Menüyü Kapat
AykırıAykırı
    Çok Okunanlar

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04

    Tebeşirle Yazılmış Bir Başkaldırı

    14 Nisan 2025, 22:38
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Facebook X (Twitter) Instagram
    AykırıAykırı
    • Gündem
    • Toplum
    • Kadın
    • Ekoloji
    • Analiz
    • Söyleşi
    • Yazılar
    • Seçmeler
    • Kitap
    AykırıAykırı
    Anasayfa » Prof. Dr. Doğan Yaşar: Körfezin ölümü son 25 yılın eseri

    Prof. Dr. Doğan Yaşar: Körfezin ölümü son 25 yılın eseri

    İzmir Bayraklı, Alsancak ve Karşıyaka sahillerinde görülen toplu balık ölümleri gözlerin körfez kirliliğine çevrilmesine neden oldu. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü balık ölümlerinin nedenini araştırmaya devam ederken, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İzmir İl Müdürlüğü uzmanlarının balık ölümleri ile ilgili ilk açıklaması “Denizdeki mikroorganizmalarda ciddi artış olduğu” yönünde oldu.
    AdminosAdminos30 Ağustos 2024, 22:42
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    İzmir’de son günlerde gündeme gelen balık ölümleri bir kez daha gözleri İzmir Körfezine çevirdi. Yıllardır temizlenecek denilip gerçek anlamda bir şey yapmayan CHP’li belediyeler İzmir’de istenmeyen seçilmemesi gerektiği söylenen, dahası Karşıyaka belediyesindeyken Beşli çete ile ilgili işleri gündeme gelen Cemil Tugay döneminde de günü kurtarma ile körfez kendi haline terkedilmiş durumda. Üstelik uzmanların yanlışlığını defalarca ifade ettiği dere ıslahı adıyla derelerin betonlanması ile çevre bilim yerine inşaat lobisine iş çıkarma zihniyeti ile dereler akamadığından körfezde su sirkülasyonu da olmuyor. Tüm bunlara itirazı olan Prof.Dr. Doğan Yaşar Evrensel’e ne yapılması gerektiğini anlattı ve sorunun çok uzun zamandır körfezin foseptik olarak kullanılmasından kaynaklandığını ifade ediyor.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi toplu balık ölümlerinin ardından Bayraklı sahiline 4 hidrosoft pompa kurdu. Pompaların çektiği deniz suyu filtrelenerek yeniden denize deşarj edilirken bu yolla su içindeki oksijen oranının da artırılması hedefleniyor. Deniz yüzeyindeki ölü balıklar kirliliğe ve kötü kokuya neden oldu.

    Körfez’de yaşanan kirliliğin sürpriz olmadığını, son 25 yılın en kirli Körfez’iyle karşı karşıya olduğumuzu belirten Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar ile sorunun geçmişini ve nedenlerini konuştuk.

    “Beklemediğimiz Durum Değildi

    Körfez kirliliğinin bu seviyeye geleceğini bildiklerini ifade eden Yaşar, geçtiğimiz yıllarda yaşanan plankton patlamalarının 2023 yılında da görüldüğünü, az da olsa balık ölümlerinin yaşandığını söyledi.

    Bu yıl toplu balık ölümlerinin had safhaya ulaştığını söyleyen Yaşar, “Zaten bu beklemediğimiz bir durum değildi. Körfez’in kızıla dönmesi demek plankton patlamaları anlamına geliyordu. Bunun anlamı ise denizde oksijenin sıfırlanması demek. Bu durumda balık ölümleri sürpriz bir durum olmadı. Son 25 yılın en kötü yılını yaşamamıza neden oldu” dedi.”

    “Bir An Önce Betonlar Sökülmelidir”

    İzmir Körfezi’nde yaşanan kirliliğin nedenlerini değerlendiren Yaşar, “Yaşanan kirliliğin en önemli nedeni arıtılmadan derelere bırakılan fabrika sularıdır. Bunun yanında son yıllarda yapılan baypasları unutmamak gerekir. Çiğli’deki arıtma tesisinin yetersiz kalması sonucu bypaslar oluştu. Tabii baypasların hiç olmayacağını söylemiyorum. Zaman zaman aşırı yağışların kaldıramayacağı dönemlerde baypaslar olur, sanırım bunun da etkisi oldu” diye konuştu.

