Menüyü Kapat
AykırıAykırı
    Çok Okunanlar

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04

    Tebeşirle Yazılmış Bir Başkaldırı

    14 Nisan 2025, 22:38
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Facebook X (Twitter) Instagram
    AykırıAykırı
    • Gündem
    • Toplum
    • Kadın
    • Ekoloji
    • Analiz
    • Söyleşi
    • Yazılar
    • Seçmeler
    • Kitap
    AykırıAykırı
    Anasayfa » Havuç mu Sopa mı, Yoksa Değişim mi?

    Havuç mu Sopa mı, Yoksa Değişim mi?

    Asiye KarahanAsiye Karahan28 Kasım 2024, 16:58
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Son zamanlarda dikkatimi çeken bir mesele var: ülkeyi yönetenlerin, kontrolü kaybetmemek için yeni yollar denediği söyleniyor. “Havuç ve sopa” politikasından bahsediliyor mesela; bir yandan uzlaşı çağrısı yapılırken, diğer yandan tehditler savruluyor.

    Peki bu çelişki aslında ne anlama geliyor?

    Bir tarafınız “Hükümet zaten yönetemiyor” diyor olabilir, ama tam da bu yüzden tehditler ve uzlaşı çağrıları bir arada yapılıyor. “Ya uzlaşırsınız ya da her şey daha da zorlaşır” mesajı veriliyor. Bu, hem içeride hem de dışarıda şekillenen çıkar oyunlarının bir parçası. Ama asıl soru şu:

    Tüm bunlar ne kadar kapsamılı bir planın parçası ve bizi nereye götürecek?

    Değişim, hayatın doğal bir parçası. Ancak bu gerçeklik, “Kader planı” gibi söylemlerle perde arkasına itilmeye çalışılıyor. Halkın mevcut politikalara rıza göstermesi için kullanılan bu söylemler, AKP döneminde daha da yaygınlaştı.

    Ancak unutmayalım ki bu, yeni bir durum değil. Geçmişte de devletin öncelikli hedefi hep aynıydı: Sistemi korumak.

    Bugün ışçi sınıfı ve emekçiler üzerindeki baskılar çok daha yoğun hissediliyor.

    Sermaye yanlısı politikalar halkın günlük hayatını daha da zorlaştırıyor. Ancak öte yandan, bu durum sermayeye karşı etkili bir direniş gelişmesini de zorlaştırıyor.

    Hareketlerin dağınıklığı ve örgütsüzlüğü, sistemi koruyanlar için büyük bir avantaj. Sadece Türkiye’de değil; ABD’den Almanya’ya, Fransa’ya kadar pek çok ülkede tablo aynı.

    Şimdi ne yapacağımızı konuşalım.

    Yoksulluk, barınma, işsizlik gibi güncel meseleleri merkez alan bir hareket inşa etmek, önemli bir adım. Toplumun temel sorunlarına odaklanan, dayanışma esaslı bir mücadele çizgisi oluşturmak gerekiyor. Bunun için tarihsel örneklerden ilham alabiliriz.

    Birlikte hareket etmeden, değişim kendiliğinden gelmez.

    Haydi, bu çelişkileri tartışmak yerine harekete geçelim!

    Her adımımız, daha özgür ve eşit bir geleceğin temelini atabilir.

    Paylaş. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki YazıEskişehir Kaymaz: Zehirlenen Toprakların Sessiz Çığlığı
    Sonraki Yazı Faşist Çetelerin Tehdit ettiği kadınlar: “Susmayacağız!”

    Bunlar da ilginizi çekebilir

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04
    YAZARLAR
    D. Şener Yıldırım

    D. Şener Yıldırım

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Asiye Karahan

    Asiye Karahan

    Adaletin Maskesi Düştüğünde: Sacco ve Vanzetti’nin Sessiz Çığlığı

    9 Nisan 2025, 22:40

    Ceren Çilli

    Ceren Çilli

    “Bir Duvara Yaslandım ve Ağladım”

    8 Nisan 2025, 23:28

    Deniz Özel

    Deniz Özel

    Barikatların Ardında Üç Ses: Michel, Clément ve Courbet

    7 Nisan 2025, 00:13

    Haşmet Demirel

    Haşmet Demirel

    Neo-Liberal Taşların Döşediği Faşist Ruh

    27 Mart 2025, 17:57

    • Facebook
    • Twitter (X)

    Analiz ve Yorum

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    Barcelona 1936: Bir Şehir Nasıl Anarşistleşti?

    7 Nisan 2025, 21:48

    Kamu Vicdanına Çağrı: Boykot!

    1 Nisan 2025, 20:13

    Direniş Karnavalları: Geziden Üniversite İsyanlarına Anti Otoriter Sol

    1 Nisan 2025, 19:15
    Aykırı
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Uygulama Fikir Meclisi tarafından geliştirilmiştir

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.