Geçenlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın asgari ücretle ilgili yaptığı açıklamaları dinledim. “Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmedik” dedi.
2025 yılı için belirlenen 22.104 TL asgari ücreti överek konuştu.
Ama bir saniye, bu sözler kime?
Açlık sınırının 21 bin TL, yoksulluk sınırının 72 bin 500 TL’ye dayandığı bir ülkede bu maaşla nasıl geçinilecek?
Üstelik, çalışanlar bir kenara, bu ülkede emekliler ne yapıyor, bunu hiç konuşan yok.
Asgari Ücret: Yetmekten Çok Uzak
Resmi enflasyon oranı %47 olarak açıklandı.
Resmi diyorum çünkü biz markette, pazarda bu oranı değil, çok daha fazlasını yaşıyoruz. Ama asgari ücrete yapılan zam bu oranın bile altında kaldı.
Buna rağmen “enflasyona ezdirmedik” diyorlar.
Gerçekten mi?
Enflasyon dediğiniz şey bizim evde geçim sıkıntısı, yokluk ve çaresizlik olarak yaşanıyor.
Hadi diyelim ki çalışanlar için biraz daha nefes alma ihtimali var, peki ya emekliler?
Şu an asgari ücretin bile altında maaş alan milyonlarca emekli var. Çalışma hayatlarını tüketmiş, yıllarca emek vermiş bu insanlar, şu an nasıl geçiniyor?
Asgari ücretin bile çok altında olan maaşla kira mı ödesinler, elektrik mi, yoksa ilaç mı alsınlar?
Hangi birini karşılasınlar?
Emeklilerin Durumu: Unutulan Nesil
Bana göre emekliler bu ülkenin en büyük mağdurlarından.
Yıllarca çalışıp emekli oldular ama ne oldu?
Birçoğu tekrar çalışmak zorunda kaldı. Çünkü aldıkları maaşla bırakın insanca yaşamayı, temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyorlar.
Market fiyatları her gün artarken, ilaç fiyatları dudak uçuklatırken, bu insanlar nasıl ayakta kalacak?
Torunlarına harçlık vermeyi geçtim, çoğu kendi sağlığını bile ihmal ediyor.
Bir de EYT’liler var, onca mücadeleyle emeklilik haklarını aldılar ama maaşlar yine hayal kırıklığı oldu. Yıllarca prim ödeyen insanlar, bugün aldıkları maaşlarla adeta cezalandırılıyor.
Bu nasıl bir sistem?
Ekonomi “Toparlanıyormuş”
Erdoğan’ın konuşmasında en çok dikkatimi çeken şeylerden biri de ekonominin “toparlandığı” yönündeki sözleriydi.
“Enflasyon düşüyor, ihracat artıyor, cari açık kapanıyor” dedi. Peki, benim cebimde neden bir şey değişmiyor?
Eğer ekonomi toparlanıyorsa, bu neden soframıza yansımıyor?
Sanayi çarkları dönüyormuş, turizm rekor kırıyormuş… Güzel şeyler, ama bizim hayatımızdaki çarklar neden hep terse dönüyor?
Büyüme rakamlarından bahsediliyor, ama bu büyüme kim için?
İşçiler, emekliler, çiftçiler için mi, yoksa belli bir kesim için mi?
Gerçekler Nerede?
22.104 TL asgari ücret ya da harçlık niteliğindeki emekli maaşlarıyla bir insan nasıl yaşar?
Kiradan elektrik faturasına, gıdadan sağlığa kadar her şey almış başını gitmişken bu rakamlar bir lütuf gibi sunuluyor. Ama biz artık alkışlamak yerine sorgulamalıyız.
Bu maaşlarla bırakın geleceği düşünmeyi, yarını planlamak bile mümkün değil.
Unutulanlar ve Görmezden Gelinenler
Bence bu ülkede çalışanlar, emekliler ve dar gelirliler her yıl biraz daha unutuluyor.
Evet, asgari ücret artırıldı, ama gerçek şu ki bu artış ne enflasyona ne de insanca yaşama yetiyor. Emekliler ise çoktan kaderine terk edilmiş durumda.
Şimdi soruyorum: Bu maaşlarla bir insan nasıl geçinir?
Daha da önemlisi, bu geçim sıkıntısıyla bir ülke nasıl ileri gider?
Belki de en büyük problem burada: Rakamlarla konuşuluyor, ama insanların hayatı bu rakamların gerisinde kalıyor.