    Körfezin aşırı kokmasını ‘derelerin betonlanmasına’ bağlayan Yaşar, “2000’li yıllarda derelerin altının betonlanması en büyük yanlıştı. O zamanda körfezi öldürürsünüz demiştik dinletemedik. Toprakla suyun ilişkisinin kesilmesinin kaçınılmaz bir sonucunu yaşıyoruz. Böyle bir sonuç doğuracağı bilimsel bir gerçekliktir. Kokunun nedeni derelerin toprakla ilişiğinin kesilmesidir. Açıkça söylemek gerekiyorsa bu bilim dışılık, bilim tanımazlıktır. Bugün tam da bunu yaşıyoruz. Bir an önce betonlar sökülmelidir” ifadesini kullandı.

    Körfez Devamlı Foseptik Olarak Kullanıldı.

    Yaşar, 2004 yılında arıtma tesislerinin kapatılarak fabrikalardan yine kirli suların Körfez’e akıtılmasıyla, Körfez’in kirlenmesinin tekrar başladığını aktardı. 2008 yılına gelindiğinde Körfez’in tekrar kokmaya başladığının altını çizen Yaşar, “2010’nun ilk çeyreğinde makro algler, deniz marulları patlamaya başladı. Bu patlamalar devam ettikçe kirlilik bu seviyeye ulaştı” bilgisini paylaştı.

    Gediz Nehri’nin Körfez’i kirlettiği düşüncesine karşı çıkan Yaşar, akıntı çalışmalarının bunu doğrulamadığına dikkat çekerek “Körfez’de akıntı sistemi yok. Karaburun’dan girer, güneyden dolaşır ve kuzeye doğru akıntı gider. Bizim buradaki kirlilikle hiçbir ilgisi yok. Çiğli arıtmanın da burayla bir ilgisi yok. Burası tamamen iç körfezden gelen kirli suların bir eseridir” hatırlatmasını yaptı.

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın balık ölümlerine ilişkin açıklamalarına da değinen Prof. Dr. Doğan Yaşar, “Sanırım yanlış yönlendiriliyor. Tugay’ın açıklaması bilimden çok uzak açıklamalardır. Daha ilk cümlesi kirliliğin 1965’li yıllardan sonra başladığıydı. İzmir Körfezi kirliliğiyle ilgili ilk makale 1930 yılında William Numan tarafından yazıldı. 1955’te ilk defa müthiş bir plankton patlaması yaşandı. Bu patlama Türkiye denizlerinde müthiş bir balık ölümüne neden oldu. Körfez devamlı foseptik olarak kullanıldı. İzmir’in foseptiği iç körfeze verildiği için 4-5 yıldır plankton patlamaları ve balık ölümleri gerçekleşti” dedi.

    Balık Ölümleri Beton Dere Foseptik İnşaat Lobisi İzmir Körfezi Prof.Doğan Yaşar Sanayi
    Paylaş. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki YazıÇatalağaç köylüleri: gidecek başka yerimiz yok
    Sonraki Yazı Karadeniz yaylaları madenlere ihale edildi

    Bunlar da ilginizi çekebilir

    Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetimi 300 İşçiyi İşten Çıkardı: Genel-İş Sendikası Eylemde

    14 Nisan 2025, 16:18

    Tarikat Şeyhinin Cinsel Taciz Davası: Şok Ses Kayıtları “tasavvufi” Diyerek Savunuldu!

    12 Nisan 2025, 19:48

    Selçuk Bayraktar’dan Depremzedeye 150 Bin TL’lik Tazminat Davası

    10 Nisan 2025, 13:41
    YAZARLAR
    D. Şener Yıldırım

    D. Şener Yıldırım

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Asiye Karahan

    Asiye Karahan

    Adaletin Maskesi Düştüğünde: Sacco ve Vanzetti’nin Sessiz Çığlığı

    9 Nisan 2025, 22:40

    Ceren Çilli

    Ceren Çilli

    “Bir Duvara Yaslandım ve Ağladım”

    8 Nisan 2025, 23:28

    Deniz Özel

    Deniz Özel

    Barikatların Ardında Üç Ses: Michel, Clément ve Courbet

    7 Nisan 2025, 00:13

    Haşmet Demirel

    Haşmet Demirel

    Neo-Liberal Taşların Döşediği Faşist Ruh

    27 Mart 2025, 17:57

    • Facebook
    • Twitter (X)

    Analiz ve Yorum

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    Barcelona 1936: Bir Şehir Nasıl Anarşistleşti?

    7 Nisan 2025, 21:48

    Kamu Vicdanına Çağrı: Boykot!

    1 Nisan 2025, 20:13

    Direniş Karnavalları: Geziden Üniversite İsyanlarına Anti Otoriter Sol

    1 Nisan 2025, 19:15
    Aykırı
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Uygulama Fikir Meclisi tarafından geliştirilmiştir

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.