Menüyü Kapat
AykırıAykırı
    Çok Okunanlar

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04

    Tebeşirle Yazılmış Bir Başkaldırı

    14 Nisan 2025, 22:38
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Facebook X (Twitter) Instagram
    AykırıAykırı
    • Gündem
    • Toplum
    • Kadın
    • Ekoloji
    • Analiz
    • Söyleşi
    • Yazılar
    • Seçmeler
    • Kitap
    AykırıAykırı
    Anasayfa » Popüler Gündemin Arkasında Unutulan İnsan Hakları
    Güncellendi:17 Aralık 2024, 11:23

    Popüler Gündemin Arkasında Unutulan İnsan Hakları

    Deniz ÖzelDeniz Özel17 Aralık 2024, 11:21
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    10 Aralık İnsan Hakları Günü’nü geride bırakırken, hafta boyunca katıldığım etkinliklerde zihin açıcı sorular gündeme geldi. Kimi zaman bir panelde, kimi zaman da bir konferansta, hep aynı sorgulamaya dönüp durduk: İnsan hakları, demokrasi, barış gibi kavramlar toplumun gündeminde hak ettikleri yeri bulabiliyor mu?

    Soru açık, cevap ne yazık ki malum. Gündemi görmek için Google’a bakmak yeterli.

    Toplumun Gündemi: Narin, Euro2024 ve Dubai Tarifleri

    Google, her yıl olduğu gibi bu yıl da en çok arananları listeledi. Türkiye’nin 2024 arama trendlerine baktığımızda tablo oldukça tanıdık: Euro2024, ünlüler, spor karşılaşmaları ve tarifler. Toplumu en fazla meşgul edenler, herkesin dilindeki popüler konular; peki ya insan hakları? Nerede adalet arayışımız? Özgürlük talebimiz? Barış ihtiyacımız?

    Bu yıl, “kaybettiklerimiz” listesinin başında yer alan Narin’in ismi, aslında insan hakları ihlalleriyle doğrudan ilgili. Narin’in ölümü, herkesin kalbinde yankı bulmuş olabilir, ama böylesi bir cinayet üzerinden adalet ve kadın haklarını konuşmamız gerektiğini unutmuş gibiyiz. Yine de “trend” olmadı. Her gün öldürülen kadınlar, hayatlarını kaybeden işçiler, baskı altında ezilen halklar bu popüler gündemin çok uzağında.

    Ölümler, Enflasyon, İhlaller: Gözden Kaçan Gerçekler

    Birkaç sayı vereyim:

    • Kasım ayında 32 kadın erkekler tarafından öldürüldü.
    • Aynı ay 164 işçi yaşamını yitirdi.
    • 2024’ün ilk on ayında, Kürtçe müzikle halay çeken 375 kişi gözaltına alındı, 47’si tutuklandı.

    Bunlar sadece Türkiye’den. Gazze’de 45 binden fazla sivilin öldüğü Orta Doğu’daki katliamlar, İran’da yaşam hakkını hiçe sayan idamlar, küresel düzeyde gözümüzün önünde yaşanan ama bir türlü gündem olamayan ihlaller… Evet, Google aramalarında bunları görmüyoruz.

    Bir tarafta milyonlarca insanın yaşam hakkı ihlal edilirken, diğer tarafta sosyal medya akışında gözümüz, spor turnuvalarına veya “Dubai tariflerine” kilitleniyor. Bütün bunların arasında bir yerde, hakikat sessizce yitip gidiyor.

    Kutuplaşmanın Gölgesinde İnsan Hakları

    2024’ün küresel kelimesi “kutuplaşma” olarak seçildi. Bu kelime, sadece bir sözlük tanımı değil, dünyanın acı gerçeği. Savaşlar, silahlı çatışmalar, mültecilere yönelen nefret, ülkelerin iç politikalarındaki derin yarılma… İnsan hakları, bu kutuplaşmanın içinde taraf olmaya zorlanan, giderek görünmezleşen bir kavram hâline geliyor.

    Oysa insan hakları, bir coğrafyayla veya bir grup insanla sınırlı değildir. Bugün dünyanın neresinde bir yaşam hakkı ihlali varsa, nerede bir özgürlük kısıtlanıyorsa, orada hepimizin sorumluluğu var.

    Peki, İnsan Haklarını Nasıl Gündemde Tutabiliriz?

    Burada, “ne yapmalı” sorusu devreye giriyor. İnsan hakları savunucuları, baskıya rağmen her yerde mücadele etmeye devam ediyorlar. Basın toplantıları, raporlar, yürüyüşler, yazılar… Ancak yetmez. Eğer hak arayışının sesini yükseltmek istiyorsak, daha yaratıcı yollar bulmalıyız. Daha fazla kişiye ulaşmanın, yeni yöntemlerini keşfetmeliyiz.

    Belki de işe gündem yaratmaktan başlamalıyız. İnsan haklarını, yalnızca “uzmanların konuştuğu” bir mesele olmaktan çıkarıp, herkesin gündelik hayatının bir parçası hâline getirmeliyiz. Enflasyon karşısında ezilen insan da, iş cinayetinde hayatını kaybeden işçi de, sokaklarda öldürülen kadın da, ana dilini konuşamayan çocuk da bu mücadelede yan yana durmalı.

    “Bize ne oldu?” diye soranlar var ya, belki de cevap basit: Gözümüzü başka yerlere çevirdik. Bu yüzden, bugün “insan hakları” dediğimizde birçoğumuzun aklına bir hashtag, bir slogan ya da bir tarih geliyor. Ama bu kavram, insan olmanın özü. Ve özümüzden kaçış yok.

    2024’ün sonunda, önümüze yeniden şu soruyu koyuyorum: Toplumu, hakikate nasıl döndüreceğiz? Görevimiz ağır ama hâlâ mümkün: Bu sessizliği bozmak, insan haklarını yeniden gündem yapmak zorundayız.

    Çünkü unuttukça kaybediyoruz. Ses çıkardıkça kazanacağız.

    Paylaş. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki YazıKaçak TBMM Kartı Taşıyan Muhammed Sabancı’ya Elektronik Para İzni Verildi
    Sonraki Yazı Kardeş Türküler Belgeseli İçin Dayanışma Çağrısı

    Bunlar da ilginizi çekebilir

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04
    YAZARLAR
    D. Şener Yıldırım

    D. Şener Yıldırım

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Asiye Karahan

    Asiye Karahan

    Adaletin Maskesi Düştüğünde: Sacco ve Vanzetti’nin Sessiz Çığlığı

    9 Nisan 2025, 22:40

    Ceren Çilli

    Ceren Çilli

    “Bir Duvara Yaslandım ve Ağladım”

    8 Nisan 2025, 23:28

    Deniz Özel

    Deniz Özel

    Barikatların Ardında Üç Ses: Michel, Clément ve Courbet

    7 Nisan 2025, 00:13

    Haşmet Demirel

    Haşmet Demirel

    Neo-Liberal Taşların Döşediği Faşist Ruh

    27 Mart 2025, 17:57

    • Facebook
    • Twitter (X)

    Analiz ve Yorum

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    Barcelona 1936: Bir Şehir Nasıl Anarşistleşti?

    7 Nisan 2025, 21:48

    Kamu Vicdanına Çağrı: Boykot!

    1 Nisan 2025, 20:13

    Direniş Karnavalları: Geziden Üniversite İsyanlarına Anti Otoriter Sol

    1 Nisan 2025, 19:15
    Aykırı
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Uygulama Fikir Meclisi tarafından geliştirilmiştir

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.