Menüyü Kapat
AykırıAykırı
    Çok Okunanlar

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04

    Tebeşirle Yazılmış Bir Başkaldırı

    14 Nisan 2025, 22:38
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Facebook X (Twitter) Instagram
    AykırıAykırı
    • Gündem
    • Toplum
    • Kadın
    • Ekoloji
    • Analiz
    • Söyleşi
    • Yazılar
    • Seçmeler
    • Kitap
    AykırıAykırı
    Anasayfa » “Yeni Doğan” Sağlık Hizmetlerinin Ticarileşmesinin Bir Ürünüdür
    Güncellendi:19 Ekim 2024, 00:10

    “Yeni Doğan” Sağlık Hizmetlerinin Ticarileşmesinin Bir Ürünüdür

    Sağlık hizmetlerinin bir hak olarak görülmesi ve piyasa dinamiklerinden bağımsız bir yapıda sunulması, toplumun sağlığı ve refahı için elzemdir.
    Asiye KarahanAsiye Karahan19 Ekim 2024, 00:09
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Günümüzde Türkiye sağlık sistemi derin bir krizle karşı karşıya. Özellikle “Yenidoğan Çetesi” olayı, sağlık hizmetlerinin ticarileşmesinin sonuçlarını gözler önüne seren önemli bir örnek olarak öne çıkıyor. Bu olay, tüm toplum tarafından yalnızca hukuki bir mesele olmanın ötesinde, sağlık sisteminin temellerini sarsan bir çürümenin göstergesi olarak değerlendiriliyor.

    Günümüzde sağlık hizmetlerinin ticarileşmesi, hem sağlık çalışanları hem de hastalar açısından ciddi sorunlar yaratmaktadır. Piyasa odaklı sistemler, sağlık hizmetlerini birer tüketim maddesi olarak değerlendirirken, bu durum sağlık hizmetlerinin sunumunu, ihtiyaçlar ve haklar temelinde değil, ekonomik kazançlar üzerinden şekillendirmektedir. Bu makalede, sağlık hizmetlerinin ticarileşmesinin sonuçları, hasta-doktor ilişkisi üzerindeki etkileri ve mevcut sağlık sisteminin toplumsal eşitsizlikleri nasıl derinleştirdiği ele alınacaktır.

    Sağlık Hizmetlerinin Ticarileşmesi ve Etkileri

    Piyasa odaklı sağlık sistemleri, sağlık hizmetlerini birer mal olarak görür. Bu anlayış, sağlık hizmetlerinin sunumunu yalnızca ekonomik kazançlar doğrultusunda şekillendirir. Örneğin, özel hastaneler ve sağlık kuruluşları, hizmetlerini maksimum kar elde etme amacıyla sunarlar. Bu durum, sağlık hizmetlerinin kalitesinin düşmesine neden olur. Hasta ile doktor arasındaki ilişki, bir müşteri-satıcı ilişkisine dönüşerek, sağlık hizmetlerinin insanî yönünü zedeler.

    Piyasa odaklı sistemlerde, hastalar müşteri olarak değerlendirilirken, sağlık çalışanları ise birer hizmet sunucusu haline gelir. Bu dönüşüm, sağlık çalışanlarının mesleki etik değerlerini sorgulamaya itebilir. Sağlık çalışanları, ekonomik baskılar nedeniyle hastalarının gerçek ihtiyaçlarına odaklanmakta zorlanabilir. Sonuç olarak, hastaların gereksinimleri göz ardı edilirken, sağlık hizmetlerinin niteliği de düşer.

    Eşitlik Sorunu ve Toplumsal Eşitsizlikler

    Piyasa odaklı sağlık sistemlerinin en büyük handikapı, sağlık hizmetlerinin eşit bir şekilde dağıtılmamasıdır. Sağlık hizmetlerine erişim, bireylerin ekonomik durumuna bağlı hale gelir. Ekonomik durumu iyi olan bireyler, daha iyi sağlık hizmetlerine ulaşabilirken, yoksul kesimler niteliksiz veya yetersiz hizmetlere mahkûm kalmaktadır. Bu durum, toplumsal eşitsizlikleri daha da derinleştirir.

