Menüyü Kapat
AykırıAykırı
    Çok Okunanlar

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04

    Tebeşirle Yazılmış Bir Başkaldırı

    14 Nisan 2025, 22:38
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Facebook X (Twitter) Instagram
    AykırıAykırı
    • Gündem
    • Toplum
    • Kadın
    • Ekoloji
    • Analiz
    • Söyleşi
    • Yazılar
    • Seçmeler
    • Kitap
    AykırıAykırı
    Anasayfa » Kadın Soyadı: Erkek Egemenliğine Karşı Direnişin Adı
    Güncellendi:1 Aralık 2024, 16:06

    Kadın Soyadı: Erkek Egemenliğine Karşı Direnişin Adı

    Deniz ÖzelDeniz Özel26 Kasım 2024, 20:21
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Kadınlar, tarih boyunca toplumsal yapıların ve hukuk sistemlerinin en büyük mağdurları oldular. Toplumun yarısı olan biz kadınlar, yüzyıllardır eril düzenin inşa ettiği normlar ve yasalarla şekillendirilmek, tanımlanmak istendik. İşte bu yüzden, her fırsatta kendimizi bu yapıya karşı tanımlamak, itiraz etmek ve özgürlüğümüzü savunmak zorundayız. Bugün karşımızda duran şey de tam olarak bu: Erkek egemen bir iktidar, kadınların varlığını, kimliğini, haklarını ve özgürlüklerini yeniden tanımlamaya çalışıyor. Ve bunu yasal yollarla yapıyor. Son örnek olarak, Medeni Kanun’un 187. maddesinde yapılmak istenen değişiklik, tam anlamıyla kadının kimliğine, varlığına ve haklarına yönelik bir saldırıdır.

    Kadınlar, evlendikleri zaman “kocasının soyadını alır” diye bir madde vardı, bu maddenin geri getirilmesine asla izin vermeyeceğiz. Çünkü bizler, sadece evli, eşine bağlı bireyler değiliz. Bizler, özgür iradeye sahip, bağımsız, eşit bireyleriz. Bu tür yasalar, kadınları özne olarak görmemekte, onları erkeğin sahip olduğu bir şey gibi konumlandırmaktadır. Aileyi, erkeğin belirlediği sınırlar içine sıkıştıran, kadınları birer “ekstra” olarak tanımlayan, kadın kimliğini yok sayan her türlü yasal düzenlemeyi kabul etmiyoruz.

    Eril Yasaların Geri Dönüşü: Kadınların Kimliğine Saldırı

    AKP-MHP koalisyonunun başını çektiği erkek egemen iktidar, çıkardığı yasalarla kadın düşmanlığını adeta yasal bir güvenceye almak istiyor. Medeni Kanun’un 187. maddesinde yapılmak istenen değişiklik, tam da bu amaca hizmet etmektedir. Madde, kadının evlendikten sonra sadece kendi soyadını kullanamayacağını, erkeğin soyadını almak zorunda olduğunu belirtiyor. Bu sadece sembolik bir değişiklik değil, çok daha derin ve tehlikeli bir anlam taşır: Kadınların kimliğinin erkek üzerinden tanımlanması, toplumda kadınların bağımsız bir varlık olarak görülmemesi, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin derinleştirilmesi.

    Daha önce Anayasa Mahkemesi bu maddenin eşitlik ilkesine aykırı olduğuna karar vermiş ve bu karar resmi gazetede yayımlanmıştı. Fakat bu karar, erkek egemen iktidar için hiçbir şey ifade etmiyor. Çünkü bu iktidar, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini pekiştiren her adımda, kadınların özgürlük mücadelesini engellemeyi hedefliyor. İktidarın, yasada herhangi bir değişiklik yapmadan, maddenin olduğu gibi geçmesine çalışması, kadın kimliğine yönelik açık bir saldırıdır.

    Kadın Haklarına ve Kazanımlarına Saldırı

    Medeni Kanun’un 187. maddesindeki bu değişiklik, yalnızca bir soyadına dair bir düzenleme değil, aynı zamanda kadınların kimliğine ve haklarına yönelik bir saldırıdır. Bizler, kadınlar olarak sadece bir soyadına mahkum edilmekle kalmıyoruz, aynı zamanda şiddete uğrayan, katledilen bir kadının “aile reisliğini” pekiştiren bir düzenlemeye de maruz kalıyoruz. Bu madde, kadını toplumsal yapının alt sınıfına yerleştiriyor, erkeği ise her şeyin “reis”i olarak konumlandırıyor. Bu, en basit haliyle, kadının eşit haklara sahip olduğu bir toplum düzenine karşı yapılmış bir darbedir. Kadın kimliği, sadece soyadını değil, tüm haklarını yeniden kazanmalıdır.

