Menüyü Kapat
AykırıAykırı
    Çok Okunanlar

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04

    Tebeşirle Yazılmış Bir Başkaldırı

    14 Nisan 2025, 22:38
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Facebook X (Twitter) Instagram
    AykırıAykırı
    • Gündem
    • Toplum
    • Kadın
    • Ekoloji
    • Analiz
    • Söyleşi
    • Yazılar
    • Seçmeler
    • Kitap
    AykırıAykırı
    Anasayfa » Öldürülen translar için ‘hayır lokması’ dağıtmak da yasak

    Öldürülen translar için ‘hayır lokması’ dağıtmak da yasak

    Ceren ÇilliCeren Çilli20 Kasım 2024, 16:40
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    10. İstanbul Trans Onur Haftası Komitesi’nin, 20 Kasım Nefret Suçuna Maruz Kalan Transları Anma Günü dolayısıyla Beşiktaş Meydanı’nda lokma dağıtımı polis tarafından engellendi. Trans aktivistlere, yurttaşlara ve lokmacılara GBT işlemi yapıldı: “Yas tutma ve anma hakkımız engellenemez.”

    Bugün, nefret suçlarına maruz kalan transların anısını yaşatmak ve toplumsal farkındalık yaratmak adına dünya çapında düzenlenen 20 Kasım Transları Anma Günü. Ancak İstanbul’da bu önemli gün, bir kez daha transfobik ayrımcılık ve baskıyla gölgelendi.

    10. İstanbul Trans Onur Haftası Komitesi, Beşiktaş Meydanı’nda hayatını kaybeden trans bireyler anısına lokma dağıtmak istedi. Ancak polis, önce “kaldırım işgali” ardından “izinsiz etkinlik” gerekçesiyle lokma dağıtımını engelledi. Aktivistlere, yurttaşlara, lokmacılara ve basın mensubu Tuğçe Yılmaz’a yönelik GBT işlemleriyle devam eden bu müdahale, Türkiye’de trans bireylerin yas tutma hakkına dahi saygı gösterilmediğini bir kez daha gözler önüne serdi.

    “İnsanlık Ayıbı” ve Ayrımcılık Suçlaması

    Komite gönüllüleri, yaşanan müdahaleyi açık bir ayrımcılık ve insanlık ayıbı olarak nitelendirdi. Türkiye’de ölen kişilerin ardından lokma dağıtmanın yaygın bir gelenek olduğunu vurgulayan gönüllüler, bu geleneksel eylemin sırf trans+ bireyler tarafından gerçekleştirildiği için engellendiğini belirtti. Polisin etkinlikten önce olumlu bir tutum sergilediğini, ancak lokmaların öldürülen trans bireyler için dağıtıldığını öğrenince tavrının değiştiğini ifade ettiler.

    Komite gönüllülerinin açıklamasından satır başları:

    • “Bugün ilk kez bir lokma dağıtımına bu şekilde müdahale edildi.”
    • “Polis, ‘Burada ne oluyor?’ sorusuyla açıkça ayrımcılığını ortaya koydu.”
    • “Bu durum, yas tutma hakkımızın gaspıdır ve transfobinin açık bir tezahürüdür.”

    Transfobik Yasaklar: Yas Tutma ve Anma Hakkının Engellenmesi

    Komite üyeleri, “Herkesin sevdiklerini anma ve yas tutma hakkı vardır” diyerek bu hakkın trans bireyler için engellenmesinin açık bir transfobi örneği olduğunu vurguladı. Gönüllüler, etkinliğin engellenmesinin yalnızca trans bireylere yönelik sistematik ayrımcılığın değil, aynı zamanda devletin nefret suçları karşısındaki kayıtsızlığının bir göstergesi olduğunu belirtti.

    Transları Anma Günü: Direniş ve Farkındalık

    20 Kasım, 1998’de trans kadın Rita Hester’ın öldürülmesinden bu yana, trans bireylerin uğradığı şiddet ve ayrımcılığa dikkat çekmek amacıyla düzenleniyor. Bu gün, hem kayıpları anma hem de transların toplumdaki gücünü ve direnişini kutlama fırsatı sunuyor. Ancak İstanbul’da yaşanan olaylar, transların en temel haklarının dahi savunulması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.

    Birlikte Mücadele Zorunluluğu

    LGBTİ+ bireylere yönelik ayrımcı politikalar ve uygulamalar karşısında tüm toplumsal muhalefet güçlerinin ortak bir duruş sergilemesi gerekiyor. Trans aktivistlerin, bu baskılara rağmen Şişli’de başka bir noktada etkinliklerini gerçekleştirmiş olması, direnişin ve dayanışmanın önemini bir kez daha vurguluyor.

    Bu olay, yalnızca trans bireylerin değil, insan hakları savunuculuğu yapan herkesin meselesidir. Ayrımcılığa ve nefret suçlarına karşı dayanışma içinde durmak, daha adil bir toplumun inşası için elzemdir.

    Haber Kaynağı: Bianet

    Paylaş. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki Yazı20 Kasım Çocuk Hakları Günü: Kutlama mı, Utanç mı?
    Sonraki Yazı 350 Sanatçı ve Aktivistten Anayasa Mahkemesi’ne Çağrı: “Yasayı İptal Et, Hayvanları Yaşat”

    Bunlar da ilginizi çekebilir

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    Barcelona 1936: Bir Şehir Nasıl Anarşistleşti?

    7 Nisan 2025, 21:48

    Kamu Vicdanına Çağrı: Boykot!

    1 Nisan 2025, 20:13
    YAZARLAR
    D. Şener Yıldırım

    D. Şener Yıldırım

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Asiye Karahan

    Asiye Karahan

    Adaletin Maskesi Düştüğünde: Sacco ve Vanzetti’nin Sessiz Çığlığı

    9 Nisan 2025, 22:40

    Ceren Çilli

    Ceren Çilli

    “Bir Duvara Yaslandım ve Ağladım”

    8 Nisan 2025, 23:28

    Deniz Özel

    Deniz Özel

    Barikatların Ardında Üç Ses: Michel, Clément ve Courbet

    7 Nisan 2025, 00:13

    Haşmet Demirel

    Haşmet Demirel

    Neo-Liberal Taşların Döşediği Faşist Ruh

    27 Mart 2025, 17:57

    • Facebook
    • Twitter (X)

    Analiz ve Yorum

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    Barcelona 1936: Bir Şehir Nasıl Anarşistleşti?

    7 Nisan 2025, 21:48

    Kamu Vicdanına Çağrı: Boykot!

    1 Nisan 2025, 20:13

    Direniş Karnavalları: Geziden Üniversite İsyanlarına Anti Otoriter Sol

    1 Nisan 2025, 19:15
    Aykırı
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Uygulama Fikir Meclisi tarafından geliştirilmiştir

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.