İngiltere’de The Guardian ve The Observer gazetelerinin çalışanları, neoliberal politikaların gazeteciliği teslim alma çabalarına karşı direniyor. Dünyanın en eski haftalık gazetesi unvanına sahip The Observer’ın satış planlarına tepki gösteren gazeteciler, 48 saatlik grev başlattı. Bu eylem, yalnızca işyerindeki hakların değil, basın özgürlüğünün de korunması için bir mücadele çağrısı niteliğinde.
Kapitalist Karşılaşma: Scott Vakfı ve Tortoise Media
Çalışanlar, gazetelerin sahibi olan Scott Vakfı’nın, satış kararını “ihanet” olarak nitelendiriyor. Bu adımın, çalışanların görüşü alınmadan gerçekleştirilmek istenmesi, vakfın şeffaflıktan ve kolektif sorumluluktan ne kadar uzaklaştığını gözler önüne seriyor. Satış gerçekleşirse, gazete Tortoise Media isimli bir şirkete devredilecek. Ancak çalışanların iddiasına göre, bu şirketin gazetecilik alanında yeterli deneyimi ya da kaynakları bulunmuyor.
Grev sırasında konuşan Vanessa Thorpe, vakıf yönetimindeki bir yapının, özel sermaye kontrolündeki bir işletmeden çok daha güvenli olduğunu belirtti. Thorpe, “The Observer ve The Guardian, yalnızca haber üreten birer şirket değil, aynı zamanda halkın vicdanıdır. Bu kurumların bir bütün olarak kalması, liberal gazeteciliğin geleceği için hayati öneme sahip,” dedi.
Çalışanlar, Örgütlenmenin Gücünü Gösteriyor
Ulusal Gazeteciler Sendikası (NUJ), bu direnişe tam destek veriyor. Genel Sekreter Laura Davison, “Bu grev, yalnızca çalışanların değil, kamuoyunun da gazeteciliğin geleceği hakkında söz sahibi olması gerektiğini hatırlatıyor. The Observer’ın satışı, basın etiği ve toplumsal fayda açısından büyük bir risk taşıyor,” dedi.
Davison, satış sürecinin askıya alınması ve tüm tarafların çıkarlarını gözeten bir çözüm bulunması çağrısında bulundu. Ancak kapitalist pazarlıklarda bu tür çağrıların ne kadar yankı bulacağı şüpheli.
Tarihi Bir Direniş
The Observer, 1791 yılından bu yana yayın hayatına devam eden köklü bir gazete. Ancak gazetenin 233. yaş gününde, çalışanlarının gelecekleri belirsizlikle kuşatılmış durumda. İşçiler, bu tarihi kurumun kar hırsına kurban edilmesine izin vermemekte kararlı.
“Bu satış gerçekleşirse, gazetemiz yalnızca bir ticari ürün haline gelecek. Bu yalnızca çalışanları değil, halkın haber alma hakkını da tehdit ediyor,” diyen Thorpe, The Observer’ın pazar günleri The Guardian internet sitesine 10 milyon tıklama kazandırdığını ve basılı olarak 100 binden fazla sattığını hatırlattı.
Basın, Kâr Değil Halk İçin Var Olmalı
Bu grev, yalnızca çalışanların haklarını koruma çabası değil; gazeteciliğin özüne, etik değerlerine ve halkın gerçekleri öğrenme hakkına sahip çıkma mücadelesi. Sermaye, medyayı kontrol altına alarak halkı manipüle etmek için her yolu deniyor. Ancak The Observer çalışanlarının direnişi, medyanın işçiler ve halk tarafından kontrol edilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.