyacak.
    • Çamiçi Mahallesi gibi otantik yerleşimler yaşanmaz hale gelecek.
    • Bölgedeki turizm faaliyetleri sona erecek ve Assos’un doğal mirası yok olacak.

    Duyarsızlıkla Gelen Geri Dönüşü Olmayan Zarar
    Bir taş ocağı uğruna, bölgenin doğal ve kültürel mirasıyla birlikte yaşam alanlarının da yok edilmesi, göz göre göre gelen bir felakettir. Bugün ağaçlar kesiliyor, dereler kurutuluyor ve yerel halkın sesi duyulmuyor. Yarın, bu geri dönüşü olmayan yıkımın bedelini hepimiz ödeyeceğiz.

    Assos’u Yaşatmak Hepimizin Görevi
    Assos, yalnızca bölge halkının değil, insanlığın ortak mirasıdır. Taş ocağı projesiyle başlayacak tahribata karşı durmak, doğal zenginliklerimizi ve yaşama hakkını savunmak demektir. Başlatılan imza kampanyasına destek vererek Assos’un saklı cennetini korumak için harekete geçmeliyiz.

    Ormanlarımızı ve sularımızı korumak için siz de ses verin: Assos’u talandan kurtarın!

    Paylaş. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki YazıBir Babanın Feryadı: “Oğlumu Pis İnsanlardan Koruyamadım”
    Sonraki Yazı Eskişehir Halkının Kararlılığı: Topraklarımızı ve Yaşam Alanlarımızı Savunacağız!

    Bunlar da ilginizi çekebilir

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    Eskişehir’de Siyanürlü Altın Madeni ve Termik Santral Projelerine Karşı Direniş Sürüyor

    13 Nisan 2025, 21:48

    Barcelona 1936: Bir Şehir Nasıl Anarşistleşti?

    7 Nisan 2025, 21:48
    YAZARLAR
    D. Şener Yıldırım

    D. Şener Yıldırım

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Asiye Karahan

    Asiye Karahan

    Adaletin Maskesi Düştüğünde: Sacco ve Vanzetti’nin Sessiz Çığlığı

    9 Nisan 2025, 22:40

    Ceren Çilli

    Ceren Çilli

    “Bir Duvara Yaslandım ve Ağladım”

    8 Nisan 2025, 23:28

    Deniz Özel

    Deniz Özel

    Barikatların Ardında Üç Ses: Michel, Clément ve Courbet

    7 Nisan 2025, 00:13

    Haşmet Demirel

    Haşmet Demirel

    Neo-Liberal Taşların Döşediği Faşist Ruh

    27 Mart 2025, 17:57

    • Facebook
    • Twitter (X)

    Analiz ve Yorum

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    Barcelona 1936: Bir Şehir Nasıl Anarşistleşti?

    7 Nisan 2025, 21:48

    Kamu Vicdanına Çağrı: Boykot!

    1 Nisan 2025, 20:13

    Direniş Karnavalları: Geziden Üniversite İsyanlarına Anti Otoriter Sol

    1 Nisan 2025, 19:15
    Aykırı
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Uygulama Fikir Meclisi tarafından geliştirilmiştir

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.