İstanbul, Ümraniye Topağacı Mahallesi‘nde kentsel dönüşüm süreci, bölge sakinleri ile belediye arasında büyük bir gerilime neden oluyor. Sabahın erken saatlerinde başlayan yıkımlar, evlerin elektriği, suyu ve doğalgazının kesilmesiyle mahalleli ayağa kalktı. Bu durum, “korkutma taktiği” olarak yorumlanırken, mahalle halkı adil bir sözleşme talebiyle mücadele ediyor.
Yıkımlar ve Hizmet Kesintileri Halkı Öfkelendirdi
Geçtiğimiz günlerde sabah 6 sularında belediye ekipleri, Topağacı Mahallesi’ne gelerek yıkım işlemlerine başladı. 200’den fazla hanenin bulunduğu 2. etapta, 10 evin yıkıldığı ve bu rakamın toplamda 60’a ulaştığı belirtiliyor. Ayrıca, yaklaşık 20 evin suyu, elektriği ve doğalgazı kesildi. Mahalle sakinleri, bu kesintilerin hukuki bir dayanağı olmadığını ve amacın kendilerini yıldırmak olduğunu savunuyor. Bir mahalle sakini, “Bugüne kadar oy verdiğimiz belediye, hasta ve yaşlılarımıza bakmadan böyle bir adım attı. Bu durum bizi derinden yaraladı,” diyerek tepkisini dile getiriyor.
“Molozun Üstünde Çayımı Demleyeceğim”
Yıkım sabahı yaşananları anlatan mahalleliler, işe gitmek için evden çıkanların yoğun polis varlığıyla karşılaştığını ve kepçe sesleriyle uyandıklarını belirtiyor. Mahallede doğup büyüyen Turgay isimli bir vatandaş, “Evimi yıksalar bile o molozun üstünde çayımı demleyip yine burada yaşayacağım,” sözleriyle kararlılıklarını ifade ediyor. Yaşananlar, birçok kişinin siyasi bilincini artırırken, bireysel itirazların yerini ortak bir mücadeleye bırakma kararı aldıklarını gösteriyor.
Adil Sözleşme Talebi ve “Rezerv Alan” İlanı
Mahalle sakinleri, kentsel dönüşüme karşı olmadıklarını ancak kendilerine dayatılan “tek taraflı” sözleşmelere itiraz ettiklerini belirtiyor. Yıkımların 31 yıldır gündemde olduğunu ve bu belirsizliğin yaşam kalitelerini düşürdüğünü söylüyorlar. İmzalatılan muvafakatnamelerin belediyeye hiçbir yükümlülük getirmediğini ve kira yardımının sadece 8 bin lirayla sınırlı olduğunu vurguluyorlar. Ayrıca, mahallenin “rezerv alan” ilan edilmesinin, plan yetkisini bakanlığa devrettiğini ve bu durumun kendilerini savunmasız bıraktığını dile getiriyorlar.
Birlikten Güç Doğdu: Dernek Kuruldu
Mahalleli, bireysel olarak imzalanan muvafakatnamelerin kendilerini böldüğünü ve parça parça yapılan yıkımların yaşamı zorlaştırdığını fark etti. Bu nedenle bir araya gelerek bir dernek kurmaya karar verdiler. Bu dernek çatısı altında, belediye ile daha güçlü bir muhataplık kurmayı ve mahallelerinin geleceğini ilgilendiren süreçlere toplu olarak müdahale etmeyi hedefliyorlar.
Son olarak, mahalle sakinleri belediyeye çağrıda bulunarak, “Bizi kandırmak yerine muhatap alın. Sözleşmeler mahalleliyle birlikte hazırlansın. Aksi halde uzlaşma şansları giderek azalacak,” mesajını iletiyor.