Menüyü Kapat
AykırıAykırı
    Çok Okunanlar

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04

    Tebeşirle Yazılmış Bir Başkaldırı

    14 Nisan 2025, 22:38
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Facebook X (Twitter) Instagram
    AykırıAykırı
    • Gündem
    • Toplum
    • Kadın
    • Ekoloji
    • Analiz
    • Söyleşi
    • Yazılar
    • Seçmeler
    • Kitap
    AykırıAykırı
    Anasayfa » Ortadoğu’daki Çatışmaların Kıskacında Filistinliler: Lübnan’ın güneyinde 200 binden fazla kişi yerinden edildi

    Ortadoğu’daki Çatışmaların Kıskacında Filistinliler: Lübnan’ın güneyinde 200 binden fazla kişi yerinden edildi

    Deniz ÖzelDeniz Özel27 Eylül 2024, 14:17
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    İsrail ile Hizbullah arasında 8 Ekim 2023’te başlayan ve hızla tırmanan çatışmalar, Lübnan’ın güneyindeki nüfusu derinden etkiledi. Bu çatışmaların gölgesinde, Filistinliler başta olmak üzere binlerce sivil, güvenli bölge arayışıyla yerlerinden edildi. Bu trajik duruma hızlı bir yanıt veren Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA), Lübnan’ın Sayda kentinde yerinden edilenler için üç sığınma merkezi açarak acil müdahale başlattı.

    Yerinden Edilenlerin Durumu ve Göç Dalgası

    Çatışmaların şiddetlenmesiyle birlikte, Lübnan’ın güneyinde binlerce insan evlerini terk etmek zorunda kaldı. Bu bölgelerde yerinden edilenlerin sayısı hızla artarken, Sayda’da yaşanan göç dalgası ekmek ve içme suyu gibi temel ihtiyaçların karşılanmasında ciddi sıkıntılara yol açtı. Uluslararası Göç Örgütü’nün (IOM) verilerine göre, Ekim 2023’ten 24 Eylül 2024’e kadar Lübnan’ın güneyinde yaklaşık 200 bin kişi yerinden edildi. Özellikle 17 Eylül – 24 Eylül tarihleri arasında 90 binden fazla insanın yerinden edilmesi, çatışmaların ne denli yoğunlaştığını ve bölgedeki insani krizin boyutlarını ortaya koyuyor.

    Yerinden edilen bu insanlar, güvenlik ve insanca yaşam şartları arayışıyla Sayda ve Beyrut gibi şehirlere akın ederken, bazıları ise Lübnan sınırlarını aşarak Suriye’ye göç etmek zorunda kaldı. Yerinden edilmenin bu ölçüde yaygın olması, Lübnan’ın sınırlı kaynakları üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu.

    İsrail’in Saldırıları ve Hizbullah’ın Karşılıkları

    İsrail ile Hizbullah arasında yaşanan çatışmaların merkezinde yer alan Lübnan, özellikle güney bölgelerinde yoğun bombardımana maruz kaldı. İsrail ordusunun 23 Eylül’de Lübnan’ın güneyi, Bekaa ve Baalbek bölgelerine düzenlediği hava saldırıları, 748 sivilin ölümüne neden olurken, 150 bine yakın kişi de yerinden edildi. Bu saldırılar, Lübnan’ın güneyinde zaten zor koşullar altında yaşayan halkın daha da güvencesiz hale gelmesine yol açtı.

    Hizbullah, İsrail’in güney ve doğu bölgelerine düzenlediği yoğun bombardımana füzeli saldırılarla karşılık veriyor. Bu saldırılarda genellikle İsrail’in askeri üsleri hedef alınıyor ve büyük bir maddi hasar bildirilmemiş olsa da, çatışmaların bölgedeki gerilimi tırmandırdığı açıkça görülüyor.

    UNRWA’nın Müdahalesi ve İnsani Yardımın Önemi

    UNRWA’nın Lübnan’daki Filistinliler için başlattığı acil müdahale, bu zor dönemde yerinden edilen sivillere yönelik önemli bir destek sağlıyor. Sayda’da açılan üç sığınma merkezi, çatışmalardan kaçanların en temel ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlıyor. Ancak bölgede yaşanan göç dalgasının büyüklüğü göz önüne alındığında, bu tür yardımların yetersiz kalma riski oldukça yüksek. Ekmek, su ve ilaç gibi en temel ihtiyaçların bile karşılanamadığı bu durum, uluslararası toplumun daha geniş ve sürdürülebilir bir yardım müdahalesi yapmasını gerektiriyor.

