Menüyü Kapat
AykırıAykırı
    Çok Okunanlar

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04

    Tebeşirle Yazılmış Bir Başkaldırı

    14 Nisan 2025, 22:38
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Facebook X (Twitter) Instagram
    AykırıAykırı
    • Gündem
    • Toplum
    • Kadın
    • Ekoloji
    • Analiz
    • Söyleşi
    • Yazılar
    • Seçmeler
    • Kitap
    AykırıAykırı
    Anasayfa » OSB Tekstil işçileri için Bıçak Kemiğe Dayandı
    Güncellendi:11 Eylül 2024, 16:22

    OSB Tekstil işçileri için Bıçak Kemiğe Dayandı

    Dudullu Organize Sanayi Bölgesi’nde çok sayıda önemli tekstil şirketi var. Ayrıca bu şirketlere ve önemli tekstil markalarına fason üretim yapan onlarca tekstil atölyesi var. Bu merdiven altı iş yerlerinde çalışan yüzlerce işçi kötü koşullarda ve kuralsızca çalışmanın en bariz örnekleri yaşıyor. İşçi sağlığı ve iş güvenliği kuralları hiçe sayılıyor, çalışma süreleri 14-16 saati buluyor. Hasta olmak yasak ama İş güvencesi yok. Ustabaşı ve patronun ağzından çıkan “İşten atıldın” lafı ile işçilerin işine son veriliyor. Kadın işçiler taciz ve onur kırıcı hakaretlerin hedefi oluyorlar.
    AdminosAdminos11 Eylül 2024, 16:14
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Dudullu organize sanayi bölgesinde çalışan tekstil işçileri tüm yoksul ve sanayileşme sürecindeki ülkeler gibi son derece kötü koşullarda çalışıyorlar. Terhane adı verilen ve genel olarak “sweet shop” adı verilen çoklukla fason yani bir başka firmanın alt üretim birimi olarak onun adına üretim yapan atölyelerde çalışan kadınlar işi koşullarının insanlık dışılığından, ustabaşıların baskısından, güvencesiz şekilde adeta patronun iki dudağı arasında çalışmaktan şikâyetçiler. Evrensel Gazetesinden Hilal Tok’a konuşan kadınlar “ artık bıçak kemiğe dayandı diyor.

    7 Saati Bedava Uzun Çalışma Süresi

    İlk olarak 4 yıl önce işe başlayan bir kadın işçi söze başlıyor. İşi olsun da ne olursa olsun, çocukları aç kalmasın diye burada çalışmaya başladığını anlatıyor. “Kapalı bir iş hanını içinde kimseyi görmeden, sadece birbirimizi görerek çalışıyoruz” diyor. Çay molaları ve yemek arasının onların “lüksü” olduğunu söyleyen kadın işçi iş yerinde kadınlar üzerinde kurulan baskıdan bahsediyor: “İş yerinde üç kişi bir araya gelip konuşamıyorsun. Kamera ile izleniyorsun, ustabaşılar tepende dikiliyor.”

    Günde 14 saate varan çalışma saati boyunca makine sesleri ile çalışmanın işitme ve görme yetilerini azalttığını söyleyen kadın işçi, “En iyi usta bile 30-35 bin lira ücret alamıyor. Asgari ücretin biraz üstünde bir ücrete talim ediyoruz” diyor. Hijyenik bir ortam olmadığını söyleyerek kadınların yaşadığı rahatsızlıklara değiniyor, “Kullandığımız tuvaletlerden dolayı sistit, idrar yolu enfeksiyonu gibi rahatsızlıklara maruz kalıyoruz.”

    Ek zam ve ücretlerin artırılmasını istediklerinde oyalandıklarını ve işten atmalarla tehdit edildiklerini söyleyen kadın işçi sürekli üretimi artırmaya çalıştıklarını ve kendilerine “hipodromda koşan at” muamelesi yapıldığını söylüyor. Üretimi artırmaya yönelik hamlelerin de primlerle ve “mükâfatlarla” ödüllendirileceği söylenerek işçilerin birbirlerine düşürüldüğünü anlatan kadın işçi, “O kaliteli gömlekleri biz üretiyoruz ama emeğimiz alın terimiz hiçe sayılıyor. Kadın işçinin hiç değeri yok. Buna karşı işçi birleşmez, ses çıkarmazsa hayat zindan olur bize. Şimdi ses çıkarmak için çabamız var” diyor.

    Hep Ezilmek Hor Görülmek İçin Geldik Dünyaya

    6 yıldır bu iş yerinde, 4 yıldır da iş yerine ait olan Dudullu Altınşehir Mahallesi’ndeki merdiven altı tekstil atölyesinde çalışan kadın işçi ise söze gözleri dolarak başlıyor: “Hep ezilmek, hor görülmek ve acı çekmek için dünyaya geldik gibi hissediyorum. 22 bin lira alıyorum, 19 bin lira kira veriyorum. Üniversiteyi kazanan kızımı gönderemiyorum. Çalışıp bizim gibi eve yardım etmek istiyor. Bu ne kadar acı!”