    Bu madde, kadınların özgürlük mücadelesinin en önemli hedeflerinden birini hedef alıyor: Eşitlik. Medeni Kanun’daki bu maddede, kadının kimliğini erkeğin kimliğiyle birleştirip, kadını “erkek üzerinden” tanımlamak isteyen iktidara asla izin vermeyeceğiz. Soyadı dayatması, kadının kimliğine ve varlığına yapılmış bir saldırıdır ve biz buna karşı direneceğiz.

    Kadınların Alanlardaki İsyanı: “Vardık, Varız, Varolacağız!”

    Kadınlar, toplumsal düzeni değiştirme gücüne sahip olan varlıklardır. Bunu defalarca kanıtladık. Sokaklarda, meydanlarda, alanlarda sesimizi duyurduk, mücadelemizi büyüttük. Bugün de bu yasa değişikliği ile kadın haklarına yapılan saldırıya karşı yine aynı şekilde alanlarda olacağız. “Vardık, Varız, Varolacağız!” diyerek, özgürlük ve eşitlik mücadelesini büyütmeye devam edeceğiz. AKP-MHP iktidarının kadınları susturmak, sindirmek, yok saymak için yaptığı tüm hamleleri, tarihin karanlık sayfalarına gömeceğiz.

    Kadınların kazanımları, toprağında büyüdü, kökleri binlerce yıl öncesine dayandı. Bu topraklarda, bu toprakların insanları olarak biz kadınlar, her türlü baskı ve şiddet karşısında direneceğiz. Çünkü kadın kimliği, soyadı dayatmasından, erkek egemenliği üzerinden tanımlanmaktan çok daha fazlasıdır. Biz kadınlar, özne olarak varız ve hiçbir yasal düzenleme, bizim kimliğimize, haklarımıza ve özgürlüğümüze zarar veremez.

    Kadınların Gücü: Direnişin Adı

    Tüm bu yasal saldırılara karşı, kadınların gücü her zaman daha büyük olmuştur. Bugün de, her zaman olduğu gibi, mücadelemize devam edeceğiz. Erkek egemen yasalara, kadının kimliğine, özgürlüğüne ve haklarına yapılan saldırılara karşı tek ses olacağız. Alanlarda, sokaklarda, her yerde kadın isyanını yükseltmek için var gücümüzle çalışacağız. Kadınlar, erkek egemenliğine karşı tarih boyunca verdiği mücadeleyle kazanacak ve kazanıyor. Ve biz, bu mücadelenin bir parçası olarak, direnişimizi büyütecek, toplumsal eşitlik ve özgürlük için savaşmaya devam edeceğiz.

    Unutmayın, kadınların gücü, hiçbir yasal düzenlemeyle engellenemez. Biz varız, ve var olmaya devam edeceğiz.

    Paylaş. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki YazıTuncer Bakırhan: “Kürt Meselesinin Demokratik Çözümü, Türkiye’nin Demokratikleşmesinin Temel Zorunluluğudur”
    Sonraki Yazı Korku öğretilebilir ama direniş değiştirir.

    Bunlar da ilginizi çekebilir

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    1 Mayıs 2025: Cop, Gaz, Ters Kelepçe!

    1 Mayıs 2025, 18:45

    1 Mayıs: Bu Topraklarda Emek, Direniş ve Unutulan Umut

    1 Mayıs 2025, 12:04
    YAZARLAR
    D. Şener Yıldırım

    D. Şener Yıldırım

    Bir Gülüş Gitti, Bir Direniş Kaldı Ardında

    3 Mayıs 2025, 21:49

    Asiye Karahan

    Asiye Karahan

    Adaletin Maskesi Düştüğünde: Sacco ve Vanzetti’nin Sessiz Çığlığı

    9 Nisan 2025, 22:40

    Ceren Çilli

    Ceren Çilli

    “Bir Duvara Yaslandım ve Ağladım”

    8 Nisan 2025, 23:28

    Deniz Özel

    Deniz Özel

    Barikatların Ardında Üç Ses: Michel, Clément ve Courbet

    7 Nisan 2025, 00:13

    Haşmet Demirel

    Haşmet Demirel

    Neo-Liberal Taşların Döşediği Faşist Ruh

    27 Mart 2025, 17:57

    • Facebook
    • Twitter (X)

    Analiz ve Yorum

    Umut Maskesi Altında Sınıfsal Tasfiye

    3 Mayıs 2025, 13:29

    Barcelona 1936: Bir Şehir Nasıl Anarşistleşti?

    7 Nisan 2025, 21:48

    Kamu Vicdanına Çağrı: Boykot!

    1 Nisan 2025, 20:13

    Direniş Karnavalları: Geziden Üniversite İsyanlarına Anti Otoriter Sol

    1 Nisan 2025, 19:15
    Aykırı
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest YouTube
    • Aykırı
    • Yayın Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Bize Katılın
    • İletişim
    Uygulama Fikir Meclisi tarafından geliştirilmiştir

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.