    Yerinden edilmiş nüfusun güvenli ve insanca koşullarda barınması, sadece kısa vadeli bir yardım meselesi değil, aynı zamanda bu insanların uzun vadede yaşamlarını sürdürebilecekleri kalıcı çözümler gerektiriyor. Lübnan’ın sınırlı kaynakları ve ekonomik zorlukları, bu tür yardımların devamlılığını sağlamak için uluslararası toplumu ve diğer yardım kuruluşlarını devreye sokmayı zorunlu kılıyor.

    Bölgesel Gerilimin Sonuçları

    İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışmaların bu denli yoğunlaşması, sadece Lübnan’daki sivilleri etkilemekle kalmayıp, Ortadoğu’daki daha geniş çaplı gerilimlerin bir parçası olarak görülmeli. İsrail ve Hizbullah arasındaki bu çatışmalar, bölgedeki diğer güç dengelerini de etkileyerek, çatışmanın yayılma riskini beraberinde getiriyor.

    Bu durum, sadece Lübnan’ı değil, Filistinliler, Suriyeliler ve bölgedeki diğer mülteci topluluklarını da derinden etkiliyor. Savaşın getirdiği insani maliyetler, yerinden edilmeler ve ölümler, bu bölgede barışın ne kadar zor ve kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

    UNRWA’nın Lübnan’ın güneyindeki yerinden edilmiş Filistinliler için başlattığı acil yardım müdahalesi, bölgedeki insani krizin ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor. Çatışmalar nedeniyle yerinden edilen binlerce insan, temel ihtiyaçlarını karşılayamadıkları zor koşullarda hayatta kalmaya çalışıyor. İsrail ile Hizbullah arasındaki gerilim, bölgedeki insanların yaşamlarını daha da zorlaştırırken, bu krizle başa çıkmak için uluslararası dayanışma ve yardımların artırılması büyük bir önem taşıyor.

    Çatışma Filistin İsrail Lübnan Manşet Ortadoğu
    Paylaş. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki YazıBu bakımevinin koruyucusu kim?
    Sonraki Yazı Tüketim Kültürünün Kutsallaştırılması: ‘Şehit Kokusu’ Tepkisi ve Etik Sınırlar

    Bunlar da ilginizi çekebilir

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    Yunanistan’da Genel Grev: İşçiler, Öğrenciler, Emekliler Ayakta!

    9 Nisan 2025, 22:08

    ODTÜ Öğrenciler: “Genel Grev Çağrısı Yapıyoruz”

    7 Nisan 2025, 21:58
    YAZARLAR
    D. Şener Yıldırım

    D. Şener Yıldırım

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Asiye Karahan

    Asiye Karahan

    Adaletin Maskesi Düştüğünde: Sacco ve Vanzetti’nin Sessiz Çığlığı

    9 Nisan 2025, 22:40

    Ceren Çilli

    Ceren Çilli

    “Bir Duvara Yaslandım ve Ağladım”

    8 Nisan 2025, 23:28

    Deniz Özel

    Deniz Özel

    Barikatların Ardında Üç Ses: Michel, Clément ve Courbet

    7 Nisan 2025, 00:13

    Haşmet Demirel

    Haşmet Demirel

    Neo-Liberal Taşların Döşediği Faşist Ruh

    27 Mart 2025, 17:57

    • Facebook
    • Twitter (X)

    Analiz ve Yorum

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    Barcelona 1936: Bir Şehir Nasıl Anarşistleşti?

    7 Nisan 2025, 21:48

    Kamu Vicdanına Çağrı: Boykot!

    1 Nisan 2025, 20:13

    Direniş Karnavalları: Geziden Üniversite İsyanlarına Anti Otoriter Sol

    1 Nisan 2025, 19:15
    Aykırı
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Uygulama Fikir Meclisi tarafından geliştirilmiştir

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.