Menüyü Kapat
AykırıAykırı
    Çok Okunanlar

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04

    Tebeşirle Yazılmış Bir Başkaldırı

    14 Nisan 2025, 22:38
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Facebook X (Twitter) Instagram
    AykırıAykırı
    • Gündem
    • Toplum
    • Kadın
    • Ekoloji
    • Analiz
    • Söyleşi
    • Yazılar
    • Seçmeler
    • Kitap
    AykırıAykırı
    Anasayfa » Karanlığın Perdesini Aralarken: Asgari Ücret ve Faiz Kararının Anlamı

    Karanlığın Perdesini Aralarken: Asgari Ücret ve Faiz Kararının Anlamı

    D. Şener YıldırımD. Şener Yıldırım26 Aralık 2024, 17:22
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Bir kez daha, uluslararası sermayenin dikte ettiği politikaların ete kemiğe bürünüp emekçi halkın hayatını kuşattığı bir karar sürecini yaşadık.

    Asgari ücrete enflasyonun bile altında yapılan %30 zam, yükseltildiği iddia edilen “halkın refahı” maskesinin altındaki gerçekleri bir kez daha gün yüzüne serdi.

    Kararın hemen ardından gelen Merkez Bankası’nın politika faizini 250 baz puan indirerek %47,5’e çekmesi ise hem ulusal hem de uluslararası çıkar ağlarının kime hizmet ettiğini açıkça ortaya koydu.

    Neoliberal Sömürünün İnişsiz Çıkışsız Döngüsü

    Neoliberal düzenin işçi sınıfına sunduğu yegâne seçenek, her defasında daha fazla sömürü ve daha yoğun sefalet oluyor. IMF, Dünya Bankası ve benzeri kuruluşların önerdiği “hedef enflasyon oranında zam” politikaları, çıplak gerçeği gözler önüne seriyor: Sermaye, kendi sürdürülebilirliği için çalışanların hayat standardından çalmaktan asla vazgeçmiyor.

    Ücretleri baskılayarak iç talebi kısmayı hedefleyen bu strateji, sermayenin kar oranlarını korumak adına milyonlarca insanı ekonomik güvencesizliğe mahkûm ediyor.

    Faiz kararının açıklanmasının ardından, ekonomik düzenden nemalanan ihracatçı patronların ve onların örgütlü temsilcilerinin memnuniyet açıklamaları bu gerçeği bir kez daha kanıtladı. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun “Bu indirimi kredi faizlerine yansıtmalarını bekliyoruz” talebi, Merkez Bankası kararının asıl hedef kitlesini açıkça gösteriyor.

    İktidarın Kimden Yana Olduğu Artık Gizlenemiyor

    Sürecin ardındaki politik çizgiyi kavramak için fazla uzaklara bakmaya gerek yok. TOBB, TİM, ATO ve Ankara Sanayi Odası gibi sermaye sınıfının temsilcileri, bu kararların ardından yaptıkları açıklamalarla iktidara duydukları memnuniyeti dile getirdiler.

    Sermayenin faizin düşmesiyle birlikte daha uygun maliyetlerle krediye erişim talebi, çoktan işçi sınıfının üzerinde bir kılıç gibi sallanıyor.

    Oysa bu politikalar, şimdiden şu gerçeği haykırıyor: Halkın temel ihtiyaçları, TL’nin kısıtlanan reel değeriyle daha da ulaşılamaz hale gelirken, sınırlanan iç talep halkın refahını değil, sermayenin çıkarlarını önceliyor.

    Gıda, kira, enerji gibi hayati kalemlerdeki fiyat artışları karşısında, bu politikaların halkın hayatında yarattığı tahribat derinleşiyor. Bu durum, sadece yoksullaşmayı değil, aynı zamanda toplumsal öfkenin birikmesine ve bir noktada patlamasına zemin hazırlıyor.

    Çözüm İşçilerin ve Halkın Gücünde!

    Yaşanan bu süreç sistematik bir baskı ve kontrol mekanizmasının ürünü.

    Devletin, sermayenin bir aracı olarak hareket ettiği bu tabloda, işçi sınıfının kolektif mücadelesi şart. İhracatçı patronların ve finans çevrelerinin taleplerini yerine getiren bu düzen, ancak aşağıdan yukarıya örgütlenen bir dayanışma ve direniş hareketiyle değiştirilebilir.

    Önümüzdeki günlerde daha sert önlemlere ve daha fazla sömürüye tanık olacağımız kesin.

    Ancak unutulmamalı ki, görecek karanlık bir gece varsa, yaratılacak bir şafak vakti de vardır.

    Bu şafak, işçi sınıfının özgürleşmesi, adil bir dünyanın kurulması için yaktığı ateşten başka bir şey olmayacak.

    Bu tabloyu değiştirmenin yolu, dayanışma içinde harekete geçmekten geçiyor. Mahallelerden fabrikalara, okullardan köylere kadar her yerde dayanışma ağlarını kurarak, sistemin bu zincirlerini kırmaktan başka çare yok.

    Sadece ekonomik taleplerle sınırlı kalmayan, aynı zamanda politik ve sosyal bir dönüşümü hedefleyen mücadele, bu zincirleri parçalamak için elzemdir.

    Asgari ücretin sefalet seviyesinde tutulmasını, sermayenin ve devletin politikalarını kabul edilemez.

    Ücret adaleti, ekonomik güvence ve insanca yaşam koşulları ancak örgütlü bir işçi sınıfının mücadelesiyle mümkün olabilir.

    Şimdi, emeğin şerefini ve insan onurunu yeniden kazanmak için hareket geçme zamanı.

    Dayanışmayla.

    Paylaş. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki YazıKemer’de Karaya Vuran Ölü Yunus Bulundu
    Sonraki Yazı Artık Yeter!: Asgari Ücret Protestoları Türkiye Genelinde Çığ Gibi Büyüyor

    Bunlar da ilginizi çekebilir

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04
    YAZARLAR
    D. Şener Yıldırım

    D. Şener Yıldırım

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Asiye Karahan

    Asiye Karahan

    Adaletin Maskesi Düştüğünde: Sacco ve Vanzetti’nin Sessiz Çığlığı

    9 Nisan 2025, 22:40

    Ceren Çilli

    Ceren Çilli

    “Bir Duvara Yaslandım ve Ağladım”

    8 Nisan 2025, 23:28

    Deniz Özel

    Deniz Özel

    Barikatların Ardında Üç Ses: Michel, Clément ve Courbet

    7 Nisan 2025, 00:13

    Haşmet Demirel

    Haşmet Demirel

    Neo-Liberal Taşların Döşediği Faşist Ruh

    27 Mart 2025, 17:57

    • Facebook
    • Twitter (X)

    Analiz ve Yorum

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    Barcelona 1936: Bir Şehir Nasıl Anarşistleşti?

    7 Nisan 2025, 21:48

    Kamu Vicdanına Çağrı: Boykot!

    1 Nisan 2025, 20:13

    Direniş Karnavalları: Geziden Üniversite İsyanlarına Anti Otoriter Sol

    1 Nisan 2025, 19:15
    Aykırı
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Uygulama Fikir Meclisi tarafından geliştirilmiştir

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.