Menüyü Kapat
AykırıAykırı
    Çok Okunanlar

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04

    Tebeşirle Yazılmış Bir Başkaldırı

    14 Nisan 2025, 22:38
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Facebook X (Twitter) Instagram
    AykırıAykırı
    • Gündem
    • Toplum
    • Kadın
    • Ekoloji
    • Analiz
    • Söyleşi
    • Yazılar
    • Seçmeler
    • Kitap
    AykırıAykırı
    Anasayfa » Kaybedecek Neyimiz Kaldı?
    Güncellendi:1 Nisan 2025, 18:17

    Kaybedecek Neyimiz Kaldı?

    D. Şener YıldırımD. Şener Yıldırım1 Nisan 2025, 17:57
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Bayram bitti ama eksikliği kaldı. Masalar kuruldu, çaylar içildi, çocuklar şekerlerini topladı. Ama o masalarda hâlâ birileri eksik. Birileri, paslı parmaklıkların ardında, sadece bir duvar ötesinde devam eden hayata uzaktan bakmaya devam ediyor. Günlerdir dışarıda kalmış hayatlarına, yarım kalmış cümlelerine, gökyüzüne hasret.

    Ve ne yazık ki bu, sadece bir kişinin, sadece birkaç kişinin hikâyesi değil.

    İstanbul Saraçhane’de başlayan protestolar, bir özgürlük çığlığıydı. Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması sonrası halk, anayasal hakkını kullanarak sokağa çıktı. Ama tüm baskıcı rejimlerde olduğu gibi, Saraçhane’de de yükselen itirazlara tahammül edilmedi.

    Önce coplar indi, sonra kelepçeler takıldı. Gözaltılar başladı.

    Sonra tutuklamalar geldi.

    Bugün 1.900’den fazla kişi gözaltına alındı, 300’ü aşkın kişi tutuklandı. Onlardan biri de arkadaşımız, yoldaşımız Kürşat Kızıltuğ.

    Eksik Parça Yayınevi’nin editörü, çevirmeni, kalemi özgür ama bedeni tutsak bir insan. Anarşist düşüncenin izini süren, otoritenin gölgesine dahi tahammülü olmayan bir adam. Bugün Silivri’de, dört duvar arasında. Yalnızca bir protesto eylemine katıldığı için. Yalnızca hakkını kullandığı için. Yalnızca özgürlüğü, eşitliği ve adaleti savunduğu için.

    Tutuklamalar bize ne anlatıyor?

    Korku. Devletin, kendi gölgesinden bile korkmasının yansımasıdır bu.

    Kalemlerden korkuyorlar.

    Barışçıl protestolardan korkuyorlar.

    Düşüncelerden, meydanlarda yükselen seslerden, bir araya gelmekten, sokaklarda yan yana durmaktan korkuyorlar.

    Çünkü biliyorlar: İnsanlar bir araya geldiğinde, zincirleri birbirine bağlandığında, gerçek bir direniş başlar. Ve işte bundan ödleri kopuyor.

    Kızıltuğ, yıllardır yalnızca yazılarıyla değil, durduğu yerle de mücadele eden biriydi. Onunla 2009’da IMF’nin Türkiye’de toplanmasına karşı yürütülen kampanya sürecinde tanıştık. O zamanlar da sadece entelektüel bir figür değil, aynı zamanda kararlılıkla sahada olan bir aktivistti. Post-anarşist teori üzerine çeviriler yaptı, otorite karşıtı düşünceyi besleyen çalışmalara imza attı. Laikliğin, otoriterleşmeye karşı bir mevzi olarak korunması gerektiğini savundu. “Devlet karşıtı anarşistler seküler bir cumhuriyetten daha azına razı olamaz” diyordu. Çünkü biliyordu ki, bugün laikliği yitirirsek, yarın en temel haklarımızı da kaybedeceğiz.

    Özgürlük, kimsenin tek başına taşıyabileceği bir yük değildir. Birlikte savunulmazsa, bir sabah uyandığımızda elimizden kayıp gitmiş olur. Bu yüzden bu tutuklamalar sadece Kürşat Kızıltuğ’un ya da Saraçhane’de gözaltına alınanların meselesi değil. Bu mesele, hepimizin meselesi.

    Bugün susarsak, yarın bizim ismimizi de listelere eklerler. Bugün sessiz kalırsak, yarın kaybedecek hiçbir şeyimiz kalmaz.

    Bayram geride kaldı. Ama eksiklik hissi içimizde hâlâ taze.

    Dostlarımız, kardeşlerimiz, yoldaşlarımız yanımızda değil. Ama umudumuz diri. Çünkü biliyoruz ki, hakikat her zaman bir yol bulur. Özgürlüğü çelik kapılar ardına hapsetmek mümkün değildir. Sürdürülen özgürlük ve adalet mücadelesi bir şekilde duvarların arasından bile yolunu bulur.

    Bu yüzden soruyorum:

    Eğer adaletsizliğe karşı yükselen itiraz seslerini yükseltmezsek, eğer şimdi yan yana durmazsak, yarın çok geç olacak. O yüzden zincirlerimizden başka kaybedecek neyimiz var?

    Bugün, Kürşat için, Silivri’deki herkes için, özgürlüğümüz için sesimizi yükseltme zamanı.

    Bugün, korkuya boyun eğmeden, birlikte yürüme zamanı.

    Çünkü özgürlük, ancak direnenlerin elinde hayat bulur.

    Paylaş. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki Yazıİsrail Ordusu 15 sağlık görevlisini infaz ettin
    Sonraki Yazı Katar’a İnsan Hakları Uyarısı

    Bunlar da ilginizi çekebilir

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04
    YAZARLAR
    D. Şener Yıldırım

    D. Şener Yıldırım

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Asiye Karahan

    Asiye Karahan

    Adaletin Maskesi Düştüğünde: Sacco ve Vanzetti’nin Sessiz Çığlığı

    9 Nisan 2025, 22:40

    Ceren Çilli

    Ceren Çilli

    “Bir Duvara Yaslandım ve Ağladım”

    8 Nisan 2025, 23:28

    Deniz Özel

    Deniz Özel

    Barikatların Ardında Üç Ses: Michel, Clément ve Courbet

    7 Nisan 2025, 00:13

    Haşmet Demirel

    Haşmet Demirel

    Neo-Liberal Taşların Döşediği Faşist Ruh

    27 Mart 2025, 17:57

    • Facebook
    • Twitter (X)

    Analiz ve Yorum

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    Barcelona 1936: Bir Şehir Nasıl Anarşistleşti?

    7 Nisan 2025, 21:48

    Kamu Vicdanına Çağrı: Boykot!

    1 Nisan 2025, 20:13

    Direniş Karnavalları: Geziden Üniversite İsyanlarına Anti Otoriter Sol

    1 Nisan 2025, 19:15
    Aykırı
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Uygulama Fikir Meclisi tarafından geliştirilmiştir

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.