Menüyü Kapat
AykırıAykırı
    Çok Okunanlar

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04

    Tebeşirle Yazılmış Bir Başkaldırı

    14 Nisan 2025, 22:38
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Facebook X (Twitter) Instagram
    AykırıAykırı
    • Gündem
    • Toplum
    • Kadın
    • Ekoloji
    • Analiz
    • Söyleşi
    • Yazılar
    • Seçmeler
    • Kitap
    AykırıAykırı
    Anasayfa » Ekonomik Kriz Derinleşirken Hükümetin Yeni Yükü: Halktan Zorla Alınan “Katkı Payı”

    Ekonomik Kriz Derinleşirken Hükümetin Yeni Yükü: Halktan Zorla Alınan “Katkı Payı”

    Hükümet, kredi kartı limiti 100 bin lira ve üzeri olanlardan savunma sanayii için yıllık 750 lira kesinti yapmayı planlıyor. Ekonomistler ve vatandaşlar, derinleşen yoksullukla boğuşurken uygulanan bu yeni yükün adaletsizliğine tepki gösteriyor: "Çöpten yiyecek toplayan halktan zorla para isteniyor."
    Haşmet DemirelHaşmet Demirel12 Ekim 2024, 18:00
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Türkiye’nin ekonomik sıkıntıları derinleşirken, hükümetin vatandaşın cebine el uzatma politikaları hız kesmeden devam ediyor. Son olarak, kredi kartı limiti 100 bin lira ve üzerinde olan kişilerden yıllık 750 liralık bir “katkı payı” adı altında savunma sanayii fonuna ücret kesilmesi, vatandaşları ve ekonomistleri isyan ettirdi. Ekonomistlerin, “İnsanlar çöpten yemek topluyor, bizden kafalarına göre katkı istiyorlar” şeklindeki tepkisi ise, halkın içinden geçtiği zor duruma ayna tutuyor.

    Ekonomik kriz, işsizlik ve enflasyon gibi sorunlarla boğuşan bir ülkede, savunma sanayii için ek bir vergi uygulaması büyük bir çelişki yaratıyor. Bu politika, zaten ağır vergi yükü altında ezilen, gelir adaletsizliğiyle mücadele eden insanlara daha da fazla yük bindirmekten başka bir şey değil. Limiti 100 bin liranın üzerinde olan kredi kartlarına sahip olan kişiler, sanki zenginmiş gibi yaftalanarak hedef alınıyor. Ancak gerçek şu ki, bu kartlara sahip olan insanlar genellikle orta sınıfa mensup, ekonomik baskılar altında hayatlarını sürdüren bireyler. Kredi kartı limitlerinin yüksek olmasının nedeni, vatandaşın zor durumda ihtiyaçlarını kredi kartıyla karşılamasından başka bir şey değil. İnsanlar faturalarını, gıda ihtiyaçlarını, hatta kira ödemelerini bile kartla yaparken, hükümetin bunu bir “lüks” olarak görmesi ve ek bir vergiyle cezalandırması anlaşılır gibi değil.

    Ülkede temel ihtiyaçlarını karşılayamayan binlerce insan varken, hükümetin öncelik olarak savunma sanayiine kaynak yaratmayı seçmesi, halkın yaşam koşullarını göz ardı ettiğinin açık bir göstergesi. Sokaklarda çöpten yiyecek toplayan insanlar varken, vatandaşın kredi kartından zorla para kesilmesi, adaletsizlik ve duyarsızlığın en somut örneği. Bu uygulama, ekonomik yönetimin başarısızlığını örtbas etmek için yapılan bir manevra gibi görünüyor. Devletin, bütçesini savunma harcamalarına aktarmak yerine, halkın ihtiyaçlarına, sosyal güvenliğine ve refahına öncelik vermesi gerekiyor.

    Bu uygulama bir kez daha gösteriyor ki, hükümet vatandaşın gerçek sorunlarını görmekten uzak. Ekonomik krizin derinleştiği, enflasyonun hayat pahalılığını zirveye taşıdığı bir dönemde, halkın cebinden zorla para almak yerine, kaynakların adil ve verimli bir şekilde yönetilmesi gerekmektedir. Halkın dayanma gücü tükenirken, hükümetin yanlış ekonomik politikalarının bedelini vatandaşlara ödettirmesi kabul edilemez.

    Ekonomik Kriz Kredi Kartı
    Paylaş. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki YazıEn son Neanderthallerin gördüğü kuyruklu yıldız
    Sonraki Yazı TİP Sözcüsü Kadıgil’den Hayvan Katliamı Açıklaması: “Tarım ve Orman Bakanlığı, Uyuyor Musunuz?”

    Bunlar da ilginizi çekebilir

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04
    YAZARLAR
    D. Şener Yıldırım

    D. Şener Yıldırım

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Asiye Karahan

    Asiye Karahan

    Adaletin Maskesi Düştüğünde: Sacco ve Vanzetti’nin Sessiz Çığlığı

    9 Nisan 2025, 22:40

    Ceren Çilli

    Ceren Çilli

    “Bir Duvara Yaslandım ve Ağladım”

    8 Nisan 2025, 23:28

    Deniz Özel

    Deniz Özel

    Barikatların Ardında Üç Ses: Michel, Clément ve Courbet

    7 Nisan 2025, 00:13

    Haşmet Demirel

    Haşmet Demirel

    Neo-Liberal Taşların Döşediği Faşist Ruh

    27 Mart 2025, 17:57

    • Facebook
    • Twitter (X)

    Analiz ve Yorum

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    Barcelona 1936: Bir Şehir Nasıl Anarşistleşti?

    7 Nisan 2025, 21:48

    Kamu Vicdanına Çağrı: Boykot!

    1 Nisan 2025, 20:13

    Direniş Karnavalları: Geziden Üniversite İsyanlarına Anti Otoriter Sol

    1 Nisan 2025, 19:15
    Aykırı
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Uygulama Fikir Meclisi tarafından geliştirilmiştir

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.