Menüyü Kapat
AykırıAykırı
    Çok Okunanlar

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04

    Tebeşirle Yazılmış Bir Başkaldırı

    14 Nisan 2025, 22:38
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Facebook X (Twitter) Instagram
    AykırıAykırı
    • Gündem
    • Toplum
    • Kadın
    • Ekoloji
    • Analiz
    • Söyleşi
    • Yazılar
    • Seçmeler
    • Kitap
    AykırıAykırı
    Anasayfa » Artvin: Yaşama Düşman Olanların İşgal Alanı
    Güncellendi:29 Kasım 2024, 13:42

    Artvin: Yaşama Düşman Olanların İşgal Alanı

    D. Şener YıldırımD. Şener Yıldırım29 Kasım 2024, 13:28
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Artvin Cankurtaran’da Reşit Kibar’ın öldürüldüğü saldırı sırasında orada bulunan ve ardından Reşit Kibar için adalet istediği için tutuklanan Artvin Halkevi yöneticisi Dursun Ali Koyuncu
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Bir an durup. Artvin gibi bir cennet parçasını düşünün. Dereleri, vadileri, ormanları…

    İşte bu cennet, uzun zamandır talanla, doğa katliamıyla boğuşuyor. Karadeniz Halkı bu uzun zaman içinde ne yaşandığını çok iyi biliyor.

    Vadileri HES’lerle kirlettiler, ormanları “yenileme” adı altında yok ettiler. Şimdi de maden ruhsatlarıyla yağmalıyorlar.

    Düşünün,

    Artvin ormanlarının tam %80’i maden ruhsat alanı olarak tahsis edilmiş durumda!

    Bu inanılır gibi mi?

    Bu yetmezmiş gibi, zaman zaman arkadaşlarımla birlikte şehrin karmaşasından kaçıp gidip çadırlarımızı kurup konakladığım Cankurtaran gibi güzel bir yer, sözde turizm projeleriyle yok edilmek istendi.

    Ama şunu bilin ki, Reşit Kibar gibi cesur yüreklerler bu talana dur dedi ve demeye de devam ediyor.

    Bu direnişin bedeli çok ağır oldu.

    Cankurtaran’da, doğasını savunmak için bir araya gelen köylüler silahlarla susturulmaya çalışıldı. Reşit Kibar, haklı mücadelesinde, insanlığın ve adaletin ölçüsüz zulmüne kurban gitti. Silahlı bir saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Katillerden biri tutuklanırken, azmettirici serbest bırakıldı.

    Bu mu adalet?

    Hangi vicdan, hangi ahlak bunu kabul eder?

    Doğasını savunanlar tutuklanırken, yağmacılara yol veren bu sisteme kim adalet diyebilir?

    Yetmedi, bu da yetmedi!

    Yaşama sahip çıkan insanlar hedef haline getirildi. Reşit Kibar’ın yanında duran Dursun Ali Koyuncu, Mutlu Akyüz ve Yıllar Kibar tutuklandı. Sadece doğasını korumak isteyen bu insanlar, susturulmak için şiddetle bastırıldı. Mutlu Akyüz ve Yıllar Kibar serbest bırakıldı belki ama Koyuncu hala tutsak. Düşünün, hukuki bir temele bile dayanmayan bir iddianame reddedildiği halde, Koyuncu’nun tutukluluğu devam ediyor.

    Bu şekilde bir adalet anlayışı kabul edilebilir mi?

    Bu, hukukun bir baskı aracına dönüştüğünün en acık bir kanıtı.

    Hukukçuların belirttiği gibi, bu soruşturma hukuki değil, tamamen siyasi bir hesaplaşma aracı. Yaşamı ve doğayı savunanlara gözdağı verilmek isteniyor. Onlar orada direnenleri ve direnenlere destek veren bizleri susturabileceklerini sanıyorlar, ama yanılıyorlar! Bizler sustukça ormanlarımız daha fazla yok olacak, dereler kuruyacak, vadiler beton yığınlarına dönüşecek.

    Ama başta Artvin halkı olmak üzere hep birlikte buna izin vermeyeceğiz.

    Sevgili dostlar, bu yazı sadece bir eleştiri değil, bir çağrıdır!

    Yaşam alanlarımızı, ormanları, dereleri hep birlikte savunalım.

    Reşit Kibar’ı unutmayalım, onun gibi mücadele edenlere sahip çıkalım.

    Artvin’in vadileri, dereleri ve ormanları, sadece Artvin’in değil, hepimizin mirasıdır. Gelin bu mirası koruyalım ve doğa katliamına karşı mücadelede bir adım bile geri atmayalım!

    Paylaş. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki YazıModern Dünyanın Telaşında Kayıp mı Olduk?
    Sonraki Yazı Angela Merkel Kitabında Göçmenler ve Türkiye-AB İlişkileri Hakkında Çarpıcı Detaylara Yer Verdi

    Bunlar da ilginizi çekebilir

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04
    YAZARLAR
    D. Şener Yıldırım

    D. Şener Yıldırım

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Asiye Karahan

    Asiye Karahan

    Adaletin Maskesi Düştüğünde: Sacco ve Vanzetti’nin Sessiz Çığlığı

    9 Nisan 2025, 22:40

    Ceren Çilli

    Ceren Çilli

    “Bir Duvara Yaslandım ve Ağladım”

    8 Nisan 2025, 23:28

    Deniz Özel

    Deniz Özel

    Barikatların Ardında Üç Ses: Michel, Clément ve Courbet

    7 Nisan 2025, 00:13

    Haşmet Demirel

    Haşmet Demirel

    Neo-Liberal Taşların Döşediği Faşist Ruh

    27 Mart 2025, 17:57

    • Facebook
    • Twitter (X)

    Analiz ve Yorum

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    Barcelona 1936: Bir Şehir Nasıl Anarşistleşti?

    7 Nisan 2025, 21:48

    Kamu Vicdanına Çağrı: Boykot!

    1 Nisan 2025, 20:13

    Direniş Karnavalları: Geziden Üniversite İsyanlarına Anti Otoriter Sol

    1 Nisan 2025, 19:15
    Aykırı
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Uygulama Fikir Meclisi tarafından geliştirilmiştir

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.