Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan Hayvanların Korunması Hakkında Uygulama Yönetmeliği, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelik, 30 Temmuz’da TBMM’de AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla kabul edilen Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un uygulanmasına yönelik esasları belirliyor. Sahipsiz hayvanların toplanması, bakımevlerine getirilmesi, sahiplendirilmesi gibi konuları detaylandıran yönetmelik, hayvan hakları savunucularından ve muhalefet milletvekillerinden sert eleştiriler aldı.
“Katliam Yasası” Eleştirileri
Hayvan hakları savunucuları, düzenlemeleri “katliam yasası” olarak nitelendiriyor. Yönetmelikte, sokak hayvanlarının sorun yarattığına dair karar verme yetkisi belediye meclislerine bırakıldı. Ayrıca, belediyeler, sahipsiz hayvanların barınaklara toplanması ve hasta ya da “yasak” ırk olarak tanımlanan köpeklerin öldürülmesiyle görevlendirildi. Bu düzenleme, Türkiye’deki yetersiz barınak kapasiteleri göz önüne alındığında ciddi bir uygulama sorununa işaret ediyor.
Yerel yönetimlere, bakımevlerinin sağlıklı koşullarda hizmet vermesi için bütçe ayırma zorunluluğu getirilse de, mevcut barınakların kapasite ve koşullarının bu yükü karşılamaktan uzak olduğu belirtiliyor. Yönetmeliğe göre, belediyeler hayvanları toplamamak ya da barınaklarda gerekli düzenlemeleri yapmamak gibi durumlarda cezai yaptırımlarla karşılaşacak.
Ankara Barosu: “Yasa ve Yönetmelik Hukuka Aykırı”
Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi, Tarım ve Orman Bakanlığı önünde yaptığı açıklamada, yönetmeliği ve yasayı sert bir şekilde eleştirdi.
“Hayvanların davranışsal ve fizyolojik özelliklerini göz ardı eden bu düzenleme, suni bir hayvan düşmanlığı yaratarak sorumluluktan kaçmayı hedefliyor. Kısırlaştırmadan vazgeçen her düzenleme rasyonel değildir ve hayvanların yaşam hakkına aykırıdır.”
Baro yetkilileri, 5199 Sayılı Kanun’un uygulanmamasından kaynaklanan sorunların çözümü yerine, hayvanların öldürülmesini teşvik eden düzenlemelerin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Hayvanların popülasyonunu barınaklara kapatarak ya da öldürerek azaltmanın, bilimsel ve etik açıdan kabul edilemez bir yaklaşım olduğu belirtildi.
Eleştirilerin Odağında Ne Var?
- Barınak Yetersizliği: Türkiye’deki mevcut hayvan barınaklarının kapasitesi, sokak hayvanlarının tamamını barındırmaya uygun değil.
- Kısırlaştırma Eksikliği: Hayvan hakları savunucuları, kısırlaştırmanın sürdürülebilir bir çözüm olduğunu, buna yönelik bütçe ve desteklerin yetersiz kaldığını ifade ediyor.
- Hayvan Düşmanlığı Teşviki: Yönetmelik, hayvanların doğal yaşam alanlarından koparılmasını ve öldürülmesini meşrulaştırdığı için tepki topluyor.
- Yasak Irklar: Belirli türlerin “tehlikeli” ilan edilip öldürülmesi, bilimsel olmayan bir yaklaşımla eleştiriliyor.
Hayvan hakları savunucuları ve hukukçular, yönetmeliğin iptali için mücadele edeceklerini belirtiyor. Bu süreçte, yönetmelikle ilgili hukuki girişimlerin yanı sıra, kamuoyu farkındalığını artırmak ve yerel yönetimlerin daha insancıl politikalar geliştirmesini sağlamak hedefleniyor.