Menüyü Kapat
AykırıAykırı
    Çok Okunanlar

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04

    Tebeşirle Yazılmış Bir Başkaldırı

    14 Nisan 2025, 22:38
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Facebook X (Twitter) Instagram
    AykırıAykırı
    • Gündem
    • Toplum
    • Kadın
    • Ekoloji
    • Analiz
    • Söyleşi
    • Yazılar
    • Seçmeler
    • Kitap
    AykırıAykırı
    Anasayfa » İfade ve basın özgürlüğü davalarında 10 ayda 76 kişiye 233 yıl hapis

    İfade ve basın özgürlüğü davalarında 10 ayda 76 kişiye 233 yıl hapis

    Aykırı İçerik KolektifiAykırı İçerik Kolektifi23 Kasım 2024, 14:05
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Fotoğraf: Eda Aktaş/Evrensel
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA), ifade ve basın özgürlüğüne yönelik baskıların boyutlarını ortaya koyan “Dava İzleme Raporu”nu yayımladı. 1 Eylül 2023 ile 20 Temmuz 2024 tarihlerini kapsayan rapor, gazetecilere, aktivistlere ve öğrencilere yönelik baskının giderek arttığını, devletin hukuki yollarla muhalefeti susturmaya çalıştığını bir kez daha gözler önüne serdi.

    Rakamlarla Baskı: 614 Duruşma, 1.856 Sanık

    Rapor, belirtilen tarihler arasında 281 davanın takip edildiğini ve toplamda 614 duruşmanın izlendiğini ortaya koyuyor. Yargılanan 1.856 kişinin profiline bakıldığında:

    • %46’sı aktivist (860 kişi),
    • %20’si öğrenci (376 kişi),
    • %19’u gazeteci (366 kişi).
      Ayrıca akademisyenler, sanatçılar, avukatlar ve siyasetçiler dahil olmak üzere 90 kişinin daha yargılandığı belirtildi.

    “Halktan Korktukları İçin Mi Bu Baskı?”

    Raporda, özellikle gazetecilere yöneltilen suçlamalar dikkat çekiyor. İktidarın eleştiriyi susturma aracı olarak hukuku kullanma yöntemleri, halktan korkularının bir yansıması olarak yorumlanıyor. Özgür basın üzerinde kurulan bu baskının arkasında, iktidarın halkın gerçekleri öğrenmesinden duyduğu endişe yatıyor olabilir mi? Bu soru, özellikle gazetecilerin görevlerini yerine getirmelerine yönelik sistematik engellemeler düşünüldüğünde daha da anlam kazanıyor.

    Gazetecilere Yönelik Suçlamalar

    Gazetecilere yönelik öne çıkan suçlamalar arasında:

    • “Örgüt propagandası yapmak” (162 sanıktan %34,6’sı gazeteci),
    • “Cumhurbaşkanına hakaret” (63 sanıktan 24’ü gazeteci),
    • “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” (40 sanıktan 10’u gazeteci) gibi suçlamalar yer aldı.
      Gazetecilerin mesleklerini icra ederken yazdıkları haberler, attıkları tweetler veya yaptıkları yorumlar nedeniyle yargılandığı belirtiliyor.

    Cezaevinde Gazeteciler ve Hapis Cezaları

    Raporda, hala cezaevinde tutulan 21 gazetecinin durumu vurgulandı. İzlenen 281 davadan 108’inde mahkemeler kararını açıkladı:

    • 74 dava beraatle sonuçlanırken,
    • 28 davada 76 kişi toplam 233 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
      Ayrıca, 88.000 TL adli para cezası ve toplam 37.500 TL tazminat kararı dikkat çekiyor.

    “İfade Özgürlüğü Yok”

    Rapor, Türkiye’de ifade özgürlüğü, toplanma hakkı ve örgütlenme özgürlüğünün kullanılamadığını net bir şekilde ortaya koyuyor. Gazeteciler, aktivistler ve sıradan yurttaşların sosyal medya paylaşımları, pankartları ve barışçıl protestoları “suç” kapsamına alınarak cezalandırılıyor. Bu, yalnızca bireysel haklara değil, aynı zamanda demokrasiye yöneltilmiş bir tehdit olarak görülüyor.

    Sonuç: Baskı Rejimine Direniş Çağrısı
    Anarşist perspektiften değerlendirildiğinde, bu rapor, devletin otoriter yapısının bir başka kanıtı olarak okunabilir. Halkın gerçekleri öğrenmesini engellemeye yönelik bu saldırılar karşısında, özgür basını ve ifade özgürlüğünü savunmak, toplumun direniş kapasitesini artıracak en önemli adımlardan biridir.

    Paylaş. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki YazıKayyım atanan Dersim Belediyesi Önü Halktan Korktukları İçin mi Beton Bariyerlerle Kapatıldı
    Sonraki Yazı Gevrikliler: “Geçit Vermeyeceğiz, Toprağımızı Zehirletmeyeceğiz!”

    Bunlar da ilginizi çekebilir

    Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetimi 300 İşçiyi İşten Çıkardı: Genel-İş Sendikası Eylemde

    14 Nisan 2025, 16:18

    Tarikat Şeyhinin Cinsel Taciz Davası: Şok Ses Kayıtları “tasavvufi” Diyerek Savunuldu!

    12 Nisan 2025, 19:48

    Selçuk Bayraktar’dan Depremzedeye 150 Bin TL’lik Tazminat Davası

    10 Nisan 2025, 13:41
    YAZARLAR
    D. Şener Yıldırım

    D. Şener Yıldırım

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Asiye Karahan

    Asiye Karahan

    Adaletin Maskesi Düştüğünde: Sacco ve Vanzetti’nin Sessiz Çığlığı

    9 Nisan 2025, 22:40

    Ceren Çilli

    Ceren Çilli

    “Bir Duvara Yaslandım ve Ağladım”

    8 Nisan 2025, 23:28

    Deniz Özel

    Deniz Özel

    Barikatların Ardında Üç Ses: Michel, Clément ve Courbet

    7 Nisan 2025, 00:13

    Haşmet Demirel

    Haşmet Demirel

    Neo-Liberal Taşların Döşediği Faşist Ruh

    27 Mart 2025, 17:57

    • Facebook
    • Twitter (X)

    Analiz ve Yorum

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    Barcelona 1936: Bir Şehir Nasıl Anarşistleşti?

    7 Nisan 2025, 21:48

    Kamu Vicdanına Çağrı: Boykot!

    1 Nisan 2025, 20:13

    Direniş Karnavalları: Geziden Üniversite İsyanlarına Anti Otoriter Sol

    1 Nisan 2025, 19:15
    Aykırı
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Uygulama Fikir Meclisi tarafından geliştirilmiştir

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.