Menüyü Kapat
AykırıAykırı
    Çok Okunanlar

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04

    Tebeşirle Yazılmış Bir Başkaldırı

    14 Nisan 2025, 22:38
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Facebook X (Twitter) Instagram
    AykırıAykırı
    • Gündem
    • Toplum
    • Kadın
    • Ekoloji
    • Analiz
    • Söyleşi
    • Yazılar
    • Seçmeler
    • Kitap
    AykırıAykırı
    Anasayfa » Hatimoğulları: Narinin öldürülmesi Politiktir

    Hatimoğulları: Narinin öldürülmesi Politiktir

    Hatimoğulları, Narin'in mezarına karanfil bıraktı. Açıklamasında köyde bulunduğu belirtilen silah deposuna işaret ederek, "Korunmak istenen bu silah deposu mudur? Bunun Narin’in katledilmesiyle ilgisi nedir?" diye sordu. Hatimoğulları “Sevgili Narin ve bütün kadınlar adına diyoruz ki 'Biz kadınlar sizlerin yaşam hakkına sahip çıkacağız.' Senin ölü bedenine bile işkence edilmiş. Bundan dolayı kelimelerle anlatamayacağımız kadar üzgünüz. Senin gibi başka çocuklarında başına bir şey gelmesin diye mücadele edeceğiz. Toplumu bu konuda daha fazla mücadeleye davet ediyorum." dedi
    AdminosAdminos18 Eylül 2024, 11:18
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları Diyarbakır’ın Bağlar (Rezan) ilçesinin Tavşantepe (Çûlî) köyünde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 19 gün sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın mezarını ziyaret etti. Çok sayıda partilinin eşlik ettiği ziyaret sırasında konuşan Hatimoğlulları, “Sevgili Narin’in mezarı başındayız. Sevgili Narin’den güzel haberi 19 gün bekledik. Onun yaşadığına dair güzel bir haber bekledik. Ama 19 gün sonra acı haberi hepimiz duyduk. Narin’in ölümü üzerinden devasa şeyler oldu. Şunu bilmeliyiz ki hikâyesi bilinmeyen, yaşadığı cinsel istismarı, şiddeti en yakınan söyleyemeyen binlerce çocuk var. Binlerce çocuk bu şekilde katlediliyor. Katiller erkek egemen sistemin, bu sistemin, iktidarın, yereldeki mikro iktidarlardır. Bugün Narin’in mezarı başında cinsel istismara uğrayan, yakınları bu erkek egemen tarafından, polis TOMA’ları ile katledilen, Filistin’de kundakta bebekleri katledilenleri saygıyla anıyorum. Narinler, Ceylanları Uğurları, Cemileleri bir kez daha anıyorum. Bu erkek egemen sistem bugüne kadar katilleri, tacizi, tecavüzcüleri korudu. Kadınları ve çocukları korumadılar” ifadelerini kullandı.

    İstanbul Sözleşmesi Kadınları Ve Çocukları Korumak İçindi

    Kadını ve çocukların şiddete maruz kalmasını engellemek için oluşturulan 6284 sayısı yasayı tartışmaya açmış bir iktidar olduğunu söyleyen Hatimoğulları, “İstanbul Sözleşmesi kadınları ve çocukları korumak içindir. Çocuk cinayetleri de Narin’in öldürülmesi de kadın cinayetleri de politiktir, siyasidir. Çocuklar bu toplumun geleceğidir. Çocuklar mutlu bir şekilde oyun oynayacağı ortamı sağlamak toplumun ve kamunun görevidir. Çocukları koruyacak yasalarda ısrarcı olmak kamunun görevidir. Çocukların yaşayabileceği, istismara uğramayacağı görev kamunun ve bizlerin görevidir. Biz bunu yaratmadığımız için Narinlere sahip çıkamadık” diye konuştu.

    Buranın Başka Bir Yüzü Var

    Güran’ın katledilmesine giden sürece değinen Hatimoğulları, şöyle devam etti: “Bu olayın Tavşantepe ’de olması, buranın sırra kadem cinayete ev sahipliği yapması, bugüne kadar devletin burada uyguladığı politikalar, buranın başka yüzünün olduğunu gösteriyor bize. Çocuklar aynı zamanda çocuk yaşlarında da toplumun öznesidir. Onlara yapılan müdahaleler, hele Tavşantepe ‘de doğmuşsanız kaderleri böyledir. Bizler başından beri dava sürecini negatif etkilememek için, gözlemlerimizi kamuoyu ile paylaşmamıştık. 19 gün geçtikten sonra Narin’in nasıl kimler tarafından öldürüldüğü, neden gizlendiği soruları kamuoyuna açıklanmadığı için bunları koruyan anlayış, kolluğun içindeki, derin devletin içindeki örgütlenmeler bu soruları sormaktan rahatsızlar. Türkiye’de en profesyonel mafyanın cinayetini bile açığa çıkaracak altyapıya sahip olan kolluk Narin’in cinayeti açığa çıkmasını, niye kaybedildiğini gizlemek için kullanmıştır.

    Narin’in Katledilmesi Devletin Politikasını Deşifre Etti

    Susurluk Davası, devlet ile mafyanın nasıl iç içe geçtiğini ve o kirli organizasyonu açığa çıkarmışsa, burada da Narin’in katledilmesi Tavşantepe ‘de militarist güçlerin, devletin politikasını deşifre etmiştir. Burada sıradan akrabalar arası -adına ne derseniz deyin- olmuş olan olayda bu konu açığa çıkmıştır. Bir siyasi partinin milletvekili nasıl çıkıp derki:  ‘Biz biliyoruz olanları ama aile arasıdır biz konuşmayız.’ Aileden kastettiği Güran ailesi mi, devletin kendisi mi? Bu bir soruşturma konusudur. İktidar partisinin milletvekilinin soruşturmaya tabii tutulmaması suçtur. Onun yaptığı açıklamadan dolayı suç duyurusunda bulunuyoruz. Yetkilileri işlem yapmaya davet ediyoruz. Kendilerinin kurmuş olduğu dostluk düzeni olmaz olsun. Onların dostluk düzeni şu mezarda yatan küçük Narin’in mezarı, bedeni üzerinde kurulmuş olan dostluk, çocuğun, insanın dostluğu olmaz. Bunlarınki JİTEM ittifakıdır.

