Menüyü Kapat
AykırıAykırı
    Çok Okunanlar

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04

    Tebeşirle Yazılmış Bir Başkaldırı

    14 Nisan 2025, 22:38
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Facebook X (Twitter) Instagram
    AykırıAykırı
    • Gündem
    • Toplum
    • Kadın
    • Ekoloji
    • Analiz
    • Söyleşi
    • Yazılar
    • Seçmeler
    • Kitap
    AykırıAykırı
    Anasayfa » Barış umudu yükseliyor AKP oyalıyor

    Barış umudu yükseliyor AKP oyalıyor

    Özgür Özel ile görüşmesine dair açıklama yapan Selahattin Demirtaş, hukukun üstünlüğüne saygı duyulmadan "normalleşme" olmayacağını vurgulayarak, temel sorunların çözümünde siyasetin rol üstlenmesi gerektiğini vurguladı. Özgür Özel ise . Esas olarak bizim görmek istediğimiz mesele bütün Türkiye’nin çıkarları için doğru bir adımın hep beraber atılmasıdır. CHP, bu konuda engelleyici olmayacaktır. Tarih önünde üzüntü duyacağımız bir pozisyonda kalmayacağız” dedi. Tüm bu olumlu mesajlara karşılık Erdoğan somut bir adım atmıyor.
    AdminosAdminos22 Ekim 2024, 19:28
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçelinin DEM partililerin elini sıkması ile başlayan DEM-AKP uzlaşısı ya da “yeni çözüm süreci” sözlerinin köpürtülmesi ile birlikte bir barış umudu da oluşmaya başladı. Bir süredir inkâr edilse de Erdoğan’ın Anayasa değişikliği ile bir dönem daha başkanlığı için DEM Partililer ile alttan alta görüşme yapılıyormuş izlenimi verip DEM Partiyi muhatap alan açıklamalar yapıyor. DEM Partide yeni bir çözüm süreci karşılığı Anayasa değişikliğine kapalı olmadığı açıklamaları yapıyor. DEM Parti açık bir barış mesajı verirken AKP kaçamak mesajlar vererek Milliyetçi kesimleri ürkütmeyen netlikten uzak mesajlar veriyor

    Bugün Selahattin Demirtaş’tan net bir barış mesajı getiren ve barışı destekleyeceği açıklaması yapan Özgür Özelin mesajları barış umudunu yükseltti.

    Demirtaş: Temel sorunların çözümünde siyaset rol üstlenmeli

    Edirne Cezaevi’nde tutsak olan Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile görüşmesine dair sanal medya hesabından açıklama yaptı. 

    Demirtaş’ın açıklaması şöyle:  “Bugün, CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel ile görüştük. Sayın Özel’e, ziyareti nedeniyle teşekkürlerimi sunuyorum. Toplumsal birliğe, güçlü beraberliğe, adalete ve barışa susamış, ekonomik krizin yol açtığı yoksullukla boğuşan halkımızın yararına olduğuna inandığımız tüm konuları samimiyetle tartışma fırsatımız oldu.

    Türkiye’de siyaset kanalları uzun yıllardır tıkalı durumdadır. Devlet işleyişi oldu bittilerle, Anayasa’ya aykırı uygulamalarla keyfi şekilde sürdürülmektedir. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘normalleşme, yumuşama’ diye ifade ettiği sürecin ayaklarının yere basması, ete kemiğe bürünmesi isteniyorsa yapılması gereken ilk şey, hukukun üstünlüğüne her alanda saygı duymaktır. Bu olmadan siyaset kanalları da açılmaz, normalleşme zemini de oluşmaz

    Çözümün Adresi Meclistir.

    Türkiye’deki sorunların çözüm yolu siyaset, çözüm kurumu da TBMM’dir. Sayın Özel’in ziyareti vesilesiyle bu konularda görüş alışverişinde bulunma fırsatını yakalamış olduk. Gelir adaletsizliğinden demokrasiye, dış politikadan Kürt sorununa, doğa haklarından emeklilerin, gençlerin, çocukların ve özellikle kadınların sorunlarına kadar birçok konuda verimli bir tartışma yürüttük, son günlerde açığa çıkan bebek katliamını ve sağlık sistemini ele aldık.

    Ayrıca Türkiye’nin temel sorunlarının çözümünde siyasetin rol üstlenmesinin, diyaloğun ve iş birliğinin öneminin altını çizerek el sıkışma seremonisinin devamının gelmesi için siyasete şans tanınması gerektiğini ifade ettim. Bu aşamada, seçim hesaplarına girmeden, ittifak yarışlarıyla tartışmanın önünü kesmeden, barış için herkesin katkısının önemine değindim.

