Menüyü Kapat
AykırıAykırı
    Çok Okunanlar

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04

    Tebeşirle Yazılmış Bir Başkaldırı

    14 Nisan 2025, 22:38

    Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetimi 300 İşçiyi İşten Çıkardı: Genel-İş Sendikası Eylemde

    14 Nisan 2025, 16:18

    Eskişehir’de Siyanürlü Altın Madeni ve Termik Santral Projelerine Karşı Direniş Sürüyor

    13 Nisan 2025, 21:48
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Facebook X (Twitter) Instagram
    AykırıAykırı
    • Gündem
    • Toplum
    • Kadın
    • Ekoloji
    • Analiz
    • Söyleşi
    • Yazılar
    • Seçmeler
    • Kitap
    AykırıAykırı
    Anasayfa » Avrupa Birincisiymişiz Ama Hangi Bedelle?
    Güncellendi:16 Kasım 2024, 17:12

    Avrupa Birincisiymişiz Ama Hangi Bedelle?

    D. Şener YıldırımD. Şener Yıldırım16 Kasım 2024, 17:11
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, her zamanki gibi büyük bir iddiayla sesleniyor halka: “Türkiye, ağaçlandırmada Avrupa birincisi, dünya dördüncüsü!”

    Bunu duyan bir yabancı, Türkiye’yi yeşilin içinde kaybolmuş bir cennet sanabilir. Fidan dikim kampanyaları, süslü sloganlar, sosyal medyada gururla paylaşılan videolar…

    Her şey tam bir PR çalışması gibi tıkır tıkır işliyor.

    Ama gelin işin arka planına bakalım.

    Türkiye gerçekten bir “ağaçlandırma şampiyonu” olabilir mi?

    Yoksa bu, koca bir yalanın ince ince işlenmiş cilasından başka bir şey değil mi?

    Erdoğan konuşurken, Kazdağları’nın kalbinde Mehmet Cengiz’in kepçeleri dur durak bilmeden yüzlerce yıllık ağaçları kökünden söküyordu. Halilağa, Hacıbekirler ve Muratlar köyleri bakır uğruna haritadan silinmek üzereydi.

    Gelin, bu çelişkileri daha yakından inceleyelim.


    “Geleceğe Nefes” Adıyla Yaratılan Çoraklık

    Her yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye’nin dört bir yanında fidan dikme etkinlikleri düzenlendi. Erdoğan, “Geleceğe Nefes” sloganıyla yapılan bu kampanyayı insanlık için umut dolu bir adım olarak sundu. Fidanların insanlık adına dikildiğini, Gazze’deki katliamlardan, dünyanın dört bir yanındaki zulümlerden etkilenenlerin anısını yaşatacağını söyledi.

    Ama soralım:

    Bir yanda birkaç milyon fidan dikilirken, diğer yanda Kazdağları’ndan Artvin’e, Akdeniz’den Ege’ye kadar yüzbinlerce yetişkin ağacın kesilmesi bir tezat değil mi?

    Doğanın kendi elleriyle büyüttüğü ormanları yok edip yerine insan eliyle dikilen fidanları koymak, hangi ekosistemi kurtarabilir?

    Gerçek şu ki, “Geleceğe Nefes” sloganı bir sis perdesinden ibaret. Çünkü esas amaç, doğayı korumak değil, yok edilen ekosistemlerin üzerini cilalamak.

    Kazdağları’nda Sessiz Bir Felaket: Cengiz Holding’in Madeni

    Halilağa bölgesine dönelim. Kazdağları’nın en zengin biyolojik çeşitliliğe sahip alanlarından biri. Burada, Cengiz Holding’in maden projesi, sadece ağaçları kesmekle kalmıyor, insan dahil orada kendine yaşam alanı bulmuş tüm canlıların yaşamını da kökünden değiştiriyor.

    Halilağa, Hacıbekirler ve Muratlar köyleri, maden sahası içinde kalıyor. Maden, binlerce ağacı yok etmekle kalmayacak, aynı zamanda bu köylerin tarihini de ortadan kaldıracak.

    Zaten şirketin hedefi belli:

    Köyler tamamen boşaltılacak, insanlar yerlerinden edilecek, bölge dev bir madencilik sahasına dönüşecek.

    Danıştay’da bekleyen “ÇED olumlu” raporuna yapılan itirazlar halkı oyalarken, şirket faaliyetlerine çoktan başlamış durumda.

    Köy sakinleri her gün bir diğer doğa talanına uyanıyor. Bir sabah su kaynaklarının kuruduğunu, başka bir sabah ormanlarının yıkıldığını görüyor.

    Cengiz Holding: Betonun ve Rantın Sembolü

    Cengiz Holding’in adı artık Türkiye’de rantın ve doğa talanının simgesi haline gelmiş durumda. Şirket, hükümetle kurduğu yakın ilişkilerle her büyük projede yer almayı başarıyor. Kamuoyunda “AKP’nin kasası” olarak anılması boşuna değil.

    Cengiz’in el attığı projelerde halkın isyanı kadar, doğanın da çığlığı duyuluyor.

    Bazı örnekler:

    • Cerattepe: Türkiye’nin en büyük doğa direnişlerinden biri burada yaşandı. Ancak halkın tüm çabasına rağmen Cengiz Holding, Artvin’in dağlarını talan etmeyi sürdürdü. Bugün bölgedeki su kaynakları büyük ölçüde zarar görmüş durumda.
    • Hasankeyf: Binlerce yıllık tarihe sahip bu kadim şehir, Ilısu Barajı projesiyle sular altında bırakıldı. Cengiz Holding’in de katkısıyla bölge tarihinden ve doğasından tamamen koparıldı.
    • Doğu Karadeniz’in HES Projeleri: Karadeniz’in masmavi derelerini kurutan hidroelektrik santrallerin çoğunun arkasında yine aynı isim var. Köyler susuz kaldı, tarım bitme noktasına geldi.

    Şimdi sırada Kazdağları var. Türkiye’nin en önemli doğal zenginliklerinden biri, aynı kaderi paylaşmaya hazırlanıyor.

    Milli Projeler mi, Rant Projeleri mi?

    Erdoğan, doğayı yok eden bu tür projeleri “milli dava” olarak tanıtmayı seviyor.

    Ancak bu davadan kim kazançlı çıkıyor?

    Halk mı, yoksa beton lobileri mi?

    Bugün Cengiz Holding gibi şirketlerin Türkiye ekonomisine katkı sağladığını savunanlar var. Ama şunu unutmamalıyız: Ekonomi büyürken, insanlar yoksullaşıyor. Beton yükselirken, ağaçlar kesiliyor. Projeler hayata geçerken, köyler haritadan siliniyor.

    Bir yandan birkaç milyon fidan dikiliyor diye övünürken, diğer yanda yüzbinlerce ağacı kesmek…

    Bu, çelişkiden çok, bir politik tercih. Erdoğan’ın kurduğu bu düzen, doğayı sermayeye kurban etmek üzerine inşa edilmiş.

    Neden Direnmeliyiz?

    Kazdağları’nda köylüler direniyor.

    Kazdağları’nda Bayramiçliler ağaçları korumak için nöbete başlıyor. Cerattepe’de halk hala nöbette. Doğu Karadeniz’de vadisini savunan köylüler, her HES projesine karşı koyuyor. Çünkü bu mücadele, sadece bir doğa mücadelesi değil. Aynı zamanda yaşam hakkını savunmanın mücadelesi.

    Doğayı savunanlara “terörist” diyenler, insanları yok eden projeleri alkışlıyor. Buna rağmen bizim bu düzene boyun eğme lüksümüz yok.

    Fidan değil, kök salmış ormanları savunmamız gerekiyor.

    Nefessiz Kalmayalım

    Her gün biraz daha ormansızlaşıyor, biraz daha betonlaşıyoruz. Şehirlerimiz nefessiz kalıyor. Ama inancımdan hiç bir şey kaybetmiş değilim. Bugün Kazdağları’nı, yarın başka bir bölgeyi, her zaman yaşamı savunmak için bir arada olacağız.

    Çünkü biliyoruz: Nefes, yalnızca ağaçların gölgesinde alınır.

    Paylaş. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki YazıÇocukları Lime Lime Doğramanın Yeni Yolu
    Sonraki Yazı Zonguldak’ta Tarih ve Doğa Tehlikede: Alaplı ve Devrek Halkı Madene Karşı Ayakta!

    Bunlar da ilginizi çekebilir

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04

    Tebeşirle Yazılmış Bir Başkaldırı

    14 Nisan 2025, 22:38
    YAZARLAR
    D. Şener Yıldırım

    D. Şener Yıldırım

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    Asiye Karahan

    Asiye Karahan

    Adaletin Maskesi Düştüğünde: Sacco ve Vanzetti’nin Sessiz Çığlığı

    9 Nisan 2025, 22:40

    Ceren Çilli

    Ceren Çilli

    “Bir Duvara Yaslandım ve Ağladım”

    8 Nisan 2025, 23:28

    Deniz Özel

    Deniz Özel

    Barikatların Ardında Üç Ses: Michel, Clément ve Courbet

    7 Nisan 2025, 00:13

    Haşmet Demirel

    Haşmet Demirel

    Neo-Liberal Taşların Döşediği Faşist Ruh

    27 Mart 2025, 17:57

    • Facebook
    • Twitter (X)

    Analiz ve Yorum

    Barcelona 1936: Bir Şehir Nasıl Anarşistleşti?

    7 Nisan 2025, 21:48

    Kamu Vicdanına Çağrı: Boykot!

    1 Nisan 2025, 20:13

    Direniş Karnavalları: Geziden Üniversite İsyanlarına Anti Otoriter Sol

    1 Nisan 2025, 19:15

    Kapitalizmin krizi, yükselen faşizim ve sol milliyetçilik

    15 Mart 2025, 18:26
    Aykırı
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Uygulama Fikir Meclisi tarafından geliştirilmiştir

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.