    Örneğin, özel hastaneler, yüksek kaliteli sağlık hizmetleri sunarken, bu hizmetlerin maliyetleri de oldukça yüksektir. Yoksul bireyler, sağlık hizmetlerine erişim konusunda ciddi zorluklarla karşılaşırken, zengin kesimler en iyi hizmetleri alabilmektedir. Bu, toplumda sağlık hizmetleri açısından bir sınıf farkı yaratır. Sağlık hizmetlerinin kamusal bir hak olarak değil, ekonomik bir mal olarak değerlendirilmesi, bireylerin sağlık hakkını ihlal etmektedir.

    Hasta ve Sağlık Çalışanlarının Mağduriyeti

    Sağlık hizmetlerinin ticarileşmesi, hem hastaları hem de sağlık çalışanlarını mağdur eden bir durumdur. Hastalar, ihtiyaç duydukları hizmetlere ulaşmada engellerle karşılaşırken; sağlık çalışanları, düşük ücretler ve kötü çalışma koşulları altında ağır bir yük taşımaktadır. Bu durum, sağlık çalışanlarının motivasyonunu düşürmekte ve mesleki tükenmişliğe yol açmaktadır.

    Hasta-doktor ilişkisi, sağlık hizmetlerinin kalitesini belirleyen en önemli unsurlardan biridir. Ancak piyasa odaklı sistemler, bu ilişkiyi derinlemesine etkileyerek, hastaların ihtiyaçlarının göz ardı edilmesine neden olmaktadır. Hastalar, sağlık çalışanlarıyla olan ilişkilerinde sadece bir müşteri olarak görülmekte ve bu durum, güvenilir ve etkili bir tedavi sürecinin sağlanmasını zorlaştırmaktadır.

    Alternatif Yaklaşımlar Gerekli

    Mevcut sağlık sistemi, piyasa dinamiklerine bağımlılığını sürdürdüğü sürece, sağlık hizmetlerinin eşit bir şekilde sunulması mümkün olmayacaktır. Bu nedenle, sağlık hizmetlerinin yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Sağlık hizmetlerinin kamusal bir hak olarak görülmesi ve piyasa dinamiklerinden bağımsız bir yapıda sunulması, tüm toplumun sağlığı ve refahı için gereklidir.

    Sağlık Sistemi Ticarileşme
    Paylaş. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki YazıEtki Ajanlığı Yasası Yeniden AKP’nin Torba Yasa Tasarısına Girdi
    Sonraki Yazı Adaletin Yokluğunda Korku Toplumu ve Normalleşen Şiddet

    Bunlar da ilginizi çekebilir

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04
    YAZARLAR
    D. Şener Yıldırım

    D. Şener Yıldırım

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Asiye Karahan

    Asiye Karahan

    Adaletin Maskesi Düştüğünde: Sacco ve Vanzetti’nin Sessiz Çığlığı

    9 Nisan 2025, 22:40

    Ceren Çilli

    Ceren Çilli

    “Bir Duvara Yaslandım ve Ağladım”

    8 Nisan 2025, 23:28

    Deniz Özel

    Deniz Özel

    Barikatların Ardında Üç Ses: Michel, Clément ve Courbet

    7 Nisan 2025, 00:13

    Haşmet Demirel

    Haşmet Demirel

    Neo-Liberal Taşların Döşediği Faşist Ruh

    27 Mart 2025, 17:57

    • Facebook
    • Twitter (X)

    Analiz ve Yorum

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    Barcelona 1936: Bir Şehir Nasıl Anarşistleşti?

    7 Nisan 2025, 21:48

    Kamu Vicdanına Çağrı: Boykot!

    1 Nisan 2025, 20:13

    Direniş Karnavalları: Geziden Üniversite İsyanlarına Anti Otoriter Sol

    1 Nisan 2025, 19:15
    Aykırı
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Uygulama Fikir Meclisi tarafından geliştirilmiştir

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.