    Siyasi Tutukluların Hakları İade Edilmeli

    Sayın Özgür Özel ile yaptığımız bu anlamlı ve değerli görüşmenin absürt bir yönü vardı, o da görüşmeyi cezaevinde yapmış olmamızdı. Umarım Kobani ve Gezi kumpas davaları rehineleri başta olmak üzere, Sayın Selçuk Mızraklı ve Sayın Bekir Kaya dâhil tüm siyasi tutsakların hakları bir an önce iade edilir ve özgürlüklerine kavuşurlar, bu zalimce adaletsizlik son bulur. Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın İmamoğlu’na yönelik siyasi yasak girişimleri gibi yargısal operasyonlardan da artık vazgeçilir.

    Bizler her şart ve koşulda demokratik siyasette ısrarcı olacağız ve demokrasinin, toplumsal barışımızın sağlanması için üzerimize düşen sorumluluğun gereklerini yerine getireceğiz.

    Ayrıca, kurumsal işleyişimize uygun bir şekilde, görüşmenin içeriğini avukatlarım aracılığıyla DEM Parti Genel Merkezine aktaracağım.

    Sayın Özel’e bu anlamlı ziyareti nedeniyle bir kez daha teşekkürlerimi sunarken kendisine başarılar diliyor, şahsında tüm Cumhuriyet Halk Partililere içten selam, sevgilerimi gönderiyorum.”

    Demirtaş’tan Gelen bu ılımlı mesajlar CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamaları ile pekişti.

    Özel: Biz Engel Olmayacağız

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı Edirne F Tipi Cezaevi’ndeki ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada : “Biraz önce hem Sayın Selahattin Demirtaş ile hem de Sayın Selçuk Mızraklı ile birer görüşme gerçekleştirdik. Öncelikle böyle bir görüşmeyi yapmak zorunda olmanın utancı içindeyim. Çünkü her ikisi de görevleri başındayken, Demirtaş partisinin eş genel başkanıyken, Meclis’te milletvekiliyken güya hiç kimseden talimat almayan, almaması gereken hâkimlerin bir gece yarısı farklı şehirlerde hep beraber uyanıp, evlerine baskınlar yaptırıp, pek çok milletvekilini aynı anda alıp götürdükleri ve bindirecekleri uçakların bile hazır tutulduğu bir operasyonun sonunda buraya kondular. Selahattin Demirtaş seçilmiş bir milletvekiliydi, partisinin eş genel başkanıydı.

    “Toplumsal Barışı Hep Birlikte Sağlayacağız”

    O yüzden çok acılar çekiyoruz, çok üzüntülere tanıklık ediyoruz, çok utanç veren ziyaretler yapmak zorunda kalıyoruz ama emin olun, Türkiye’de insanlar birbirini sevdikten, toplumsal barışı hep beraber içselleştirdikten sonra nasıl 100 yıl önce sonu çok güzel olmuştu ve Türkler ve Kürtler, Türkiye’de yaşayan herkes, dedelerimiz hep beraber büyük bir işgali sona erdirmişler ve genç bir cumhuriyet kurmuşlardı yine sonu muhteşem olacak. Bu sefer ilk yüzyılda yapmadıklarımız, yapamadıklarımız, hatalarımız, eksiklerimiz varsa hepsini de hep birlikte onaracağız ve toplumsal barışı hep birlikte sağlayacağız.

    “Türkiye Bir Sorunu Çözecekse Tüm Aktörler Kıymetlidir”

    Şunu açıkça ifade etmek istiyorum ki Türkiye bir sorunu çözecekse, aşacaksa, geride bırakacaksa, silahlar bırakılacaksa, analar ağlamayacaksa, Türkiye hep birlikte kalkınmaya, güçlenmeye, zenginleşmeye, bunun için de önce ve önce demokratikleşmeye önem verecekse, bunun adımı atılacaksa tüm aktörler kıymetlidir. Ancak Selahattin Demirtaş gibi bir aktörün öneminin altı da kalın kalın çizilmelidir. Ben kendi adıma, kendi görüşüm ve partimin görüşü açısından gelecekte iyi şeyler olacaksa Türkiye için kimse kimseyi engellememeli, kişisel ya da siyasi çıkarlar üzerinden hesap yapılmamalı; ulusal çıkarlar, ülkenin çıkarları, 86 milyonun çıkarı birlikte gözetilmelidir. O yüzden çok kolay bir muhalefet imkânı varken Sayın Bahçeli’nin bugüne kadar bize ve DEM’e söyledikleri, Sayın Erdoğan’ın dedikleri bunları yapmak yerine, ‘Uzatılan el doğrudur’ demeye devam ediyoruz.

