Menüyü Kapat
AykırıAykırı
    Çok Okunanlar

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04

    Tebeşirle Yazılmış Bir Başkaldırı

    14 Nisan 2025, 22:38
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Facebook X (Twitter) Instagram
    AykırıAykırı
    • Gündem
    • Toplum
    • Kadın
    • Ekoloji
    • Analiz
    • Söyleşi
    • Yazılar
    • Seçmeler
    • Kitap
    AykırıAykırı
    Anasayfa » Sınırları Aşan Öfke: Medyanın Göçmenlere Yönelik Ayrımcı Haber Anlayışı

    Sınırları Aşan Öfke: Medyanın Göçmenlere Yönelik Ayrımcı Haber Anlayışı

    D. Şener YıldırımD. Şener Yıldırım19 Kasım 2024, 18:16
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Bu ülkenin kanıksanmış bir çelişkisi var: Suç işleyen bir “Türk vatandaşı” olduğunda birey konuşulur, ancak bir göçmen olduğunda tüm bir halk, tüm bir kimlik zan altında bırakılır.

    İşte tam da bu yüzden, bir gazetede veya televizyonda “Suriyeli bir göçmen suç işledi” şeklinde bir haber gördüğümüzde, bu yalnızca bir haber değildir. Bu, bilinçli bir politikanın, halkı kutuplaştırmak ve yönlendirmek isteyen bir zihniyetin kirli oyunudur.

    Bu ülkenin cezaevleri Türk vatandaşlarının işlediği tecavüz, cinayet, hırsızlık ve dolandırıcılık suçlarıyla dolup taşarken, neden göçmenlerin işlediği suçlar ısrarla etnik kimlikleriyle duyuruluyor?

    Çünkü mesele adalet değil, mesele öfke yaratmak. Sistem, yoksulluğu, eşitsizliği ve toplumsal adaletsizliği sorgulamak yerine, halkın öfkesini göçmenlere yönlendirmeyi seçiyor. Bunun bir rastlantı değil de bir strateji olduğunu düşünüyorum.

    Göçmen Düşmanlığı: Oy Devşirmenin Gizli Silahı

    Bazı çevrelerin göçmen düşmanlığını teşvik ederek nasıl ayakta durduğunu görmek zor değil. Çalışma koşulları kötüleşir, ücretler düşer, barınma krizi derinleşir.

    Peki suçlu kim?

    Patronlar mı?

    Hayır, onlar her zaman masum. Asıl suçlu, ucuza çalıştırılan göçmen işçiler. Göçmenler yüzünden iş bulamıyorsunuz, ev kiralayamıyorsunuz, güvenlik içinde yaşayamıyorsunuz. Böyle söylüyorlar. Ama bu bir yalan! Göçmenler suç işlediğinde medyanın bu denli abartılı bir dil kullanmasının sebebi tam da bu. Halk, asıl suçlu olan sistemin kendisini değil, komşusunu düşman olarak görsün diye.

    Medyanın Rolü: Propaganda Makinesi

    Evrensel gibi muhalif duruşuyla bilinen bir gazetenin bile bu tuzağa düşmesi, sorunun ne kadar derin olduğunu gösteriyor. Haberin asıl konusu, bir çocuğun yaşamını yitirmesi ve silahlı şiddetin ne kadar yaygınlaştığı olmalıydı. Ancak, “Suriyeli” vurgusu manşete taşındı. Bu, istemli veya istemsiz (veyahut da tiraj kaygısı), sistemin göçmen düşmanlığını yeniden üretmesine hizmet eden bir yaklaşım. Çünkü bu dil, toplumu göçmenleri insan olarak görmekten alıkoyuyor ve onları birer “tehdit” olarak kodluyor.

    Asıl Sorun Ne?

    Bu ülkede kadınlar katlediliyor, çocuklar taciz ediliyor, işçiler güvencesiz koşullarda ölüme terk ediliyor.

    Bu suçların failleri kim?

    Büyük çoğunluğu Türkiye vatandaşı. Ama hiçbir haber şöyle başlamıyor: “Türk bir adam karısını öldürdü.” Çünkü burada suç birey üzerinden konuşulur, toplum genellenmez. Oysa göçmenler söz konusu olduğunda bu kural bir anda ortadan kalkar. Suriyeli, Afgan, İranlı fark etmez; bir kişi suç işlediğinde tüm bir halk zan altında bırakılır.

    Bu, yalnızca göçmenleri hedef alan bir nefret söylemi değil, aynı zamanda suça, şiddete ve eşitsizliğe karşı gerçek bir çözüm üretilmesini engelleyen bir manipülasyon aracıdır. İnsanlar birbirine düşerken, sorunların kökeninde yatan adaletsizlik gözlerden kaçar.

    Çözüm: Sınırları ve Kimlikleri Aşan Dayanışma

    Göçmenler bu topraklarda yalnız değil. Bu toprakların yoksulları, işçileri, kadınları, çocukları da aynı sistemin kurbanı. Bu yüzden, öfkemizi bir göçmenin etnik kimliğine değil, bu kimlikler üzerinden bizi manipüle eden sisteme yöneltmeliyiz.

    Medyanın nefret diline karşı kendi dayanışma dilimizi kurmalıyız. Bir Suriyeli göçmenle bir Türk işçinin ortak noktası, aynı patron tarafından sömürülmek, aynı sistem tarafından görmezden gelinmektir. Bizim mücadelemiz sınırları ve kimlikleri aşan bir mücadele olmalıdır.

    Unutma: Medyanın etnik kimlik vurgusu yalnızca bir suç değil, bir sınıf politikasıdır. Bu manipülasyona boyun eğmeyelim; birlikte mücadele edelim. Sınırların ötesinde dayanışma, gerçek özgürlük ve adaletin anahtarıdır.

    Paylaş. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki YazıYıldız Parkı’nda Yapılaşmaya Karşı Mahkemeden Önemli Karar
    Sonraki Yazı Cengiz Holding’in Eskişehir’deki Altın Madeni Projesine Tepkiler Çığ Gibi Büyüyor

    Bunlar da ilginizi çekebilir

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04
    YAZARLAR
    D. Şener Yıldırım

    D. Şener Yıldırım

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Asiye Karahan

    Asiye Karahan

    Adaletin Maskesi Düştüğünde: Sacco ve Vanzetti’nin Sessiz Çığlığı

    9 Nisan 2025, 22:40

    Ceren Çilli

    Ceren Çilli

    “Bir Duvara Yaslandım ve Ağladım”

    8 Nisan 2025, 23:28

    Deniz Özel

    Deniz Özel

    Barikatların Ardında Üç Ses: Michel, Clément ve Courbet

    7 Nisan 2025, 00:13

    Haşmet Demirel

    Haşmet Demirel

    Neo-Liberal Taşların Döşediği Faşist Ruh

    27 Mart 2025, 17:57

    • Facebook
    • Twitter (X)

    Analiz ve Yorum

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    Barcelona 1936: Bir Şehir Nasıl Anarşistleşti?

    7 Nisan 2025, 21:48

    Kamu Vicdanına Çağrı: Boykot!

    1 Nisan 2025, 20:13

    Direniş Karnavalları: Geziden Üniversite İsyanlarına Anti Otoriter Sol

    1 Nisan 2025, 19:15
    Aykırı
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Uygulama Fikir Meclisi tarafından geliştirilmiştir

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.