Menüyü Kapat
AykırıAykırı
    Çok Okunanlar

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04

    Tebeşirle Yazılmış Bir Başkaldırı

    14 Nisan 2025, 22:38
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Facebook X (Twitter) Instagram
    AykırıAykırı
    • Gündem
    • Toplum
    • Kadın
    • Ekoloji
    • Analiz
    • Söyleşi
    • Yazılar
    • Seçmeler
    • Kitap
    AykırıAykırı
    Anasayfa » Çanakkaleliler Danıştay önünden seslendi: İliç’te yaşananları gördük; hayatımızdan endişe ediyoruz
    Güncellendi:12 Kasım 2024, 17:36

    Çanakkaleliler Danıştay önünden seslendi: İliç’te yaşananları gördük; hayatımızdan endişe ediyoruz

    Aykırı İçerik KolektifiAykırı İçerik Kolektifi12 Kasım 2024, 14:13
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Çanakkaleliler Danıştay önünden seslendi: İliç’te yaşananları gördük; hayatımızdan endişe ediyoruz
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Çanakkale’nin Hacıbekirler, Yanıkılar, Muratlar ve Halilağa köylüleri Danıştay önünde bir araya gelerek, ağaçlarının Cengiz Holding’in madeni için kesilmek istenmesine tepki gösterdi.

    Çanakkale’nin Hacıbekirler, Yanıklar, Muratlar ve Halilağa köylüleri, Cengiz Holding’in Halilağa Bakır Madeni projesine karşı Danıştay önünde bir araya gelerek tepkilerini dile getirdiler. Köylüler, ağaç kesimleri ve madenin yarattığı çevresel tehditlerden endişe duyduklarını belirterek Danıştay’dan projeye yönelik “ÇED Olumlu” kararının iptal edilmesini ve yürütmenin durdurulmasını talep ettiler.

    Köylülerin sözcüsü Sündüs Çelik, köylerinin çok yakınındaki çam ormanında maden için yapılan ağaç kesimlerinin köylülerin canını acıttığını ve 14 gündür devam ettiğini söyledi. Maden alanının köylerin ortasında yer aldığını belirten Çelik, tarım alanlarının, meraların ve içme suyu kaynaklarının madenin etkisi altında kalacağını dile getirdi: “Kasaba yüzü, market yüzü bilmeyiz biz. Yediğimizi, içtiğimizi bu topraklardan çıkarırız, maden hepsini elimizden alacak. Aç mı kalalım?”

    Daha önce bilirkişilerin, projenin “kamu yararı taşımadığını” belirten bir rapor hazırladığını ifade eden Çelik, mahkemenin bu kararı göz ardı ettiğini vurguladı. Köylüler, gölet ve su kaynaklarının madenin su ihtiyacı için tahsis edileceğinden endişe ediyor. Çelik, su kaynaklarının madenin ihtiyacına yönlendirilmesi durumunda köylerin ve çevredeki 55 köyü besleyen Kocabaş Çayı’nın kuruyacağını ifade etti: “Biz susuz kalacağız. Hayvanlarımız susuz yaşayamaz.”

    Çelik, aynı bölgede altın madenciliği nedeniyle büyük ağaç kayıpları yaşandığını hatırlatarak, bu maden projesinin doğa ve halk sağlığı açısından ciddi riskler içerdiğini söyledi: “Biz o manzarayı hiç unutmadık… Cengiz Holding’in hukuksuz kesimi durdurulmazsa, kurdun, kuşun, sincapların yuvası olan ormanımız yok olacak. Havamız, suyumuz, toprağımız siyanürle, asitle kirlenecek. Kanser olmak istemiyoruz.”

    Mahkemeden bekledikleri yürütmenin durdurulması kararı geciktikçe, ağaç kesimlerinin hızlandığını ifade eden Çelik, “Artık telafisi mümkün olmayacak hale geldi. Evlerimizin 500 metre yanında patlatma yapılmasına razı değiliz. Yaşlılarımız, çocuklarımız dinamit sesleriyle uyanmasın,” diyerek köylülerin evlerini terk etmek zorunda kalacakları korkusunu paylaştı. Erzincan İliç’te maden atıklarının yol açtığı felaketi hatırlatan köylüler, benzer bir durumu yaşamak istemediklerini vurguladı.

    Çelik, köylülerin yetiştirdiği ürünlerin ve besledikleri hayvanların kendileri için “altın değerinde” olduğunu, madenden gelecek herhangi bir yararın bulunmadığını belirtti. Köylüler, Danıştay’dan yürütmeyi durdurma ve ÇED Olumlu kararının iptali taleplerinin acilen değerlendirilmesini istedi: “Danıştay hakimlerimizin sesimizi duyacağına inanıyoruz.”

    Paylaş. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki YazıHatimoğulları: “Saray 21,5 milyon TL harcasın diye halka reva görülen düzendir Türkiye Yüzyılı”
    Sonraki Yazı Sefalet sözleşmesini reddeden Buca işçileri grevin ilk gününde

    Bunlar da ilginizi çekebilir

    Yunanistan’da Genel Grev: İşçiler, Öğrenciler, Emekliler Ayakta!

    9 Nisan 2025, 22:08

    ODTÜ Öğrenciler: “Genel Grev Çağrısı Yapıyoruz”

    7 Nisan 2025, 21:58

    Boğaziçi Öğrencileri Boykotta Kararlı: “Sıra Arkadaşlarımız İçin Direnmeye Devam Edeceğiz”

    6 Nisan 2025, 23:39
    YAZARLAR
    D. Şener Yıldırım

    D. Şener Yıldırım

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Asiye Karahan

    Asiye Karahan

    Adaletin Maskesi Düştüğünde: Sacco ve Vanzetti’nin Sessiz Çığlığı

    9 Nisan 2025, 22:40

    Ceren Çilli

    Ceren Çilli

    “Bir Duvara Yaslandım ve Ağladım”

    8 Nisan 2025, 23:28

    Deniz Özel

    Deniz Özel

    Barikatların Ardında Üç Ses: Michel, Clément ve Courbet

    7 Nisan 2025, 00:13

    Haşmet Demirel

    Haşmet Demirel

    Neo-Liberal Taşların Döşediği Faşist Ruh

    27 Mart 2025, 17:57

    • Facebook
    • Twitter (X)

    Analiz ve Yorum

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    Barcelona 1936: Bir Şehir Nasıl Anarşistleşti?

    7 Nisan 2025, 21:48

    Kamu Vicdanına Çağrı: Boykot!

    1 Nisan 2025, 20:13

    Direniş Karnavalları: Geziden Üniversite İsyanlarına Anti Otoriter Sol

    1 Nisan 2025, 19:15
    Aykırı
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Uygulama Fikir Meclisi tarafından geliştirilmiştir

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.