Ankara ve Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından yürütülen geniş kapsamlı soruşturma çerçevesinde, 26 Kasım’da Diyarbakır, İstanbul, Mardin, Şırnak ve Ankara başta olmak üzere 30 ilde eş zamanlı ev baskınları gerçekleştirildi. Operasyonlarda gözaltına alınan 231 kişinin savcılık işlemleri tamamlandı. Aralarında gazeteci, siyasetçi, avukat ve insan hakları savunucularının bulunduğu çok sayıda kişi için farklı hukuki işlemler başlatıldı.
Tutuklama Talepleri ve Savcılık Sevkleri
Ankara Adliyesi’nde ifadeleri alınan 12 kişi, savcılık tarafından tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Tutuklama talep edilen isimler arasında şu önemli kişiler yer alıyor:
- Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkan Yardımcısı Sevtap Akdağ,
- Kayapınar Belediye Eşbaşkanı Cengiz Dündar,
- İnsan Hakları Derneği (İHD) kurucularından Nimet Tanrıkulu,
- Genel-İş Başkanı Remzi Çalışkan,
- Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy,
- Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Üyesi Şiar Rışvanoğlu.
Savcılık, ayrıca Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) üyesi Leyla Doğan için adli kontrol tedbiri uygulanmasını talep etti.
Gazetecilere Yönelik İşlemler
Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü operasyon kapsamında, gazeteciler de gözaltına alındı. Aralarında Mehmet Üçar, Erdoğan Alayumat, Tuğçe Yılmaz, ve Serap Güneş’in de bulunduğu 5 gazeteci tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Aynı soruşturmada, Bilal Seçkin, Suzan Demir ve Havin Derya ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Sendikalardan ve Kamuoyundan Tepkiler
Tutuklama talepleri ve gözaltılar, sendikalar ve sivil toplum kuruluşları tarafından tepkiyle karşılandı. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve diğer sendika üyeleri, Genel-İş Başkanı Remzi Çalışkan ve Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy’a destek amacıyla Ankara Adliyesi önünde toplandı. Grup, “Sendikacılık suç değildir” ve “Hak, hukuk, adalet” sloganlarıyla hukuksuzluklara karşı duruş sergiledi.
Operasyonun Toplumsal Etkisi
Yapılan operasyonlar, emek ve demokrasi mücadelesi yürüten siyasetçiler, gazeteciler ve sendikacılara yönelik artan baskılara işaret ediyor. Gözaltıların ardından başlayan hukuki süreçlerin, ifade özgürlüğü ve demokratik hakların korunması açısından nasıl sonuçlanacağı kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor.