Ankara’nın Mamak Belediyesi tarafından hazırlanan 2025-2029 Stratejik Planı, belediyenin sokak hayvanlarına yaklaşımını ve önümüzdeki yıllara dair hedeflerini ortaya koyarken, ciddi soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Sokak hayvanlarına yönelik kötü muamele iddialarıyla sık sık gündeme gelen belediyenin, masa başında hazırladığı bu planın da hayvan hakları açısından endişe verici olduğu görülüyor.
29 Bin Köpek Toplama Hedefi
Rapora göre, belediye 2024 yılında 3.050 köpeği sahipsiz oldukları gerekçesiyle yakalamış durumda. Önümüzdeki yıllarda ise bu sayının kademeli olarak artacağı öngörülüyor:
- 2025: 5.000 köpek
- 2026: 5.100 köpek
- 2027: 5.250 köpek
- 2028: 5.350 köpek
- 2029: 5.500 köpek
Toplamda, 2029 yılına kadar 29.250 köpeğin yakalanması hedefleniyor. Ancak bu hayvanların akıbetine dair planlar raporda açık bir şekilde belirtilmemiş.
Barınak Kapasitesi ve Akıbet Soruları
Stratejik planda, barınakta bakım ve beslenmesi yapılacak hayvan sayısı ise aynı dönemde yılda 5.250’ye kadar çıkıyor. Bu durumda, toplamda toplanması planlanan 29.250 köpekten sadece bir kısmının barınakta tutulacağı anlaşılıyor. Kalan on binlerce hayvanın nereye götürüleceği ya da ne olacağına dair raporda bir bilgi yer almıyor.
Sahiplendirme rakamları da bu boşluğu doldurmuyor. Yıllık sahiplendirme hedefi 2024’te sadece 250 köpek iken, bu sayı 2029’da 450’ye çıkıyor. Bu durumda binlerce köpeğin akıbeti belirsizliğini koruyor.
Ölüm ve “Tekrar Yakalama” Sistematiği
Raporda dikkat çeken bir diğer veri ise belediyenin her yıl yaklaşık 1.000 hayvanı ölü olarak toplamayı öngörmesi. Ayrıca, belediye sınırlarında daha önce küpe takılmış (kısırlaştırılmış ve bakımı yapılmış olması gereken) köpeklerin yeniden yakalanması da bir başka çelişkiyi ortaya koyuyor. Sokak hayvanlarının sistematik şekilde yakalanması, tekrar tekrar kısırlaştırılmış gibi gösterilmesi ya da kötü koşullarda yaşamlarını kaybetmeleri ihtimalini gündeme getiriyor.
Stratejik Planda Hayvanseverler “Risk” Olarak Tanımlanıyor
Raporda, çalışmalara dair öngörülen riskler arasında “Hayvanseverlerin olumsuz tavır ve tutumları” ifadesine yer verilmiş. Bu ifade, hayvan haklarını savunan aktivistlerin ve gönüllülerin faaliyetlerinin belediye tarafından bir engel ya da sorun olarak görüldüğünü ortaya koyuyor.
Barınaklar Ölüm Kamplarına mı Dönüşüyor?
Hayvan hakları savunucuları, belediyelerin sokak hayvanlarını toplama işini taşeron şirketlere devretmesinin ciddi sorunlara yol açtığını vurguluyor. İddiaya göre, bu şirketler topladıkları her hayvan başına para alıyor ve ya aynı hayvanları tekrar tekrar topluyormuş gibi göstererek haksız kazanç elde ediyor ya da hayvanları kötü koşullarda barınaklara teslim ederek yaşamlarını tehlikeye atıyor.
Sokakta yakalanan hayvanların sadece küçük bir kısmının barınakta yer bulması, geriye kalan binlerce hayvanın ölüm ya da kaybolma ihtimalini artırıyor. Barınakların birer “ölüm kampına” dönüşme riski ise kamuoyunda endişe yaratıyor.
Hayvan Hakları Savunucuları Çağrıda Bulundu
Hayvan hakları savunucuları, Mamak Belediyesi’nden toplanan hayvanların akıbetine dair şeffaf bilgi talep ediyor ve bu tür uygulamaların hayvan haklarını açıkça ihlal ettiğini belirtiyor. Belediyenin hayvanları korumak yerine onları sistematik olarak yok etmeye yönelik bir politika izlediği iddiaları kamuoyunda tepkilere yol açmaya devam ediyor.
Sokak hayvanlarının yaşam hakkının korunması, belediyelerin şeffaf ve hesap verebilir bir şekilde hareket etmesiyle mümkün olabilir. Ancak, mevcut veriler ve hedefler, Mamak Belediyesi’nin bu konuda ciddi bir sınavla karşı karşıya olduğunu gösteriyor.