Menüyü Kapat
AykırıAykırı
    Çok Okunanlar

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04

    Tebeşirle Yazılmış Bir Başkaldırı

    14 Nisan 2025, 22:38
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Facebook X (Twitter) Instagram
    AykırıAykırı
    • Gündem
    • Toplum
    • Kadın
    • Ekoloji
    • Analiz
    • Söyleşi
    • Yazılar
    • Seçmeler
    • Kitap
    AykırıAykırı
    Anasayfa » Tüketim Kültürünün Kutsallaştırılması: ‘Şehit Kokusu’ Tepkisi ve Etik Sınırlar

    Tüketim Kültürünün Kutsallaştırılması: ‘Şehit Kokusu’ Tepkisi ve Etik Sınırlar

    Dini istismar ederek ticari kazanç sağlayanlara bir yenisi daha eklendi. Paylaşılan bir görüntüde ‘şehit kokusu’ adı altında parfüm ürettiklerini belirten şahıs, ürünün tanıtımını yapmaktan da geri durmadı.
    Haşmet DemirelHaşmet Demirel27 Eylül 2024, 14:35
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Sosyal medyada yayılan bir videoda, bir şahsın parfüm ürünlerini “Şehit kokusu”, “Bedir kokusu” ve “Payitaht kokusu” gibi isimlerle pazarlamaya çalışması, geniş çapta tepki topladı. Bu durum, ticari amaçlarla dini ve milli değerlerin sömürülmesi tartışmalarını yeniden gündeme getirdi.

    Bu tür ürünlerin, toplumsal ve manevi hassasiyetleri ticaretin bir parçası haline getirmesi, ciddi bir etik problem yaratıyor. Şehitlik ve Bedir Savaşı gibi kavramlar, tarihte ve dinî inançlarda derin bir saygı ve kutsallıkla anılırken, bu değerlerin ticarileştirilmesi, birçok insanın gözünde kutsalın tüketim kültürüne indirgenmesi olarak algılanıyor.

    Tüketim Kültürü ve Dini Sembollerin Araçsallaştırılması

    Bu olay, tüketim kültürünün ne kadar ileri gidebileceğini ve manevi değerlerin nasıl metalaştırılabileceğini gözler önüne seriyor. Tarihsel ve dini semboller, kapitalizmin ticari mantığı içinde sadece kâr elde etmek için kullanılan araçlar haline geliyor. Bu durum, kutsal olanın anlamını yitirmesi ve insanların manevi değerlerle kurdukları bağın zayıflamasına neden olabilir.

    Tepkiler ve Eleştiriler

    Sosyal medyada geniş yankı bulan video, hem dini hem de milli değerlere olan saygısızlık olarak algılandı. Şehitlik gibi toplumun derin bir kısmını etkileyen kavramların böylesine yüzeysel bir ticari ürünle ilişkilendirilmesi, duygusal olarak da büyük bir tepkiye yol açtı. Şehitlik, ulusal birlik ve fedakârlıkla özdeşleşen bir kavram olduğundan, bu gibi isimlerin ticarileştirilmesi, özellikle yakınlarını kaybeden aileler için derin bir rahatsızlık yaratabilir.

    Ticarileştirmenin Etik Sınırları

    Bu olay, ticaretin etik sınırlarını ve neyin pazarlanabilir olduğunu yeniden sorgulamamızı gerektiriyor. Kutsal ve manevi değerler, toplumun ortak bilinçaltında yer eden ve nesilden nesile aktarılan unsurlardır. Ticari çıkarlar doğrultusunda bu değerlerin araçsallaştırılması, toplumun manevi dengesini sarsabilir ve değerlerin yozlaşmasına yol açabilir.

    Parfüm gibi gündelik tüketim ürünlerinin “şehitlik” ve “Bedir Savaşı” gibi derin dini ve tarihi kavramlarla ilişkilendirilmesi, ticaretin kutsallık sınırlarını aşıp aşamayacağı sorusunu gündeme getiriyor. Tepkilerin geniş çapta olması, toplumun bu tür sembollerin ticarileştirilmesine karşı ne kadar hassas olduğunu bir kez daha gösterdi. Bu durum, toplumun manevi değerlerine saygı göstermeyen ticari girişimlerin ciddi toplumsal tepkilerle karşılaşacağını da ortaya koyuyor.

    Etik Sınırlar Şehit Kokusu
    Paylaş. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki YazıOrtadoğu’daki Çatışmaların Kıskacında Filistinliler: Lübnan’ın güneyinde 200 binden fazla kişi yerinden edildi
    Sonraki Yazı Sokak Hayvanlarının Yaşam Hakkı İçin Mücadele: Katliam Yasasına Karşı Birlikte Yürüyoruz

    Bunlar da ilginizi çekebilir

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04
    YAZARLAR
    D. Şener Yıldırım

    D. Şener Yıldırım

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Asiye Karahan

    Asiye Karahan

    Adaletin Maskesi Düştüğünde: Sacco ve Vanzetti’nin Sessiz Çığlığı

    9 Nisan 2025, 22:40

    Ceren Çilli

    Ceren Çilli

    “Bir Duvara Yaslandım ve Ağladım”

    8 Nisan 2025, 23:28

    Deniz Özel

    Deniz Özel

    Barikatların Ardında Üç Ses: Michel, Clément ve Courbet

    7 Nisan 2025, 00:13

    Haşmet Demirel

    Haşmet Demirel

    Neo-Liberal Taşların Döşediği Faşist Ruh

    27 Mart 2025, 17:57

    • Facebook
    • Twitter (X)

    Analiz ve Yorum

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    Barcelona 1936: Bir Şehir Nasıl Anarşistleşti?

    7 Nisan 2025, 21:48

    Kamu Vicdanına Çağrı: Boykot!

    1 Nisan 2025, 20:13

    Direniş Karnavalları: Geziden Üniversite İsyanlarına Anti Otoriter Sol

    1 Nisan 2025, 19:15
    Aykırı
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Uygulama Fikir Meclisi tarafından geliştirilmiştir

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.