Menüyü Kapat
AykırıAykırı
    Çok Okunanlar

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04

    Tebeşirle Yazılmış Bir Başkaldırı

    14 Nisan 2025, 22:38
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Facebook X (Twitter) Instagram
    AykırıAykırı
    • Gündem
    • Toplum
    • Kadın
    • Ekoloji
    • Analiz
    • Söyleşi
    • Yazılar
    • Seçmeler
    • Kitap
    AykırıAykırı
    Anasayfa » Aydın JES’lerle Bitirildi

    Aydın JES’lerle Bitirildi

    İncir ve üzüm üretiminin merkezlerinden Aydın, son yıllarda Jeotermal Enerji Santralleri’nin (JES) neden olduğu kirlilik, tahribat ve ölümlerle anılıyor. İlk olarak Buharkent ilçesinde 1984 yılında kurulan santraller, daha sonra mantar gibi her yere yayıldı. Kent JES sahasına dönüştürülürken, şu an 42 tesis aktif çalışıyor. Aydın'da tarım ve orman arazilerine 2 yeni JES kurulması için ÇED raporu hazırlandı. Ekolojist Celal Gümüş, tüm canlı yaşamını etkileyen projelerin iktidar değişimiyle durdurulabileceğine işaret etti.
    AdminosAdminos19 Ekim 2024, 17:49
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    İncir ve üzüm üretiminin merkezlerinden Aydın, son yıllarda Jeotermal Enerji Santrallarının (JES) neden olduğu kirlilik, tahribat ve ölümlerle anılıyor. Havayı, suyu ve toprağı ciddi derecede etkileyen santralların tehlikesi, resmi kurumların raporlarına da yansıdı. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2021 yılının Şubat ayında ortak hazırladığı “Türkiye’de Jeotermal Kaynakların Kümülatif Etki Değerlendirmesi” raporuna göre, kentteki JES’ler dünyadaki diğer santrallerden 12 kat daha fazla karbondioksit salıyor.

    Hal böyle iken son 10 günde 2 yeni JES için daha Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu hazırlandı. Bu projelerden biri Kocaer Enerji isimli şirket tarafından Kuyucak ilçesinin Kurtuluş ve Horsunlu mahalleleri mevkiinde kurulacak. ÇED süreci başlatılan proje, Kurtuluş Mahallesi’ne bin 600, Horsunlu Mahallesi’ne 390 metre uzaklıkta bulunuyor. Yaşam alanları ise projeye sadece 115 metre uzaklıkta. Öte yandan santralin kurulacağı alan, Aydın-Muğla-Denizli Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’na göre, “orman alanı” ve “tarım arazisi” niteliği taşıyor.

    Bir diğer proje de Maren Maraş Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş. şirketi tarafından Germencik ilçesinin Çamköy Mahallesi’nde kurulması planlanıyor. Projenin jeotermal arama sondaj çalışması için de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından “ÇED gerekli değil” kararı verildi. 7.74 hektarlık ruhsatlı alanın 2.7 hektarlık kısmında sondaj çalışması yapılacak alan, 1/100.000 Ölçekli Aydın-Muğla-Denizli Planlama Bölgesi Çevre Düzeni Planı’nda, “tarım arazisi” olarak işaretlenmiş durumda.

    Ekolojist Celal Gümüş, kentteki JES’lerin etkileri ve yeni kurulacak JES’lerin tehlikelerini değerlendirdi.

    Ürün Kalitesi Düşüyor

    Kentteki mevcut santralların elektrik üretiminin, Türkiye elektrik üretiminin yüzde 1’i dahi olmadığını belirten Gümüş, doğaya etkisinin ise çok büyük olduğunu söyledi. Zeytin, incir ve üzüm üretiminde büyük sorunlar yaşandığını dile getiren Gümüş, “Bu ürünlerin bir defa kalitesi düşüyor. Değişen iklim koşullarıyla da birlikte ürünler bozuluyor ya da hiç yetişmiyor. Yani bu JES’lerin Türkiye ekonomisine büyük bir etkisi yok. Oysa Aydın’da incir, üzüm ve zeytinin ihraç edilmesiyle elde edilen gelir santrallerden elde edilen gelirden 5 kat fazla. Dolayısıyla ülke olarak bundan vazgeçilmesi, planlanan projelerinde Avrupa’daki tekniklere göre yapılması gerekir” dedi.

