Menüyü Kapat
AykırıAykırı
    Çok Okunanlar

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04

    Tebeşirle Yazılmış Bir Başkaldırı

    14 Nisan 2025, 22:38
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Facebook X (Twitter) Instagram
    AykırıAykırı
    • Gündem
    • Toplum
    • Kadın
    • Ekoloji
    • Analiz
    • Söyleşi
    • Yazılar
    • Seçmeler
    • Kitap
    AykırıAykırı
    Anasayfa » Kadıköy Kaymakamlığı MUBI Fest İstanbul’un Açılış Filmi Queer’i Yasakladı

    Kadıköy Kaymakamlığı MUBI Fest İstanbul’un Açılış Filmi Queer’i Yasakladı

    Yasakladığı filmin yönetmeni Luca Guadagnino, Türkiye hükümetinin ya da karar veren kurulun filmi gerçekten izleyip izlemediğini sorguladı.
    Aykırı İçerik KolektifiAykırı İçerik Kolektifi14 Kasım 2024, 21:50
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    İstanbul’da bu yıl düzenlenen MUBI Fest’in açılış filmi olması planlanan Queer 7 Kasım günü, festivalin başlamasına sadece saatler kala Kadıköy Kaymakamlığı tarafından yasaklandı. Bu kararın ardından, filmin yönetmeni Luca Guadagnino ve başrol oyuncusu Daniel Craig sansürle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

    Luca Guadagnino’dan Sansüre Eleştiri: “Filmi İzlediler Mi?”

    Ünlü yönetmen Guadagnino, yasağı eleştirerek Türkiye hükümetinin veya karar veren kurulun, film hakkında ne kadar bilgi sahibi olduğunu sorguladı. Entertainment Weekly’e yaptığı açıklamada, “Türkiye hükümeti ya da kuruldaki her kim buna karar verdiyse filmi gerçekten izledi mi, yoksa sadece film hakkında okuduklarına dayanarak mı bu kararı verdiler?” diyerek yasak kararının temelsiz olduğunu ima etti. Guadagnino, filmin yasaklanmasının aslında filme bir “kült” statüsü kazandırdığını belirtti ve ekledi: “Kendi ayaklarına kurşun sıkıyorlar.”

    “Fiziksel Olan En Az İlgi Çekici Olan”

    Filmin başrol oyuncularından Daniel Craig de sahnelerin amacına değinerek yasak kararını eleştirdi. Queer filminde yer alan iki erkek karakterin sevişme sahneleri üzerinden yapılan spekülasyonların basit olduğunu söyleyen Craig, “Fiziksel eylem, en az ilgi çekici olan şey bence. Hepimiz yetişkiniz ve bu, insanların yaptığı bir şey. Ancak ilginç olan ve sahnelerde işe yaramasını umduğum tek şey, her karakterin duygusal yolculuğu” ifadeleriyle, filmin asıl derinliğinin duygusal katmanlarında olduğunu vurguladı.

    Yasak Kararı ve MUBI Türkiye’nin Tepkisi

    Kadıköy Kaymakamlığı, Queer filmini “toplum barışını tehlikeye atacak provokatif içeriğe sahip” olduğu gerekçesiyle yasakladı. Bu yasağın tebliğ edilmesi ise festivalin başlamasına çok az bir zaman kala, 7 Kasım sabahında gerçekleşti. Festival organizatörleri ve MUBI Türkiye, bu sansüre karşı tepki olarak festivali tamamen iptal ettiğini duyurdu ve yasak kararını, sanata ve ifade özgürlüğüne karşı bir müdahale olarak nitelendirdi. MUBI Türkiye, bu kararın kendi seyircisiyle arasındaki “doğru duruşu” koruma sorumluluğu çerçevesinde festivalin iptal edilmesine yol açtığını açıkladı.

    Uluslararası Tepki ve Dayanışma

    MUBI Fest İstanbul’a yönelik bu sansür kararı, sadece Türkiye’de değil, dünya çapında da yankı uyandırdı. The Guardian, Variety, Indiewire ve The Washington Post gibi önde gelen medya organları yasağı manşetlerine taşıdı. Küresel sinema camiası ve LGBTİ+ hak savunucuları da Türkiye’deki ifade özgürlüğü kısıtlamalarına karşı MUBI Türkiye ile dayanışma içinde olduklarını açıkladı.

    Türkiye’de Sansürün Gölgesinde Sanat

    Türkiye’de sanat üzerindeki sansür baskısı giderek artarken, Queer gibi eserlerin hedef alınması ülkedeki ifade özgürlüğü sorunlarını bir kez daha gözler önüne seriyor. Yasak kararı yalnızca LGBTİ+ temalı içeriklere değil, genel olarak sanata ve özgür düşünceye karşı bir saldırı olarak değerlendiriliyor. Türkiye’de sanat ve ifade özgürlüğüne yönelik bu tür müdahaleler, yerel ve uluslararası çevrelerde derin endişelere yol açarken, toplumda sanata sahip çıkma bilincini ve dayanışma ruhunu da pekiştiriyor.

    Paylaş. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki Yazıİmamoğlu: “Vız gelir tırıs gider”
    Sonraki Yazı Vegan festivali büyük bir ilgi gördü

    Bunlar da ilginizi çekebilir

    Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetimi 300 İşçiyi İşten Çıkardı: Genel-İş Sendikası Eylemde

    14 Nisan 2025, 16:18

    Tarikat Şeyhinin Cinsel Taciz Davası: Şok Ses Kayıtları “tasavvufi” Diyerek Savunuldu!

    12 Nisan 2025, 19:48

    Selçuk Bayraktar’dan Depremzedeye 150 Bin TL’lik Tazminat Davası

    10 Nisan 2025, 13:41
    YAZARLAR
    D. Şener Yıldırım

    D. Şener Yıldırım

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Asiye Karahan

    Asiye Karahan

    Adaletin Maskesi Düştüğünde: Sacco ve Vanzetti’nin Sessiz Çığlığı

    9 Nisan 2025, 22:40

    Ceren Çilli

    Ceren Çilli

    “Bir Duvara Yaslandım ve Ağladım”

    8 Nisan 2025, 23:28

    Deniz Özel

    Deniz Özel

    Barikatların Ardında Üç Ses: Michel, Clément ve Courbet

    7 Nisan 2025, 00:13

    Haşmet Demirel

    Haşmet Demirel

    Neo-Liberal Taşların Döşediği Faşist Ruh

    27 Mart 2025, 17:57

    • Facebook
    • Twitter (X)

    Analiz ve Yorum

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    Barcelona 1936: Bir Şehir Nasıl Anarşistleşti?

    7 Nisan 2025, 21:48

    Kamu Vicdanına Çağrı: Boykot!

    1 Nisan 2025, 20:13

    Direniş Karnavalları: Geziden Üniversite İsyanlarına Anti Otoriter Sol

    1 Nisan 2025, 19:15
    Aykırı
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Uygulama Fikir Meclisi tarafından geliştirilmiştir

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.