Eskişehir, son yıllarda art arda gelen maden arama projeleri ve termik santral girişimleriyle ekolojik yıkımın eşiğine geldi. Kentteki doğal yaşamı ve tarım alanlarını tehdit eden projelere karşı çıkan çevre örgütleri, hukuki ve toplumsal mücadeleyle önemli kazanımlar elde etti. Ancak şirketlerin ve iktidarın ısrarı, doğa savunucularını yeniden harekete geçirdi.
%71’i Ruhsatlandırılmış Topraklar: Madencilik Kuşatması Altında Bir Kent
TEMA Vakfı verilerine göre, Eskişehir’in yüzde 71’i maden aramaları için ruhsatlandırılmış durumda. Bu durum, tarım ve orman arazilerinin, su kaynaklarının ve yaşam alanlarının büyük bir tehditle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Sakarya Nehri’nin temiz su kaynaklarını tehlikeye atan siyanürlü altın madeni projeleri, özellikle son dönemde çevre hareketlerinin odağında.
Siyanürlü Altın Madeni Girişimleri Durmak Bilmiyor
Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır A.Ş. tarafından Mihalgazi ve Tepebaşı ilçelerinde yürütülen projeler, birinci dereceden arkeolojik sit alanlarını ve Sakarya Nehri’ni besleyen tarım arazilerini tehdit ediyor. 120 milyon ton su kullanımı planlanan bu projeye karşı açılan davalarda yürütmeyi durdurma kararları alınmasına rağmen şirketler geri adım atmıyor.
Sarıcakaya ilçesinde ise Koza Madencilik tarafından başlatılan siyanürlü altın madeni projesine hızla “ÇED gerekli değildir” kararı verilmesi büyük tepki çekti. Ancak çevre örgütlerinin açtığı dava sonucunda mahkeme, kararın hukuka aykırı olduğuna hükmederek yürütmeyi durdurdu.
Kaymaz’da Atık Havuzu Skandalı
Sivrihisar ilçesinin Kaymaz Mahallesi’nde, iptal kararına rağmen maden atık havuzu inşaatına devam edildiği ortaya çıktı. Uydu görüntüleriyle belgelenen inşa faaliyetleri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün denetim raporlarıyla çelişiyor. Bu durum, devlet kurumlarının şirketler lehine hareket ettiğine dair endişeleri artırıyor.
Termik Santral Tehdidi Yeniden Gündemde
Alpu Ovası’na kurulmak istenen kömürlü termik santral projesi, yıllar süren hukuki mücadeleler sonucu 2022 yılında tamamen iptal edilmişti. Ancak Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu, projenin yeniden gündeme getirildiğine dair ciddi duyumlar aldıklarını belirtiyor. Çevre Mühendisi Dr. Ozan Devrim Yay, “Bir gözümüz sürekli Alpu Ovası’nda. Mücadeleye kaldığımız yerden devam etmeye hazırız” diyerek kamuoyuna çağrı yaptı.
Ekolojik Mücadele Sürüyor: “Kazandıklarımızı Korumak İçin Daha Da Güçlenmeliyiz”
Dr. Yay, doğa savunucularının projeleri durdurmakla kalmayıp ÇED raporlarının eksikliklerini de ifşa ettiğini belirtti. Ancak bu kazanımların geçici olduğuna dikkat çeken Yay, örgütlü direnişin büyütülmesi gerektiğini vurguladı