    Yeraltı Suları Kirleniyor

    JES’lerin en önemli etkilerinden birinin de yeraltı sularına olduğunu belirten Gümüş, “Yeraltındaki sıcak su ve buhar çekiliyor, buralarda boşluklar kalıyor. Bu boşluklar ise su kaynaklarının düzenini bozuyor. Bu da, yeraltı kirliliği yaratıyor. Sıcak suyu çekerken, yer altı su kaynaklarını bozuyoruz. Mesele; pınarlar eskiden temiz su verirken vermez oluyor çünkü suları zehirli akıyor. Yine yeraltında oluşan boşluklardan kaynaklı toprak kaymaları oluyor. Germencik’te kilometrelerce toprak yarılmaları oldu. Öte yandan kentte hava kirliliği had safhada. Üretimin ardından bacalardan salınan şey su buharı değil. İçinde argon da dâhil birçok zehirli gaz var. Özellikle sülfür kökenli gazlar atmosferde asılı kalıyor ve su buharı ile birleşince sülfürik asit olarak yere düşüyor. Toprağı ve düştüğü bitkileri asitle yakıyor” ifadelerini kullandı.

    Kanser Oranları Arttı

    Bir diğer sorunun JES atıkları olduğunu kaydeden Gümüş, “Karlarının düşmesini göze alamadıkları için doğayı yok ediyorlar. Atıkların büyük kısmının akıtıldığı Menderes Nehri’nde canlı hayat kalmadı. Doktor Metin Aydın ve Aydın Tabip Odası bu kirliliğe dair araştırmalar yaptı ve Aydın’da kanser vakalarının Türkiye ortalamasının çok üstünde olduğunu ortaya koydular” diye belirtti.

    Tüm bunlara rağmen yeni JES’ler kurulmak istenmesine tepki gösteren Gümüş, şöyle devam etti: “İnsanlar bu doğanın hâkimi, efendisi değil, sadece bir parçası. Bu parça diğer parçalarla birlikte uyumlu çalışırsa o zaman doğanın sürdürülebilirliği sağlanır. İnsanlar doğayı kendi malıymış gibi kullanıyor. Kapitalist sistem doğayı tahrip ediyor. JES’lerin kuruluşuna valilikçe ‘incelemeye gerek yok’ kararı veriliyor. İtirazlarımız bürokratik zeminlerde göz ardı ediliyor. İktidar kendi yandaşlarının kazanmasını istiyor. Santral kurduktan sonra her ay milyonlar kazanmak mümkün. Bu iktidarı bitirmedikten sonra bu tür şeyler devam edecek.” (MA / Tolga Güney)

    Aydın ÇED Gerekli Değil İki Yeni JES İncir JES Üzüm Yeraltı Suları Zeytin
    Paylaş. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki YazıBütçe değil açlıktan öl Parası
    Sonraki Yazı Ormana Cengiz girdi

    Bunlar da ilginizi çekebilir

    Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetimi 300 İşçiyi İşten Çıkardı: Genel-İş Sendikası Eylemde

    14 Nisan 2025, 16:18

    Tarikat Şeyhinin Cinsel Taciz Davası: Şok Ses Kayıtları “tasavvufi” Diyerek Savunuldu!

    12 Nisan 2025, 19:48

    Selçuk Bayraktar’dan Depremzedeye 150 Bin TL’lik Tazminat Davası

    10 Nisan 2025, 13:41
    YAZARLAR
    D. Şener Yıldırım

    D. Şener Yıldırım

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Asiye Karahan

    Asiye Karahan

    Adaletin Maskesi Düştüğünde: Sacco ve Vanzetti’nin Sessiz Çığlığı

    9 Nisan 2025, 22:40

    Ceren Çilli

    Ceren Çilli

    “Bir Duvara Yaslandım ve Ağladım”

    8 Nisan 2025, 23:28

    Deniz Özel

    Deniz Özel

    Barikatların Ardında Üç Ses: Michel, Clément ve Courbet

    7 Nisan 2025, 00:13

    Haşmet Demirel

    Haşmet Demirel

    Neo-Liberal Taşların Döşediği Faşist Ruh

    27 Mart 2025, 17:57

    • Facebook
    • Twitter (X)

    Analiz ve Yorum

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    Barcelona 1936: Bir Şehir Nasıl Anarşistleşti?

    7 Nisan 2025, 21:48

    Kamu Vicdanına Çağrı: Boykot!

    1 Nisan 2025, 20:13

    Direniş Karnavalları: Geziden Üniversite İsyanlarına Anti Otoriter Sol

    1 Nisan 2025, 19:15
    Aykırı
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Uygulama Fikir Meclisi tarafından geliştirilmiştir

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.