    Ücretlere zam yok ama 16 saat çalışma var diyen kadın işçi, “Biz üretiyoruz; onlar milyarları kazanıyorlar. Bizim ücretlerimiz ise bir ev kirası etmiyor” diyor. Atölyede işçi sağlığı ve iş güvenliği sorunlarını dile getirirken “Denetleme yok. Boyahane bölümünde çalışan arkadaşlarımız astım başta olmak üzere akciğer rahatsızlıkları yaşıyor. Sağlığımız bozuluyor, onlar sürekli ‘Bu malları, gömlekleri yetiştirin’ diyorlar. Biz hak aramazsak bize yük hayvanı muamelesi yapmaya devam ederler. Birlik olmak ve ses çıkarmak, başkaldırmak lazım. Yoksa sırtımıza semer vururlar” ifadelerini kullanıyor.

    Onur Kırıcı Muamelenin Haddi Hesabı Yok

    İş merkezi girişinde çay molasında görüştüğümüz kadın işçi ise çalışma koşullarının onları sersemlettiğini söyleyerek başlıyor söze. Açlık sınırının 22 bin lirayı bulduğunu hatırlatan kadın işçi, “20 bin liranın biraz üzerinde bir ücret alıyorum. Temmuz da zam yok. Ara zam yok. Yılbaşını bekle… O zaman da hükümet ücret artışı yapmayın, mali dengeyi bozmayın dese biz daha yoksul olacağız.” Birçok işçi kadının askıda ekmek, yiyecek veren marketleri aşındırdığını söyleyen kadın işçi, fabrikada verilen berbat yemekleri dahi saklayıp eve götürdüklerini anlatıyor. Duydukları hakaretlerin, yaşadıkları mobbingin haddi hesabı olmadığını da ekleyen kadın işçi yaşadıklarının sorumlusu olarak iktidarı işaret ediyor: “Hep bu AKP iktidarı yaptı tüm bunları. Bu hükümet ve OSB patronları kadar işçi düşmanı kimse yok” diyerek işçilerin mücadele etmesi gerektiğini vurguluyor.

    Yemeklerden Gastrit, Ülser Oldum

    14 yıldır tekstil sektöründe çalışmış bir başka kadın işçi ise çeyizi için bu firmada işe girdiğini söylüyor. Kadın işçi kötü çalışma koşullarına vurgu yaparak “38 yaşındayım ama 45 yaşında gibiyim. Bize verilen yemeklerden gasrit, ülser oldum. Mide ameliyatı geçirdim. Hamileyken ütüde, overlokta, makinada çalıştım. Bebeğimi düşürdüm, üç gün sonra beni işe çağırdılar. Bu kadar bir vicdansızlık var bu sektörde” ifadelerini kullanıyor. “Zam yapma, asgari ücreti artırma ama sırtımıza sürekli vergi yükle. Hani İMF’den çıkmıştık, bu ne yalan?​” diyen kadın işçi topu sendikalara atıyor: “Artık sendikacı da işçi konfederasyonları da aklını başına almalı. Milyonlarca çalışan işçinin, emeklinin hatta çiftçi ve esnafın vebali onların sırtındadır. ‘Ben iş bırakıyorum, greve gideceğim. Asgari ücreti arttır, yoksulluk sınırına çek ücretleri’ de, bak nasıl oluyor o zaman.”

    Gastrit Kötü Koullar Rapor Sweet Shop Tekstil Terhane Ustabaşı Uuzun Çalışma
    Paylaş. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki YazıKadınlar şiddeti önleyen Yasanın uygulanması Seferberliği başlatıyor
    Sonraki Yazı 27 haftadır vergide adalet istiyorlar

    Bunlar da ilginizi çekebilir

    Yunanistan’da Genel Grev: İşçiler, Öğrenciler, Emekliler Ayakta!

    9 Nisan 2025, 22:08

    ODTÜ Öğrenciler: “Genel Grev Çağrısı Yapıyoruz”

    7 Nisan 2025, 21:58

    Boğaziçi Öğrencileri Boykotta Kararlı: “Sıra Arkadaşlarımız İçin Direnmeye Devam Edeceğiz”

    6 Nisan 2025, 23:39
    YAZARLAR
    D. Şener Yıldırım

    D. Şener Yıldırım

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Asiye Karahan

    Asiye Karahan

    Adaletin Maskesi Düştüğünde: Sacco ve Vanzetti’nin Sessiz Çığlığı

    9 Nisan 2025, 22:40

    Ceren Çilli

    Ceren Çilli

    “Bir Duvara Yaslandım ve Ağladım”

    8 Nisan 2025, 23:28

    Deniz Özel

    Deniz Özel

    Barikatların Ardında Üç Ses: Michel, Clément ve Courbet

    7 Nisan 2025, 00:13

    Haşmet Demirel

    Haşmet Demirel

    Neo-Liberal Taşların Döşediği Faşist Ruh

    27 Mart 2025, 17:57

    • Facebook
    • Twitter (X)

    Analiz ve Yorum

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    Barcelona 1936: Bir Şehir Nasıl Anarşistleşti?

    7 Nisan 2025, 21:48

    Kamu Vicdanına Çağrı: Boykot!

    1 Nisan 2025, 20:13

    Direniş Karnavalları: Geziden Üniversite İsyanlarına Anti Otoriter Sol

    1 Nisan 2025, 19:15
    Aykırı
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Uygulama Fikir Meclisi tarafından geliştirilmiştir

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.