    “Demirtaş İle En Mutabık Olduğumuz Konulardan Bir Tanesi TBMM’nin Önemiydi”

    Biz Sayın Demirtaş ile birlikte memleketin neredeyse tüm sorunlarını hızlı hızlı ve son derece kıymetli değerlendirmelerini de dinleyerek müzakere ettik. Sadece toplumsal barış konuşmadık, hatta toplumsal barışın olabilmesi için başlangıcın kadın haklarından, çocukların korunmasından ve şiddetin bir bütün olarak reddedilmesi, buna karşı en net mücadelenin hep beraber verilmesi noktasında mutabakata vardık. Elbette adalet konuştuk adaletsizliği iliklerine kadar yaşayan iki kişiyle birlikte. Elbette ekonomik krizi ve bu ekonomik krizin toplumun en kırılgan kesimlerini nasıl zorladığını ve bu işin aşılması için de en çok ihtiyaç duyulan şeyin hukuk, adalet, hukukun üstünlüğü, iyi bir yönetim olduğunu konuştuk. En mutabık olduğumuz konulardan bir tanesi de TBMM’nin önemiydi. TBMM’nin odakta olmadığı hiçbir şey sonuç almadı, almayacak. Bundan sonra da TBMM’nin önemini vurgulamaya devam edeceğiz. Ayrıca Sayın Demirtaş ve Sayın Mızraklı ile bundan sonra da özellikle bizim iletişim halinde olmamız ve birbirimizin görüşlerini duymaya ihtiyaç duyduğumuz her anda görüşmeye, iletişim halinde olmaya devam etme konusunda da bir mutabakatımız var.

    “’Tarih Önünde Üzüntü Duyacağımız Bir Pozisyonda Kalmayacağız”

    Önümüzdeki günlerde Türkiye neleri konuşacak bilmiyorum ama çok yakından takip edeceğimiz bir süreçte, Sayın Demirtaş’ın öneminin altını bir kez daha çiziyorum. Herkes başka aktörlere çağrılar yapıyor, yapılsın, yapılmasında bir mahsur yok. Bu çağrıları en beklenmedik aktörler yapıyorsa bu da reddedeceğimiz bir şey değildir. Esas olarak bizim görmek istediğimiz mesele bütün Türkiye’nin çıkarları için doğru bir adımın hep beraber atılmasıdır. CHP, bu konuda engelleyici olmayacaktır. Tarih önünde üzüntü duyacağımız bir pozisyonda kalmayacağız. Gelecekte bugünler hatırlandığında, pozisyonumuzla herkesin gurur duyacağı bir pozisyonda olacağımızı açıklıkla ifade etmek istiyorum.”

    Aktörlerin tamamının olumlu bir konumda olduğu, yeni bir barış süreci için her şey hazır olmasına rağmen Erdoğan milliyetçi kesimden ürktüğünden hala somut bir adım atmış değil. (MA-ANKA)

    HDP Hukukun Üstünlüğü Mecliis Normalleşme Özgür Özel Selahattin Demirtaş
    Paylaş. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki Yazı“Sen benim kralım değilsin”
    Sonraki Yazı Zonguldak’ta Gazetecilerin Hak Mücadelesi: İtibarsızlaştırma ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Üç Günlük Eylem

    Bunlar da ilginizi çekebilir

    Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetimi 300 İşçiyi İşten Çıkardı: Genel-İş Sendikası Eylemde

    14 Nisan 2025, 16:18

    Tarikat Şeyhinin Cinsel Taciz Davası: Şok Ses Kayıtları “tasavvufi” Diyerek Savunuldu!

    12 Nisan 2025, 19:48

    Selçuk Bayraktar’dan Depremzedeye 150 Bin TL’lik Tazminat Davası

    10 Nisan 2025, 13:41
    YAZARLAR
    D. Şener Yıldırım

    D. Şener Yıldırım

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Asiye Karahan

    Asiye Karahan

    Adaletin Maskesi Düştüğünde: Sacco ve Vanzetti’nin Sessiz Çığlığı

    9 Nisan 2025, 22:40

    Ceren Çilli

    Ceren Çilli

    “Bir Duvara Yaslandım ve Ağladım”

    8 Nisan 2025, 23:28

    Deniz Özel

    Deniz Özel

    Barikatların Ardında Üç Ses: Michel, Clément ve Courbet

    7 Nisan 2025, 00:13

    Haşmet Demirel

    Haşmet Demirel

    Neo-Liberal Taşların Döşediği Faşist Ruh

    27 Mart 2025, 17:57

    • Facebook
    • Twitter (X)

    Analiz ve Yorum

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    Barcelona 1936: Bir Şehir Nasıl Anarşistleşti?

    7 Nisan 2025, 21:48

    Kamu Vicdanına Çağrı: Boykot!

    1 Nisan 2025, 20:13

    Direniş Karnavalları: Geziden Üniversite İsyanlarına Anti Otoriter Sol

    1 Nisan 2025, 19:15
    Aykırı
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Uygulama Fikir Meclisi tarafından geliştirilmiştir

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.