    Korunmak İstenen Bu Silah Deposu mudur?

    Bunu asla kabul etmiyoruz. Tavşantepe’de ne var? Mermiler çıkmış, silah deposu var. Korunmak istenen bu silah deposu mudur? Kurdistan’da başka kaç tane silah deposu var. Bunun Narin’in katledilmesiyle ilgisi nedir? Ailenin nasıl ifade verileceğinden, basına servis edilen sistematik kaderler kim tarafından hangi amaçla servis edilmektedir? Dosyada gizlilik kararı olmasına rağmen ifade verilir verilmez bu hangi amaçla sızdırılmıştır? Bunun açığa çıkması gerekir. Narin nasıl katledildi, kim katletti? Bu katiller kim ve neden korunmaktadır? Narin, katledildikten sonra bütün delilleri yok etmek amacıyla suyun altında taşlardan mezar yapanlara teknik bilgiyi kim vermiştir? Fiili kim gerçekleştirmiştir? Narin’in ölümünün ardından devasa soru ve sorunlar bırakılmıştır.

    Bu Dava Çocuklar Katledilmesin Diye Devam Edecek

    DEM Parti olarak Narin’in katilleri açığa çıkana kadar, bütün bu sorular yanıtlanıncaya kadar davanın takipçisi olacağız. Bu dava çocuklar katledilmesin diye devam edecek. Hani derler ya ‘Çocuklar bağırmaz, çocuk şikâyet etmez’, bizler böyle telkin ederiz. Sizden ricam bırakın çocuklar konuşsun, gördükleri şiddetin karşısında susmasın. Artık her anne kendi çocuğunu en yakına bırakmaya korkmuştur. Bu Amed ’in değil, İstanbul, Ankara ve İzmir’in de travmasıdır. Narin’in davasını sonuna kadar bu nedenle takip edeceğiz. Bu coğrafyada bütün çocuklar istismara uğramayana kadar, çocukların mutlu, parklarda kaygısız oynayacakları ortamı yaratana kadar mücadelemiz sürecek. Narin’in mezarı başında bir kez daha şunu söylemek istiyorum; silah deposu, bazı partilerin üssü haline gelen köylerdekiler de şunu bilmeli. Bu silahlar döner köyü bir birine kırdırır. Bizler Kürt sorunun demokratik çözümünden yanayız. Bu sorunların çözülmemesi için ölen çocuklarımıza dahi sahip çıkmamızı engelleyen anlayışa karşı demokrasi zemininde mücadelemiz devam edecek. Sevgili Narin, Türkiye ve Kurdistan’ki bütün kadınlar adına diyoruz ki ‘Biz kadınlar sizlerin yaşam hakkına sahip çıkacağız.’ Senin ölü bedenine bile işkence edilmiş. Bundan dolayı kelimelerle anlatamayacağımız kadar üzgünüz. Senin gibi başka çocuklarında başına bir şey gelmesin diye mücadele edeceğiz. Toplumu bu konuda daha fazla mücadeleye davet ediyorum.” (MA)

    DEM Parti Derin Devlet Kolluk Narinin Mezarı Silah Deposu Sorular Tavşantepe
    Paylaş. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki Yazı“İşçiler Önlerine Kurulan Barikatlara Direniyor”
    Sonraki Yazı Küçük Yerde cinayeti saklamak elzem olabilir

    Bunlar da ilginizi çekebilir

    Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetimi 300 İşçiyi İşten Çıkardı: Genel-İş Sendikası Eylemde

    14 Nisan 2025, 16:18

    Tarikat Şeyhinin Cinsel Taciz Davası: Şok Ses Kayıtları “tasavvufi” Diyerek Savunuldu!

    12 Nisan 2025, 19:48

    Selçuk Bayraktar’dan Depremzedeye 150 Bin TL’lik Tazminat Davası

    10 Nisan 2025, 13:41
    YAZARLAR
    D. Şener Yıldırım

    D. Şener Yıldırım

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Asiye Karahan

    Asiye Karahan

    Adaletin Maskesi Düştüğünde: Sacco ve Vanzetti’nin Sessiz Çığlığı

    9 Nisan 2025, 22:40

    Ceren Çilli

    Ceren Çilli

    “Bir Duvara Yaslandım ve Ağladım”

    8 Nisan 2025, 23:28

    Deniz Özel

    Deniz Özel

    Barikatların Ardında Üç Ses: Michel, Clément ve Courbet

    7 Nisan 2025, 00:13

    Haşmet Demirel

    Haşmet Demirel

    Neo-Liberal Taşların Döşediği Faşist Ruh

    27 Mart 2025, 17:57

    • Facebook
    • Twitter (X)

    Analiz ve Yorum

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    Barcelona 1936: Bir Şehir Nasıl Anarşistleşti?

    7 Nisan 2025, 21:48

    Kamu Vicdanına Çağrı: Boykot!

    1 Nisan 2025, 20:13

    Direniş Karnavalları: Geziden Üniversite İsyanlarına Anti Otoriter Sol

    1 Nisan 2025, 19:15
    Aykırı
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Uygulama Fikir Meclisi tarafından geliştirilmiştir

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.